Her zaman düşünmüşüdür ya hayatta hiç bilmediğimiz gerçekler varsa canımızı acıtan belkide vardı doğruları beni kül edip bitirirdi .
Sinirini yatıştırmak için kelimeleri doğru seçip bir açıklama yapmam şarttı , ama sanki anın verdiği gerginlikle sesim içime kaçmış bulamıyordum. Bu kadar sinirlenicek de bişey yoktu aslında tamam odasına girmiş olabilirdim ama bu konuda söz hakkına sahip olmalıydım. Bu odanın bir açıklaması olmalıydı.
" E-Egemen sakin olur musun , sadece evi dolaşmak istedim " dedim titreyen sesime küfür ederek güçlü olmam lazımdı şuan buna çok fazla ihtiyacım vardı karşısında boyun eğmek son isteyeceğim şey olurdu.
" NEDEN BU ODA , ÜSTELİK SANA USLU DURMANI SÖYLEDİM. " dedi. Allah'ım karşısında ezilip büzülmemek mümkün değildi , olan siniriyle üstüme kükrüyordu.
Egemen'den
Kurallarıma uyulmaması en sinirimi bozan şeydi. Eve geldiğimde direk Hilal'i sormuştum; görmediklerini söylemeleri sinir kat sayılarımı daha da arttırırken evde volta atarak Hilal'i aramaya başladım. Kaldığı odalara , banyoya baktığımda hiç bir yerde yoktu. Geriye tek bir yer kalıyordu oda benim odam.
Verdiğim tepkilere karşın ne kadar güçlü olduğunu göstermek istese de; buna sadece kendine inandırablilirdi. Aslında sinir olduğum nokta odaya girmesi değil; gördüklerini ona açıklayamamaktı. Çok güzeldi , bana fazlaydı , tümüyle çok fazlaydı. Omzuna dökülen kumral saçları, kemikli yüz hatları, deniz mavisi gözleri yakıyordu insanı fazlasıyla can alıyordu. Bu saçma düşüncelerden sıyrılıp kendime geldim fazlasıyla saçmaydı. Onun bana aşık olması gerekiriyor benim ona değil. Bu kendime defalarca kez tekrar ettim. Hızlıca kolunu kavradım kendime çektim. Bedenine dokunduğumda titriyordu , korkuyla bir hayli kasılmıştı kolumun altında.
' Dediklerimin yapılmamasından hoşlanmam , sana dokunmayacağım diye kendini bu kadar rahat sanma ! ' dedim sesim yeterince onu ürkütüyordu , yüzüme bakacak cesareti bile yoktu derken ani bir hareketle kolunu benden kurtardı.
' Yeter artık yeter , görmüyor musun ne kadar acı çektiğimi , halimi görmüyor musun Egemen ' çok fazla bağırıyordu. Onu daha önce hiç bu halde görmemiştim. Zamanında onu bir kaç kez hırpalasamda bana böyle tepkiler vermek yerine sessizce yatağında ağlamayı tercih ederdi. ' Hilal kendine gel saçmalıyorsun !' diye uyarıda bulunduğumda daha da zıttına gidiyordu. Gözyaşlarının arasından histerik bir kahkaha attı. ' B-ben saçmalıyorum öyle mi ? Aptalın tekisin Egemen anladın mı tam bir aptalsın. Koca bir yıldız tüm intikamının cezasını bana kesiyorsun' dedi.
' Hakediyor...' tam cevap vereceğim sırada eliyle konuşmamı engelleyip kendi konuşmaya devam etti. ' Benim hiç birşeyi hakettiğim falan yok , tamam babamı öldürdün ama hala içindeki intikam ateşi bitmiş değil bunu gözlerinde görebiliyorum. Tabi baktın Etrafında Hİlal gibi saf bir kız kalan intikamını benimle çıkarmak istedin, yeter anladın mı yeter bırak beni artık' dedi ve dizlerinin üzerüne çöktü. dediklerini sayıklıyıp duruyordu. Ağlaması daha da şiddetlenmişti. Saçlarını çekiştirip duruyordu. ' Hilal kendine gel , Hilal bana bak güzelim tamam özür dilerim lütfen bak bana ' onu ilk kez böyle gördüğüm için fazlasıyla endişlenmiştim. Kollarından tutup kaldırdım ve onu kendime çekip sarıldım. O kadar acıya rağmen kokusundan hiç ödün vermemişti hala ilk gün ki gibi kokuyordu. Daha derin çektim içime bütün herşey uçup gitmişti kafamdan acı vermek , ona acıyı en derinden yaşatmak hepsi akıp gitti zihnimden. Söylediklerini tekrar zihnimde tekrarlarken gerçekten de bu kadarını haketmediğini farkettim. Bu olayların içindi en temizimiz o idi. O temiz kokusu ciğerlerime iyice dolarken koca bir yıl tüm yaptıklarımın pişmanlığını yaşayıp kendime küfür ettim. Ağlaması hıçkırıklara dönüşürken onu kucağıma aldım. Direk odama taşıdım , yatağıma yatırdım. İlk başlarda biraz yadırgamış olsada itiraz etmeden bana arkasını dönüp uyudu. Bende çok geçmeden yanındaki yerimi aldım. Tepki vermesinden korktuğum için çekinerek onu kendime çektim ve kolumu beline sardım. Burnumu saçlarına değdirip kokusunu biraz daha içime çektim. Kaybolmamı sağlıyordu, beni çok fazla içine çekiyordu. Biraz rahatsızlık duyup kıpırdansada yorgunluktan uykusuna yenik düşüp geri yattı. Daha da sarılarak bende uykuya bıraktım kendimi.
