SELAAAAMM :)) YİNE YENİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. BÖLÜMLERİ GEÇ EKLİYORUM BİLİYORUM BU YÜZDEN SİZDEN ÖZÜR DİLİYORUM. PAZARTESİ GÜNÜNE KADAR İNTERNETİM VE HİKAYE YAZABİLECEĞİM BİR ORTAM YOKTU O YÜZDEN GECİKTİ. UMARIM BEĞENİRSİNİZ :)) BU SEFER BİR SINIRIMIZ VARR 10 VOTE 10 YORUM OLDUĞUNDA YENİ BÖLÜM GELECEK :) Facebook ve Twitterda ulaşmak isteyenler https://twitter.com/zeycikimm ve https://www.facebook.com/zeycikimm adreslerinden ulaşabilirler :) Hikayeyle ilgili sorularınızı da http://ask.fm/Zeycikimm adresinden sorabilirsiniz :)
ÖNCEKİ BÖLÜMDEN
Üzgünüm Elena seni kırmak istememiştim. Ama mecburum. Drew varken seninle arkadaş olamam, yapamam. İnan senin iyiliğin için…
Omzumdaki elle düşüncelerimden arındım ve elin sahibine döndüm. Neden şaşırmadım acaba? Demek küçük beyimiz gördüğü manzaradan sonra hesap sormaya gelmiş.
“Onunla ne işin vardı?” işte başlıyoruz…
3.BÖLÜM
“Ders programımız aynı. Bana dersle ilgili bir şeyler sordu ben de cevap verdim.”
Her ne kadar “Sana hesap vermek zorunda mıyım” demek istesem de yapamıyordum işte.
“Seni bir daha onun yanında görmeyeceğim! Ona yaklaşmayacaksın.“
“Ders programımız aynı’dan ne anlıyorsun sen? Nasıl yanına yaklaşmıyım!” Böylelerine ne derlerdi? Gerizekalı mı yoksa embesil mi. Ha ne dersiniz?
“Programını değiştireceksin Haz.”
“Ah hadi ama Drew. Saçmalıyorsun.”
“Saçmaladığım falan yok!” Beklediğimden daha sert tepkiler veriyordu.
“Saçmalıyorsun işte. Hem neden onunla bu kadar çok ilgileniyorsun ? Yoksa ona..”
“Hayır! Ona aşık falan olmadım ben tamam mı.” Hahahahah yalancı çocuk seni.
“Haha tamam. Tamam aşık değilsin.”
“Hey gülme. Değilim aşık falan.”
“Tamam inandım ve gülmüyorum. Bak ne diyeceğim benim halletmem gereken bazı işler var bunları sonra konuşsak?” Konuşmasına izin vermeden yanından uzaklaştım. Bunu yapmayı seviyorum.
Elena’nın Ağzından
“Hayır dur lütfen yapma. Lütfen yapma Drew” Kendime bir söz vermiştim, ona asla yalvarmayacaktım. Asla!
“Kapa o lanet çeneni. Bunu sen istedin.” Deli gibi ağlıyordum bağırıyordum, yapmaması için..
“Lütfen, lütfen yapma lanet olası!!” Kafasına silahı dayamıştı. O kıvırcık buklelere silahı dayamıştı.. Öldürecekti.
“Bunu sen istedin. Sen benimsin onun sana dokunmasına izin vermeyecektin!” diye bağırdığında bir silah sesi duyuldu. Olamazdı onu öldüremezdi.. Dayanamazdım..
“Hayır!” Aman tanrım bu nasıl bir rüyaydı? Rüya değildi bu bir kabustu. Ben hiç rüya görmezdim ki. Yani görürdüm elbet ama hatırlamazdım. Bu da neyin nesiydi böyle.
“Ah gerizekalı neden bu kadar çok üzerinde duruyorsun ki sadece bir rüyaydı.”
“Bana gerizekalı demeyi kesmelisin. Çünkü aslında sen bensin ben de senim yani ben gerizekalıysam sen de gerizekalısın” Bu nasıl bir cümledir. Kendime gelmeliyim insan hiç iç sesiyle kavga eder mi? Ama benden başka kimsenin kendisine hakaret eden bir içsesi yok nokta net.
İç sesimle kavgamı bitirip saate bakmayı akıl ettiğimde saatin sabahın 5’i olduğunu farkettim. Yarın sabah kalkabilmem için uykuya ihtiyacım vardı. Tabi uyku bana da uğrarsa. Uyumalıyım.. Uyumalıyıım.. Uyumalıy…
SABAH
Nefret ettiğim alarm sesi ve yüzüme tecavüz eden güneş ışıklarıyla uyandığımda bir küfür savurdum.
“Saat daha çok erken ama :(” Yatakta sızlanmayı bırakıp kalktığımda her sabah olan şeyleri tekrarladım. Düşündüm de hayatım ne kadar da monoton. Her zamanki gibi duşumu aldıktan sonra bir kot gömlek-deri pantolon kombini yaptım. Vakit kaybetmeden saçımı ve makyajımı yaptım. Makyajdan kastımın ruj-eyeliner-rimel olduğunu zaten biliyorsunuz.
“Heyy Amanda neredesin?” Ses yok.
“Amandaaa” Yine ses yok. Sesim çatlayana kadar bağırmak yerine odasına bakmak daha akıllıca sanırım.
”Ne kadar zekiyim ben ;)” Odasına baktığımda hala uyuduğunu gördüm. Tabi ya onun benim gibi erkenden kalkmak zorunda olmadığını unutmuşum.
Mutfağa giderek boş masaya umutsuzca bakakaldım. Amanda uyanık olsa harika bir kahvaltı beni bekliyor olurdu. Neden uyuyor ki bu kadın ya :(
“O kadar beceriksizsin ki bir kahvaltı bile hazırlayamıyorsun.”
“Bak o konuda haklısın” Beni biri böyle görse direk tımarhaneye attırır herhalde. Neymiş kendi kendine konuşana deli denirmiş. Ben değilim deli falan.
Zaman kaybetmeden kendime bir kase mısır gevreği hazırladım. Elimden gelen bu napayım -,- Bulaşıkları makineye yerleştirdikten sonra – ki yapmasam teyzem ağzıma..- çantamı alarak evden çıktım. Tabi teyzemin arabasının anahtarını almayı da unutmadım. O bugün izinli ve izinli olduğu zamanlarda arabasını almama izin veriyor.
Arabayı park edip okula havalı bir giriş yaptım.
“Wow okula yeni gelen kız değilmi o hani şu Drew’in sürtük dediği? ”
“Hişt bakma ona gözünü oyarım!” Ahahahah hiç güleceğim yoktu. Koridorda ilerlerken etrafıma bakınıyordum.
“Sen şuna Harry’i arıyorum desene.”
Tamam aslında Harry’i arıyordum. Harry değilmiydi o. Yok canım olamaz sevgilisi mi vaaar. Niye şaşırırsın ki elbet vardır. Okulun popülerlerinden biri sayılır sonuçta o. Iyyy bu kızı mı beğenmiş. Çok çirkin. Şaka mı bu ne çirkini kız çook güzell.
“Sen şuna kısaca kıskandım desene.”
“Yoo ne alakası var niye kıskanıyım.” Ona bakmamaya çalışarak sınıfa giderken birden yönüm değişti. Neden mi çünkü hayvanın biri kolumdan çekerek beni kendine çevirdi.
“ADIM YOK MU BENİM? SESLENSEN OLMUYOR MU?”
“Hey hey hey. Bağırma. Sakin ol.”
“Sen de insan gibi davran o zaman.”
“Tamam haklısın özür dilerim Elly.” Elly mi? Bana Elly mi demişti.
“Elly mi? O da ne Harry.”
“Buu senin yenii takma ismiiin :) Artık sana Elly diyeceğim.” Hahahah çok tatlı görünüyorsun amaa.
“Pekii tamam. Sen beni neden durdurdun bir şey mi söyleyecektin? Bence sevgilini fazla yalnız bırakma kız sıkılır sonra.”
“Hahahahah” Niye gülüyor ki bu salak.
“Niye gülüyorsun ?”
“Hahahahah o haha benim haha kız kardeşim hahah” Of rezil oldum.
“Neyse sen bana ne söyleyecektin?”
“Sevgilim yok.”
“Bunun için mi durdurdun beni. O halde ben gidiyorum” Ona sırtımı döndüğümde kolumdan tutarak kendine çevirdi.
“Hayır ben sana derse girmeyeceğimi söyleyecektim.” Bu koldan tutup çevirme içinden hiç hoşlanmadım ben.
“Ee sonra?”
“Eesi dersten sonra bir kafede buluşup senden notları alacağım. Tabi sen de istersen?”
Bu bir çıkma teklifimiydi ????
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Story of My Life
FanfictionTam bitti dediği yerden başlayan yeni bir hayattı Elena'nınki ... Ailesi yoktu,arkadaşlarını tek tek kaybetmişti.Bunlar da yetmezmiş gibi bir baş belasıyla uğraşıyordu.Herkesten her şeyden nefret ediyordu.. Ta ki ona aşık olana kadar ...