S.O.S

'4'

multideki dadlı çocuk bay mükemmel oluyor.

'4'

"Toparlamaya çalıştıkça batıranlar ekibi ve saf aşık"

Kiraz'ın Ağzından

Bu İzmirdeki ilk cumartesimiz. Normal şartlarda şu an İzmir'i talan etmiş olurduk ama ne yazıkki Eylül erkenden çıktı. Kasım'ın onun için gönderdiği parayı çekicekmiş.

Malum ben de cumartesi pazarları çalışıcağım.

Sanırım o günlerde yoğunluk oluyormuş. Normalde bu şartlar altında eleman almıyorlarmış Starbucksa ama benim bir şansım döndü ya o an.

Eskiden sırf bedava kahve için bile burada çalışabilirim derken şu an tek istediğim para kazanmak tabi yine arada kahve götürürüm çaktırmadan.

Gerçi gelir gelmez yaşadığımız gerilimden dolayı şu yakışıklı çocuğun benim hatamı bulmak için her fırsatı değerlendireceğini biliyorum.

Olaya gelince.

Önlüğü takar takmaz servis yapan garsonlardan birinin üstüne tepsiyi boşalttım.

Seninle işimiz var kızım dedi belli belirsiz ve ben ağzımı açıp tek bir şey söyleyemedim. Öyle kaldım. Ben Kiraz mal gibi kaldım.

Ama tek bir hatasında yakasına yapışmassam bay kusursuzun ben de Kiraz değilim.

Yakışıklı olması bir şeyi değiştirmez.

Sarışın olması da, gözlerinin anlamadığım harikalıkta bir renk olmasıda bir şey değiştirmez.

Sevimsiz gıcığın teki.

Benim de 2 ay öncesine kadar sarı saçlarım vardı ama onlardan sıkıldım. Geçici boya yaptım. Şimdi koyu yeşil. Harika bir renk ya, aşık olarak boyattım diyebilirim.

Eylül'ünkiler açık kahverengi upuzun ve benimkinin tersine yumuşacık saçları var. Bak her yerde aklıma geliyor kardeşim ya. Kavgayı unutturdu bana.

İşini halletti mi acaba çekti mi parayı benim canım kardeşim ? zaten başımı kaşıyacak vakit bulamıyorum. Onu arayamıyorum. Bir de bay kusursuz her an başıma dikilcek gibi hissediyorum. "Ben her şeyi mükemmel yapıyorum, seni beceriksiz." diyecekmiş gibi.Yaptığı her hareket saçını düzeltmesi bile kusursuz ve ona yakışıyor. Onun yanında özgüvenim yıpranıyor ya

Yuh yok artık ne diyorum ben ya.

Kimse benim özgüvenimin ortasına sıçmayı başaramadı lan bu güne kadar.

Başlatmasın mükemmelliğine.

Eylül'ün Ağzından

Kasım abim bankaya yatırmak yerine kendi gelmiş sürpriz yapıp. Yanında da sevgilisi. Koca götlü fingirdek. Bunun nesiyle takılıyorsa bir de evleniceklermiş bu yaza. Tabi hanımefendi kabul ederse teklifini. Sanki daha iyisini bulabilecekmiş gibi abimden süre istemişti en son bıraktığımda. Düşünecekmiş miş.

Ha ha hay sıçıyım düşüncesine. Hangi beyniyle düşünecekse?

Aman be neyse ne düğünlerine giderim işte.

Bir kardeşimde daha var aslında adı Ekim. Yaratıcı annem sağolsun. Eylül Ekim Kasım serisi yapmış. Kadının işi reklamcılık zaten yaratıcılığı da oradan geliyor.

Neyse abim sevgilisiyle biraz gezip akşama dönücekmiş onunla vedalaşıp direk eve geçicem derken bizim okuldan bir kaç çocukla karşılaştım.