Dediklerini hala beynimde ölçüp tartmaya çalışıyordum ama bir sonuca varmak kesinlikle imkansızdı. Boş gözlerle napmaya çalıştığımı izleyen Egemen'e döndüm.
" Ne demek ben istedim ? Lafı geveleme , halimi görmüyor musun ? " diye ağlamaya yakın çatallaşan sesimle konuşmaya gayret ettim. Bana bir yıldır acıyarak bakan gözleri yine üzerimdeydi , ve ben bundan nefret ediyordum. Acınmak... Ne kadar aciz bir insan yapıyor beni.
" Baban şerefsizin teki biliyor musun , benden kız kardeşimi aldı. " dedi. Şok üstüne şok yaşarken artık duyduklarımı kaldıracak metaneti kendimde bulamıyordum. Başından beri yanaklarımdan yavaş yavaş süzülen gözyaşlarım daha da şiddetlendi.
" Ya-yalan söylüyorsun. Bu kadarını yapmaz , yapamaz." dedim. Gerçekten de yapmamış olmasını diliyordum.
" Siz Yılmaz ailesi ne kadar aptalsınız. Yalan söyleseydim eğer burda olmazdın , seninle uğraşmak en son isteyeceğim şeylerden küçük hanım. " dedi aşağılarcasına. Ciğerlerim sökülürcesine bağırmak istiyordum , şuan yok olmaktan başka bir çarem yoktu. Koca bir ömür bedel ödemeye mahkumdum. Güldüm kendi kendime koca bir yıl bu kadar gerçekten sonra daha yeni algılanmıştım bunu.
" Senin o şerefsiz baban benim kız kardeşimi gözünü kırpmadan öldürdü. Anladın mı ? Daha ne kadar açık olmamı istersin. Ha dur anlatayım. " Gözlerinden ateş saçıyordu kız kardeşi aklıma gelince fazlasıyla sinirlenmişti ki ben bunu hak etmiştim. " O piç içip içip o direksiyonun başına geçmeseydi , sarhoş haliyle bilmem kaç kilometre hız yapmasaydı şuan sen evinde kardeşim de benim yanımda olurdu ama bak yok senin hala hayatta olman bile bir saçmalık! " dedi ve ani bir hareketle belinden silahı çıkarıp kafama dayadı. Neye uğradığımı şaşırmıştım ağlamam git Gide artıyordu.
" Egemen yapma , yalvarırım. Bak kardeşin için çok üzüldüm ama bu benim suçum değil yemin ederim bundan haberim yoktu. Olsa o adamın yanında bir dakika bile durmazdım. Lütfen bırak beni gideyim. Annemi sürekli dövüyor ben ölürsem annem tek başına ne yapacak ? " korkuyla cümleleri arka arkaya sıraladım. Ya şuan ben ölecektim yada Egemen bu işten vazgeçip beni bırakacaktı. Alayla histerik bir kahkaha attı. " Seni bırakmak son yapacağım sey , daha seninle çok işimiz var , baban bedelini ödedi bile sıra sende ama bu kadar basit değil" dedi ve silkelenip kendine geldi derin bir nefes aldı silahı aldığı yere koydu. Gözlerine baktım baban bedelini ödedi demişti. Ne yapmış olabilirdi ki ?
" O-ona ne yaptın ? Konuşsana naptın ona" kendimi tutamayarak bağırdım var gücümle. Her sorduğum attığı iğrenç gülüşüyle ağlamam şiddetlenirken ondan biraz daha nefret etmemi arttırıyordu.
" Ha doğru sen normal hayattan baya uzak kaldın tabi , Engin Yılmaz'ı öldürdüm. " dedi. Dedikleri ağır çekimde beynime aktarılırken idrak etmeye çalışıyor doğruluğu var mı yok mu diye gözlerine bakıyordum. Konuşmamızın en başında öldürebilirdim demişti ama bu konuşmadan öldürmediğini sadece beni kaçırdığını anlamıştım.
" Tek bir kurşunla öldürebilirdim demiştin öldürmemiştin hani karşılığında beni kaçırmıştın , Allah'ın belası senin ondan ne farkın kaldı neden yaptın böyle bir şeyi , hak var hukuk var hiç mı duymadın bir insanın hükmünü kesebilecek yetkiyi kendinde nasıl bulursun ? " İyice gerilmiştim. Sesime engel olmak elimde değildi. Yine ve yine güldü. Karşısında fazlasıyla acınası ve aciz durumdaydım. " Öldürebilirdim dedim öldürmedim demedim. Tek bir kurşun onun için en basit ölüm olurdu. Acı çekerek kardeşime ne yaşattıysa en fazlasını yaşattım ona , yaşayıp yaşayabileceği en acılı ölüm oldu belkide " dalga geçiyordu acımla herşeyimle dalga geçip her dakika beni biraz daha yiyip bitiyordu. Dayanacak gücüm kaldı mı artık onu kendime soracak gücü bile kendimde bulamıyordum. Vücudumdaki sigara yanıkları , yediğim tokatlar; hiç biri bu kadar acı vermezken nelere karıştığımı , bunca zaman nasıl bir adama baba dediğimi hala benliğim kabul etmiyordu.
" B-bunların cezasını bana kesemezsin buna hakkın yok ! " dedim acı çeken sesimle beni bu halde ne kadar ciddi alabilirdi ki zaten. Kafamdan çatlıyordu. Düşünmekten , hissizlikten , beynim duyduklarımı algılamakla çok güçlük çekiyor hücrelerim bunların üstesinden gelmeye çalışır gibi özgür kalmak istercesine darbe indiriyorlardı.
" Tek suçun onun kızı olmak haklısın ama bunu kaldıramam , bana yaşatılanı yaşatmam gerek , ama merak etme koca bir yıl geçti seni öldürmeyeceğim , vurmayacağım , dokunmayacağım. Sana acıyı kendi bedenimle kalbimle çektireceğim." dedi ve kapıyı çarpıp çıkıp gitti. Başımın ağrısına ve biraz düşüncelerimi dindirmesini umarak bir sigara daha yaktım. Vücuduma karışmasını hissederek..
Oy verin ❤