- kokun ona çok benziyor.
Biraz hareket etmeden öyle durduk sonra kafamı kaldırdım ve gözlerine baktım. Gözleri çok güzeldi. Gözlerinin kahvesinde kayboluyor insan. Ne diyorum ben onu kesmeyi değil eve gitmeyi düşünmem gerek
- eve gitmek istiyorum ben
- tamam dedi ve yine o kumandayla pencereleri açtı. Şöförde gelince araba hareket etmeye başladı. Cam kenarına oturup dışarıyı seyrettim. Bu gün ne çok şey olmuştu öyle resmen dizilerler kitaplardan öğrendiğim berdel e kurban gidiyordum. Aslında istemiyordum ama ailemi ve kuzenimi tehlikeye atmak istemiyordum. Şuan bunları düşünmek bile istemiyorum eve gidip uyumak istiyordum . Göz kapaklarımla savaş veriyordum resmen.Araba durunca ikimizde indik ve apartmana girerek asansöre yöneldik. İkimizde sessizdik. Bu sessizliği bozmaya pek niyetim yoktu açıkcası bu kibirlinin sesini duymasamda olur hatta daha güzel olur. Asansör durunca çıktım ve kendi evimize yöneldim o ise karşı dairedeki amcamın evine sanırım ailesini almak için girdi. Evde kimse yoktu sanırım amcamlardaydı umursamadım ve odama gittim kıyafetlerimi bile değiştirmeden kendimi yatağa attım ve ağlamaya başladım. Evlilik... her kızın istediği bişey tabi aşık olduğu adamla ama ben ise tamam alaz çok yakışıklıydı her kızın evlenmek isteyeceği hatta aşık olabileceği bir adamdı kasları boyu gözleri yüzü saçları her şekilde kusursuzdu ama ben sevmiyordum ki. KOKUN ONA ÇOK BENZİYOR bu sözü geldi aklıma vardı işte evleneceğim adamın gönlünde başkası vardı. Sen bana yardım et allahım.
_________{}_____{}____{}_____
- hadi kızım uyan
- tamam anne 5 dakika daha
- kızım bugun seni istemeye gelicekler kalk artık.
Biliyordum işte bu akşam bir adım daha atılcaktı.oflayarak yataktan kalktım ve banyoya ilerledim kısa bir duş iyi gelicekti.
Duştan çıktıkdan sonra bilmem niye beni bir heycan kapladı sonuçta bin kere istenmiyoruz. İstemesemde bugun sözüm kesilcekti. Akşam gelicekleri için şimdi hazırlanırsam erken olabileceğini düşünüp. Sporcu atleti ve şort giyindim saçlarımıda ıslak haliyle yukardan topuz yaptım. Bot şeklinde yünlü ev terliklerimide giydim ve kahvaltıya indim. Abimin yanına oturdum ve isteksizce kahvaltı yapmaya çalıştım. Biz iki kardeştik abim ve ben babam ve amcam aile şirketinde çalışıyor annemin ise küçük bir butiği vardı. Fazlasıyla şımartılatak büyümüştüm. Babamın sözüyle düşüncelerimi kenara attım
- kızım biz çok üzgü..
- biliyorum baba olan oldu ben üzülmüyorum sizde üzülmeyin diyerek babamın sözünü böldüm. Babam anlayışla gülümsedi bana anneme baktığımda gözleri dolu doluydu. Abimin konuşmasıyla bakışlarım ona döndü
-elisa her kararının arkasındayım güzelim eğer istemezs..
- biliyorum abicim senin adın Batuhan sa sen ben istemezsem bu dünyaları bile yakarsın dedim ve samimi bi gülüş yolladım abime ben üzüldüğümde herzaman benim adım batuhansa senin için dünyaları yakarım derdi. Abimde gülümsedi. Kalkıp abimin yanaklarını öptüm ve
- merak etmeyin benim prenslerim ve kraliçem beni her zaman korur ben bunu biliyorum diyip göz kırptım ve odama yöneldim.------------------
Saat 20.00 dı kıyafetime baktım. Mini siyah bir elbise siyah topuklu ayakkabı saçlarım düz açık koyu bir makyaj ve elbisenim sırt dekoltesi vardı annem bu elbiseyi giymemi söylemişti fakat ben rahatsız olduğum için saçlarımı açık şekilde sırtımdaki dekolteyi kapattığım için derin bi nefes verdim. Kapı çalınca annem bana seslendi. Bende indim. Amcamlarda bizdeydi ve bi kaç akraba daha. Herkese hoşgeldin deyip sarıldıktan sonra alazın yüzüne bile bakmadan odadan çıktım ve mutfağa gittim yanımada Nisa geldi. Nisa Benim kuzenim aynı yaştayız. Çok iyi anlaşırdık bana mahçupca bakıp
- nasılsın? Dedi sahi nasıldım ben şuan nasıl hissediyordum. Hiç bilmiyordum.
- bilmiyorum nisa şuan ne hissettiğimi bilmiyorum. Akışına bıraktım herşeyi dedim ve ona baktım oda geldi bana sarıldı ve
- herşey güzel olucak dedi
- bende öyle olmasını umuyorum dedim. Tam ağzını açmış bana karşılık verecekken annem geldi ve kahveleri yapmamı söyledi bende yaptım. Son olarak alazın kahvesi kalmıştı onuda düzgünce yapmıştım tam tepsiye koymuş içeriye gidecekken Nisa beni durdu
- kızım hani tuzlu kahve?
- aman Nisa çekil şurdan ne tuzlu kahvesi dedim ve tam gidecekken fikrimi değiştirdim ve geri dönüp tuzluğu elime aldım yarısını kahvesine boşaltınca Nisa gülerek
- vur dedik öldür demedik be gülüm çoçuk kalp krizinden öteki tarafa göç edicek diyince kıkırdadım ve omuzlarımı silktim. İçeriye doğru adım attıkca ellerim titremeye başlamıştı. Kalbim küt küt atıyodu. Heycandan suratım renk değiştiriyodu herkese kahvesini verdikten sonra son olarak alaz a verdim. Ve nisanın yanına geçtim. Dikkatle kahveyi içmesini bekliyodum. Vereceği tepkiyi merak etmiştim. Bi yudum alınca biranda öksürmeye başladı içerideki herkes anlayınca gülmelere başladı. Adını öğrendiğim asmin teyze yani alazın annesi gülerek oğluna
- o kahve bitecek demişti.
Alazın yüzünde de ufacık bi gülümseme görmüştüm ama annesinin sözüyle başını sallayıp yüzünü buruşturdu. İsteme faslı bittikten sonra yüzükleri taktılar ve kurdeleyi alazın dedesi kısa bir konuşma yaparak kesti. Kurdale kesilince alazın anlımdan öpmesi gözümden kaçmamıştı. Hatta çok hoşuma gitmişti. Düğün günğ konuşulunca bu berdelin uzaması doğru değilmiş bu yüzden 1 hafta sonra evlenecektim. Belki istediğim gibi olmuyordu ama alışıyordum. Ben alaza alışıyordum.
Hikayem devam edecek umarım beğenmissinizdir. İlk hikayem 😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minik KARIM
Teen Fictionİstanbulun göbeğinde oturan 18 yaşındaki bi kızın berdel edilmesi ne kadar inanılır bi konu olabilirki ?