AŞK TECAVÜZÜ

KARŞILAŞMA

... Sabahın bu kadar erken saatinde yataktan çıkmak zorunda mıyım? Ben yaz tatilindeyim, beni rahat bıraksınlar. Zaten sabaha kadar uyumadım ben.
-Filizzzzz.. Gelmiyor musun kahvaltıya?
-.....
-Kızım duymuyor musun?
Anne lütfen ya, ne olursun çağırma. Uyumak istiyorum.
-Anne, siz yapın ben uyuyacam.
-Hadi baban da bekliyor, saat kaç oldu?
-Tamam anne tamam...
"Of ya offf.. Saat kaç oldu diyor. Saat sabahın dokuzu daha. İstemiyorum sizinle yaz tatiline çıkmak ben. Burnumdan getiriyorsunuz."
     Herkes masada yerini almış çoktan başlamışlardı kahvaltıya. Sandalyemi çekerken babamın homurdamısını duyuyordum. Duymazlıktan gelmiştim. Nasıl olsa birazdan her zamanki edasıyla bir laf giydirecekti bana. Çok da bekletmeden ağzını açmıştı zaten.
-Kızım gece boyunca odandan müzik sesi geliyordu. Sen neden erkenden yatıp dinlen miyorsun? Yazık değil mi.
-Baba ben müzikle uyuyorum, o yüzden açık kalıyor.
- Madem uyuyorsun neden kalmıyorsun sabahları? Bak kaç yaşına geldin halen annene hiç bir şeyde yardım etmiyorsun. Ne olurdu bir gün de erken kalkıp kahvaltıyı sen hazırlasan.
-Lütfü tamam, yüklenme kıza bu kadar.
Annem her zamanki gibi ara bulucuydu. Ama hiç bir zaman arayı bulamıyordu. Küçükken prensestim babam için ama geçen seneden itibaren babamın bana davranışları hiç eskisi gibi değildi artık. Büyüdükçe yasaklarım arttı. Evden çıkarken annem; "baban buna kızar şuna kızar" diye diye bir türlü giyecek bir şey bulamıyordum.
     Abimin keyfine diyecek yoktu doğrusu. Ne de olsa erkek evlat tabi. Ne yaparsa yapsın erkekti o sonuçta. Hangi zamanda yaşıyoruz diye feryat edesim var babamın suratına ama o kadar yürekli de değilim. Bir gün bu da olacaktı ama bir gün...
     Yine plaj hazırlıkları başladı. Maddi durumumuz çok iyi olmasına rağmen halen plaja giderken yiyecekleri evden sepetle götürüyorduk. Ne kadar utanç verici bir durumdu bu benim için.
     Onlar sepetlerini hazırlarken ben dolabımın başındaydım. Belki onu yeniden görürdüm. O yüzden güzel olmalıydım. Hazırlıksız yakalamıştı beni geçen sefer. Bu sefer hazırlıklı görünmeliydim. Yeni aldığım kırmızı örgü bikinimi giyecektim. Üzerime de ona uygun bir askılı giydim mi tamamdır bu iş. Bu bikini de göğüslerim daha dolgun görünüyordu çünkü. Gerçi yaşıma göre biraz iriceydim zaten ama olsun ne kadar büyük durursam o kadar iyi. Okulda arkadaşlarımızın arasında Buse ile ben daha büyük duruyorduk. Anneme çekmiş olmalıydım, o da iri bir kadın biraz da kilosu var, ben kilolu olmak istemiyordum.
     Hazırlıklar tamamlandı yola çıktık. Ev ile plaj arası yarım saat kadar sürüyordu. Babam gittiğimiz plajı kendine mesken edinmişti, seviyordu orayı. Plajın içerisinde kafe vardı. Her yaz oraya toplanan ihtiyar arkadaşlarıyla oyun çeviriyorlardı. Kağıt, okey bazen tavla. Annem kilosuna rağmen halen çok güzel bir kadındı. Babam kendisini çok kıskandığından kadıncağız güneşlenmek için rahatça yatamıyordu. Orasına burasına havlu örtüp öyle güneşleniyordu. Ben sereserpe yatıyordum. Bana da karışıyordu tabi ama o kadar değil.
     Yine şezlong keyfine başlamıştım. Bu sefer kitap okumuyordum. Gözümde güneş gözlüklerim etrafı süzüyordum. Acaba bugün gelecek miydi...
     İki saatten fazla olmuştu. İki kere suya girdim çıktım. Kumdan kale bile yaptım sıkıntıdan ama o halen yoktu. Beklentiler olmayınca hiç bir şey zevk vermiyordu. Gelmeyecek diye umutsuzluğa girdiğim an onu en son gördüğüm büfede gördüm.
"Allahımmmm... Ne yapmam lazım şimdi. Büfeye gideyim yine. Ama olmaz. Ona gittiğimi anlar. Anlarsa anlasın. Yok anlamasın. Offff ne yapacam şimdi"
"Evet gidiyorum." 
     Güneşlenmek için üzerimden çıkardığım askılımı tekrar üzerime geçirdim ve büfeye doğru yürümeye başladım. Arkası dönüktü ve bar sandalyesinde oturmuş büfeciyle muhabbet ediyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Yaklaştım...yaklaştım.
-Bi karpuz çilek soda bardakta lütfen.
     Sesim titriyordu. Umarım o farketmemiştir bunu. "Hadi laf at artık bana."
-Aa merhaba küçük hanım.
"Neyyyy. Küçük Hanım mı? Bu da neydi şimdi. Bu herif neden böyle yaptı şimdi"
-Size de merhaba Küçük Bey
"Aman Allahım ne dedim ben."
-Yağız ben.
" Elini mi uzattı bana? Tanışmak mı istiyor benimle"
-Fi..fi..Filiz ben de.......