Sekizinci Bölüm.

1.5K 156 111
                                    

OhSehun:

Ben özür dilerim.

Bilinmeyen

Yüzüme tükürdüğün için mi?

 Suçsuz olduğumu öğrendiğin için mi?

 Yoksa seni korumaya çalıştığımı daha yeni fark ettiğin için mi?

Özrünü kabul ediyorum.

OhSehun

Hayır. Kabul etmemelisin.

Yanına gelmemi ister misin? Bana kızarsın biraz da bağırırsın.. Rahatlarsın değil mi?

 Şey.. Ben bilmiyordum. 

Bilinmeyen:

 Sana ilk mesaj attığım zaman kimliğimi gizlemek istemiştim ve bunun yasak olduğunu sana söylemiştim değil mi?

Sen ise beni bulmuştun. İnkar etmedim, çünkü zaten öğrenmiştin.

Burada duygusal bağ kurmak bir ceza sayılıyor.

 Takım koordinatörü ben buraya geldiğim ilk zaman söylemişti. Daha sonra sen her yerde  Irene ile birlikte olduğunu söylemeye başlamıştın. Bizim timden biri söylemezdi ama yine de duyarlar diye korkmuştum. Jongine bu konuyu söyledim. O da bu yasaktan haberdar değilmiş. Sizi korumak için takım koordinatörüne gittik. Irene'in başının belada olduğunu bu yüzden sevgiliymiş gibi takıldığınızı söyledik.

 Yemin ederim ki aklımdan kötülük geçmemişti bunu yaparken. Öğrenilirse ceza alacaktın. Ayrıca ulu orta her yerde duyurmaya başlamıştın.. Tek çarem buydu.

OhSehun:

 Sen nasıl bu kadar olağanüstü biri olabiliyorsun?

 O gün yüzüne tükürürken bile hiçbir şey demedin. Sadece kırgınca baktın gözlerime.. Daha o akşam pişman olmuştum. Jongin bana söylemeden önce bile sanki kalbim suçsuz olduğuna inanmış gibiydi.

 Samimiyetimle özür diliyorum Jenna. Beni affedeceğini biliyorum ve bu biraz kanıma dokunuyor. Bana eziyet çektirmelisin.. Hak ediyorum.

Bilinmeyen:

 Bana kendini anlat Oh Sehun. Irene ve seni.. aşık oluşunu dinlemek istiyorum. Seni ve sevdiğin şeyleri.. 

OhSehun, Bilinmeyen kullanıcısını Jenna olarak değiştirdi

OhSehun:

Genel şeyleri biliyorsun zaten 12 nisan 1994 zırvalarını geçiyorum. Sana kimsenin bilmediği şeylerden bahsedeyim biraz da. Biliyor musun ben çiçeklerle çok ilgilenirim.. Çiçeklerin dilinden anlarım ve onları cidden çok seviyorum. Manolya en sevdiğim çiçektir. Sonra dövüşü nasıl öğrendim biliyor musun? Durumumuz o kadar iyi değildi ve ailemin beni kursa yazdıracak parası yoktu. Ben de okulda sürekli büyüklere sataşır ve dayak yemeye bakardım. Dayak yedikçe güçlendim onlar bana vurdukça da bir şeyler kavramaya çalışıyordum. Sonra gizlice kursların içine dalıyor pratik yapanları izliyordum. Bir gün birisi beni keşfetti...O kişi bana çok yardımcı oldu. Yaşlıydı daha sonraları  vefat etmişti. Beni Koreye bağlayan tek kişi de hayata gözlerini yummuştu. Bilirsin her evladın anne ve babasıyla arası iyi olmayabiliyor... Sonra yeteri kadar güçlü olduğumu hissedince adaletsizlikten nefret etmeye başladım. Herkesin güçlü olmasını istiyordum. Herkese adalet ve güç getirmek istiyordum. Orta doğu adaletsizliğin ve güçsüzlüğün başkenti resmen. Burası bana kendimi bir insanmışım gibi hissettirdi. Televizyonlarda izleyip iki gün sonra unuttuğumuz vicdansızlıklara göz yummama olanağı sağladı. Burası sayesinde iyi bir insan olduğumu hissediyorum.

 Sen bana bunları anlattığın zaman sana kafamı şişirdiğini söylemiştim.

 İnsan gerçekten yazmaya başlayınca duramıyor. Anlatacak, konuşacak ne çok şey varmış. Ne kadar da yalnız ve kimsesiz kalmışız buralarda.

Senin bana başımı ağrıtıyorsun Sehun demeyeceğini biliyorum. Genelde şerefsizlik yapan ben oluyorum.

 Seni sinir etmek eğlenceli.

 Ama seni üzdüğüm için ve yaptığım tüm şeyler için özür diliyorum. Tüm kalbimle.

Irene... Buraya ilk geldiğimden beri onun çok masum ve duru bir güzelliği olduğunun farkındaydım. Her gün beyaz giyer ve bir şeylerle uğraşırdı. Buraya gelecek kadar cesurdu ama kırılacak bir vazo kadar da narindi. Tezatlıkları hoşuma gidiyordu. Konuşurken gülümsemeye çalışması en alakasız yerlerde bile birden gülümsemesi ve ben yaralandığım zaman benimle ilgilenmesiyle çoktan ona kapılmıştım. Sürekli birbirimize bakmaya, gülümsemeye başlamıştık. Konuşmaya çalışıyorduk. Onun yanında heyecanlanıyordum ve bir çocuk gibi sakarlıklar yapıyordum. Oysa burada ne kadar sert durmak zorunda olduğumu biliyorsun sert yanım onun yanında yok oluyordu. Ama yine de onu buradan korumak  istiyor başına bir şey gelecek olması ihtimali beni bitiriyordu. Önceleri beni sadece arkadaş olarak gördüğünü düşünmüştüm. Beni sevdiğini öğrenince neler hissettiğimi kelimelere bile dökemiyorum. Düşünsene, birini seviyorsun ve o kişi de seni senin sevdiğin gibi seviyor.. Bu milyonda bir ihtimal. Sonra onun başının belada olduğunu öğrenince zaten gözüm dönmüştü.. Her neyse. Sen de çok iyi bir kızsın Jenna.

 Ama sosyal fobini ve blumia hastalığını yenmelisin.

İnsanların içine karışmalı ve gülümsemelisin. Seni hiç gülerken gördüğümü hatırlamıyorum.

 Daha doğrusu seni insanlarla konuşurken bile göremiyorum.

 Ya da sürekli çirkin olduğunu düşünüp kendini kontrol altına almaya çalışman.. çok yorucu değil mi? Herkes güzeldir. Kumral uzun saçların, batılı olduğunu belli eden büyük ve kahverengi gözlerin, güzel fiziğin, bembeyaz tenin muhteşem.

  Ayrıca güzel bir kalbin de var.

 İnsanlardan kaçmamalı ve kendini göstermelisin.. Özellikle de gülümsemeni.

Pekala. Bana cevap ver

Bir dakika kapım çalıyor.

Sehun telefonu elinden bırakmış ve kapıyı açmaya gitmişti.  Kapıyı açar açmaz şok olmuştu. Jenna tam karşısındaydı ve gülümsüyordu. Pembe pijamaları, toplu saçları, pofuduklu terlikleriyle tamamen doğal görünüyordu. 

''Pekala Sehun. Dediğini yapacağım. '' 

Sehun  hala konuşamıyordu. Bu kızın ani tepkileri onu şok ediyordu.

SEHUN OC TEXTING -TİM- ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin