Yapamazdı ona bir adım bile yaklaşamazdı onu sevmemesi gerekiyordu ama kendisine karşı koyamıyordu haziran, zaten hazırdı dünyaya gitmek için ama kaan'ın hazırlanmasını bekledi haziran gerçektende çok heyecanlıydı ışınlanma kapısına geldiklerinde haziran çok endişelendi arkadaşlarının uyarılarını dinlememişti peki gerçekten orada yapamazsa orada kaybolursa ne olacaktı kaan haziranın elini sumsıkı tutarak:
- korkma ben seni asla bırakmıyacam
Haziran elini çekti, onu asla affedemezdi kalbi izin versede kendisi izin vermezdi buna
Kapıdan geçtiklerinde artık dünyadaydılar ,çok kirli bir gezegendi burası, insanlar burada nasıl yaşıyordu ki , ailesi buna nasıl dayanmıştı bu dünyanın kokusuna? Hemen yola koyuldular birsürü yüksek bina vardı buralarda acaba hiç devrilmiyolarmıydı, tabiki dünyada yaşayan birsürü insan vardı o kadar içki kokuyorduki insanlar yanlarına yaklaşılmıyordu, haziran ve kaan bir binaya girdiler burada koku ağırlaşmıştı. Kaan çıkalım diyordu haziran uyuzluğu tuttu yine diye içinden geçirip duruyor ve bu ağır kokunun içinde nefes alamıyordu nerdeyse bayılacaktı haziran inatçıydı işte sadece inatçı , yanlarına bir adam gelerek:
- müessesemizin ikramı kurabiyeler almazmıydınız
Kaan tedirgindi ,dünyalılara hiç güvenmezdi haziran hemen bir tane ağzına attı ,ve şöyle dedi:
- kaan yoksa korkak mısın hiç yakıştıramadım alsana bir tane ?
Kaan elini uzatıp bir tane yedi tadı çok tuhaftı sanki içine birşey katılmış gibi, haziran dengesini kaybedip yere düştü kaan onu kurtarayım derken kaan'da bilincini kaybetti. Kaan iki dakika sonra uyandı ama haziran burada değildi tek başına dünyada ne yapıyordu? yada kaçırılmışmıydı, kaan haziran diye boş feryatlarda bağırıyordu ama kimseden ses yoktu sokaktaki insanlar kaan'a şaşkın bakışlarla bakıyordu ,kaan dayanamadı bir damla yaş gözlerinden süzülerek dudaklarına doğru ilerledi ,arkadan birisi bu yaşı dudaklarında tuttu evet bu hazirandı daha fazla dayanamamıştı onu böyle üzgün görmeye , haziran bir hışımla kaan'ın dudaklarına yapıştı haziran kaanı affetmiş olmalıydı artık, neden öpsünki?sokağın ortasında dudakları birbirine değen iki genç vardı. herkes şaşkınlıkla onları seyrediyorlardı sanki sinamadarmış gibi , kaan çok şaşırmıştı haziranın asla ona inanmayacağını düşünüyordu ama affetmişti. Haziranın dudakları kaandan ayrılırken kaan birşeyler fısıldadı:
- o kızı ben öpmedim
- biliyorum sana inanıyorum
İkisinde o kadar mutluydu ki analatılamazdı yaşanırdı ama tabiki burası dünya olduğundan dolayı her tehlike buradaydı kaan'ın arkasından birisi silahı uzatmış kaan'ın arkasına dönmesini bekliyordu ,bu dünyada herkes delimiydi neden insanlar birbirlerini öldürüyor neden şiddet uyguluyorlardı ki ?kaan arkasını döndüğünde silahla göz göze gelmişti adeta,o silah ateşlendiğinde haziran irkilerek arkasını döndü, kaan yerde kanlar içinde yatıyordu ne yapması lazımdı ki? aşkını daha yeni bulmuşken kaybediyordu gözlerinin önünde...