İliklerinde Hisset

Hissedin

Bilgileri verdik gelelim hikayemize.

Yazın bir arkadaşımın yanına köye gitmiştim, gündüzleri çok sıcak oluyordu bizde akşam vaktine doğru hava hafif kararırken dışarı çıkıyorduk. Yine bir gün Çıktık biraz köy de oyalandıktan sonra gece yarısı köy kahvesinde oturduk, yanımıza köydeki arkadaşımın arkadaşları geldi, aşırı derecede telaşlıydılar. Sebebini sorduğumuz da ilk başta inanamadık. Sizleri olayı şimdi arkadaşımın ağzından anlatacağım.

Dört arkadaş birleştik köyün az ötesinde yamacında ırmak olan dağa motorsikletler ile gömü aramaya gittik . Başta her şey normaldi hiç bir sıkıntı yoktu . Neyse Saat gece 2 ye doğru geliyordu bizde kazmaya çoktan başlamış baya ilerlemiştik bile . Bir müddet sonra dağa ölüm sessizliği çöktü , kuşlar susmuş , hiç bir hayvan dan ses yoktu rüzgar bile yüzümüzü öpmüyordu. Biz aldırış etmedik kazmaya devam ettik , gözümüzü para bürümüştü . Bİr müddet sonra dağın üstlerinden, zirvesinden düğün sesleri gelmeye başladı .  Başta ne garip köyümüz var dedik ama sonra saatin gece yarısı 3' e geldiğini fark ettik. Davul ve zurna sesleri o kadar net duyuluyordu ki oynayasımız geldi bir ara. Bir müddet sonra davul zurna sesleri de kesilmişti, yine in cin top oynuyordu . Sıfır sessizlik vardı , bizler kendi aramızda bakıştık , korkmuştuk tabi ama kimse belli etmemeye çalışıyordu . Sonra ortamda ki herkese güçlü bir besmele çektircek bir ürperti geldi , herkez dua ediyor besmeleler çekiyordu . Ama hala salak gibi kazmaya devam ettik en son kup kuru bir toprağa geldik , toprak çok verimsiz çok çorak duruyordu . Toprağa kazmayla vurduğumda önce tahta gibi çatladı toprak ardından içinden bir sürü sinekler uçuştu , sineklerin çıkmasıyla çok korkmuştum, ama bizi esas korkutan şey hem o ürpertinin geri gelmesi hemde davulların zurnaların kulaklarımızın dibinde çalmaya başlamasıydı . Ordan o kadar çabuk kaçtık ki hiç bir malzemeyi almadık yanımıza , motorları bile bırakmıştık. Sabaha doğru köy yoluna ulaşmış güneş doğana kadar davul sesleri bizi takip etmişti .