Minik KARIM

7

Düğün günü
Gelmişti işte nikah günü hemde nikahdan hemen sonraki sabah Mardin'e gidicekti ailesinden ayrılıcaktı. Nikah gününe kadar alazla sürekli kavga içerisindeydik . Hatta bir ara nişanı atmıştım ama gelip zorla yüzüğü takmış tehtid edip gitmişti öküz şimdi ise gelinliğimi giymiş hazır bir şekilde kızlarla odamda bekliyorduk
Multi medya: elisanın gelinliği
Nisa yanıma geldi ve ayakkabımı uzattı bende gülerek elinden aldım isimlerini yazmıştılar deli kızlar. Aynada kendime bakmıştım kendime baktıkça Onur gözümün önüne geliyordu. Gitme diyordu sanki bana gidersen pişman olursun. Yapamadım be sevdiğim gidiyorum işte . Kapı çalındı ve içeriye babamla abim girdi, kızlar sessizce odadan çıkarken ben babamla abimin yanıma gelmesini izledim gözlerim dolu doluydu. Babam ilk beni beğeni ve gurur dolu bakışlarıyla süzdü ve sonra alnımdan öptü.
- prensesim, seni çok seviyorum her zaman burdayım senin bir baban var unutma, sen benim kızımsın her yerde benim kızım olduğunu belli et başını şakın eğme güzelim hep dik dursun hakkını savun her yerde hırçın miniğim.
Babam sözünü bitirdiğinde ağlamamak için direnen göz yaşlarım aktı babama sarıldım ve
- seni çok seviyorum babam. Yakışıklı kahramanım dedim ve öptüm. Babam da gözleri dolu doluyken benimle vedalaşıp odadan çıktı. Abimle kalmıştım odada oda bana doğru geldi ve sarıldı busefer hüngür hüngür ağlamaya başladım.
- bişey diyemiyorum elisa çok seviyorum seni kılına zarar gelse dünyayı yakarım ama inanıyorum ki mutlu olucaksın güzelim.
- inşallah abicim dedim ve göz yaşlarımı sildim. Kapım tekrar çaldı ve içeriye alaz girdi alazla birlikte kızlarda gelmişti tebessüm ettim ve koluna girmem için duran alazın koluna girdim. Evden çıkıp nikahın olacağı yere doğru gitmeye başladık. Heycanlı ve gergindim. Sessiz yolculuk sonrası nikah yapılacak yere gelmiştik. Kına gecem Mardin'de olacaktı ailem akrabalarım arkadaşlarımda Mardin'e gelecekti. İstanbulda sadece nikahımız olacaktı. Arabadan indim alazın tam koluna girecekken o elimi tuttu. Şaşırmıştım ama bozuntuya vermedim. Bekleme yerinde beklerken adımızın seslenilmesiyle kalktık ve masamıza doğru yürüdük yerleştiğimizde kalbim güm güm atıyodu. Nikah memurunun sorduğu soruya
Sert sesiyle
- evet demişti
Bana sorulan soruda ise biraz susmuştum hala kaçabilirdim Ama bunu yapamazdım
- evet dedim bende alkışlar eşliğinde evlilik cüzdanını aldım ve ayağı kalktık anlımdan öptü ve dans şarkısıyla dans etmeye başladık ellerimi boynunda birleştirdim ve gözleri hariç her yere bakmaya başladım. O koyu kahveler bana onuru anımsatıyordu. Bakmak istemiyordum.

-------------------------------------------
Uyandığımda üzerimdeki yorgunluk kendini belli edecek bir şekilde dahada arttı. Bugun Mardin'e gidiyorduk. Ve ben burdan gitmek istemediğim halde gidiyordum. Uçağın kalkmasına 1 saat vardı hızla kalkıp siyah dar bilekte bir tayt üzerine ise pandalı kalçarımda yünlü panda kulakları olan şapkalı polarımı giyindim. Siyah beyaz spor ayakkabımla uyumluydum. Saçlarımı düzleştirmiştim. Gözlerime ise göz kalemi rımel ve eyeliner sürmüştüm.  Aynaya baktığımda çok tatlı ve şirin olmuştum. Annem bana seslenince telefonumu aldım ve odadan çıktım.

Uçağa binmiştik ve alazla Yanyana oturuyoduk. Aslında yanımda kız kardeşi oturucaktı ama değiştirdi. Odun ya nolucak allahtan cam kenarı benimdi. Sessizliğimizi koruyorduk ama dayanamıyordum bu sessizliğe alaza dönerek
- ne kadar sürücek yol dedim
- az kaldı dedi oda başımı salladım ve önüme döndüm uykum vardı ve uyumamak için büyük çaba gösteriyodum.

Sonunda yolculuk bitmişti ve alazların kocaaaamaaan konağına gelmiştik. Fazla büyüktü. Şuan ise misafir odasında yatağın üstüne oturmuş salak salak düşünüyordum. Kapım çalınca sessizce gel dedim ve abimin içeriye girişini izledim.
- hadi gel elisa demişti bana gülümseyerek bende hemen başımı sallamıştım ve abimin koluna girmiştim. Konağın bahçesine çıkınca uzunca masada herkesin oturduğunu gördüm. Başımı yere eğdim ve abimin yanına alazın karşısına oturdum. Alazın babası konuşmaya başlayınca ona doğru döndüm ve dinlemeye başladım
- yarın kına geceniz var 2 saat sonrada dini nikahınız dedi ve yemeğini yemeye başladı. İştahım yoktu benim ve ayıp olmasın diye kalkamıyordum. Etrafı süzmeye başladım, artık buradamı yaşayacaktım. Güzel yerdi aslında ama ailem gidicekti bu düşünce mideme kramp girmesine neden olurken gözlerim dolmuştu. Kimseye kafamı kaldırıp bakamıyordum arkadaşlarım kuzenlerim hepsi burdaydı ama onlar gidiciydi ben kalıcı. Yapamazdımki burda. Bacağıma hafif gelen tekmeyle kafamı kaldırdım ve karşımda oturan Alaz a baktım oda bana baktı ve telefonunu işaret etti. Telefonu aldım ve alazdan gelen mesajı açtım
Gönderen: yakışıklı kocam
Yemeğini ye.
Odun bu adam ya , onun ismini hala değiştirmediğim aklıma gelince yakışıklı kocamı silerek ağa bozuntusu :) diye kaydettim. Sonra telefonumu yerine bıraktım ve hafifçe ayağı kalktım. Bi kaç göz bana dönmüştü bende boğazımı temizleyerek
- ben biraz yorgunumda midem de bulanıyo biraz dinlensem iyi olur afiyet olsun size dedim ve teras Kata doğru çıktım gözlerimi kapattım ve pandalı şapkamı kafama çektim kollarımı göğsümde birleştirdim. Saate baktığımda 5 di. İmam nikahı için ne giyicektim bilmiyordum. Hızlıca odama gittim ve uzun siyah dar elbise giyindim ve yatağıma oturdum ınstagrama girerek güzel bir fotoğraf çekindim ve altınada
Hayallerim dualara emanet artık...
Yazdım bu söz şuan tam bana göreydi hayallerimi dualara bırakmıştım artık. Kapının tıklatılması ardından içeriye Nisa girdi ve
- hoca geldi hadi gel dedi ve bana siyah şal uzattı elindeki siyah şalıyla başımı kapattım ve aşağı indim alazın yanına oturdum hocanın duasından sonra alaza o klasik soruyu 3 kez sordu oda 3 kez kabul ettim dedi aynı soruyu bana sorunca bende
-kabul ettim
- kabul ettinmi?
- kabul ettim
-kabul ettinmi?
- kabul ettim dedim.
----------------------------------
Hoca gittiğinde direk odama çıkmıştım. Yarın kına gecem vardı ve ben  kına gecesi istemiyordum. Akışına bırakıcaktım herşeyi olan oldu zaten.ama şuan tek ihtiyacım olan bolca uykuydu.