Yeni bir gün ve yeniden hissedilecek duygularım... Herkese günaydın!
Dünden kalma saçım ve hala onu izlemekten yorulan gözlerim bana acı veriyordu...Fakat içimdeki ses kalkıp onu izlememi fısıldıyordu... Yeni bir günle başlayan bu takip maratonu ne zaman sona erecek çok merak ediyordum..
YARIM SAAT SONRA.
Camın başında ağaç oldum fakat hala kalkmadı..Acaba? acaba önemli birşey mi vardı? Merak ediyorum fakat nasıl gidecektim ki ?
ben böyle düşüncelerle beynimi yorarken birden Pencerenin perdeleri açıldı ! . Perdelerin açılmasıyla yere eğilmem bir olmuştu.Peki bu geç saatte neden hala evdeydi?
eğildiğim yerden azıcık yukarı kalkarak kendimi evimin perdesiyle kamufle ettim ve neler olduğunu anlamaya çalıştım.Perdenin çiçekli deseninden gördüğüm dantelin çevrelermiş olduğu Min Seok'un yanında yaşını başını almış bir teyze duruyordu . Acaba annesi mi ? yalnız yaşayan çocuğun yanına neden geliyorsun be kadın!?Ne işin var bekar bi çocuğun yanında? bıraksana kendi haline çıcığı :3
Anlaşıldı bugün Min Seok dışarı çıkamayacak yine kaldık çiçekli perdelerin arasından gözetlemeye.Burdan bakmak en azından kalbimdeki back pearl ümü görmemekten iyidir diyerek kendimi teselli ediyorum.
5 SAAT SONRA ...
Artık hava kararıyordu.Ben dondurma eşliğinde seyrediyordum.. O kadar dalmıştım ki bana dik dik bakan teyzeyi görmemiştim.Kadının cılız sesli sesiyle kendime geldim..
-şışt! kız ... Bakmıyorda dondurmalı kız!! ne dikizliyon bizim evi sen ? bekar çocuğun evi gözetlenir miymiş canım? tövbe yarappi!?Bu devirde hiç mi adap yok? ben gençliğimde böyle miydim ahh ahh bi bakan bir daha bakardı.Eheyt be!
Teyze açıldıkça açılıp konuşuyor, benim ağzımı açıp tek kelime söylememe izin vermiyordu.Edepsiz karı.Aniden araya girmem gerekiyordu.
-Teyzecim ne dikizlemesi ne gözetlemesi!? bu devirde ne arar öyle şeyler (hafif bir gülümsemeyle) sizi görünce bir merhaba demek istedim fakat çok meşgul görünüyordunuz.Hoşgeldiniz.Sorması ayıp ama bir bekarın evine geldiniz? yakışık alır şey midir bu ?
Bu konuşmayı yaparken kendime '' ne yaparsan yap ama alttan alttan nazikçe laf sok'' ilkesini rehber edinmiş bir atarlı genç görünümündeydim.Alttan Arsız bela açılsa rep yapacak durumdaydım.Teyze aniden düşüncelerime somak sokarak ;
-Kızım özür dilerim.Ahh- ah-- günahını da aldım senin.Tövbeler olsun .Bizim Min Seok u tanırsın.Onun Büyükbabası ölünce yalnız kaldım.O da yalnız kalmamam için beraber yaşıyalım diye buraya çağırdı.
-E madem geldin hoşgeldin o zaman teyzecim.Aman dikkatlı ol buralarda bi yaşlı amca geziyor ki benden duymuş olma kendisi sapıkmış.Yaşlı yaşlı teyzeleri yol kenarında kıstırıp mazallah tövbe tövbe. Anladın sen teyze.
-Ayy ne diyosun sen kızım ? Şeytan kulağına kurşun ! Dışarı çıkmam ben burada aman aman .Ben nerden geldim buraya.Benim köyüm vardı keçilerimi hoplata hoplata güderdim.Hey gidi günler heeey!
teyze köy muhabbetine dalınca bende ipler koptu tabi.Bu kadar sert görünen bir kadın nasıl samimi bir şekilde anılarını anlatabilir?hemde yeni tanıştığı bir insanla? teyze muhabbetiyle kavrula durarken pencereyi kapatıp yalnızlığımla yemek yemek istedim.Tam kapatırken teyzenin yeni samimileşmiş sesini duydum;
-Kızım , yalnız mı yaşıyorsun sen?
o samimileşince kendimi zorunlu hissederek samimi bir ses tonuyla cevap verdim;
-Evet teyzecim.Geçirdiğim bir kaza sonucunda malesef ailemi kaybettim.
-Özür dilerim kızım.Bilseydim konusunu açmazdım.Sana içim kaynadı belli ki bizim gibisin sende ..Rahatsız hissetmezsen gel beraber yiyelim akşam yemeğini.
İNANMIYORUM!!! ilk defa evine gidecektim Min seok un ...Bu daveti geri çeviremezdim.
-Çok teşekkür ederim teyzecim . Bu samimiyetiniz için minnettarım size.
-o zaman bekliyorum kızım.
-tabiki teşekkür ederim tekrar.
Hemen çiçekli perdelerimi kapatıp evi panayır alanına çevirdim.Acaba ne giysem? samimi olacağım birşey seçmeliyim.Evet bir tane kot giysem yeter.Sanki üstüme mi bakacak?Bakar mı dersin? En iyisi günlük elbise giymek .
yarım saatte hazırlanıp dışarı çıktım. 1 yıldan beridir ilk defa toplu bir aile yemeğine gidicektim.Mutluluğum ölçülemez derecedeydi.Merdivenlerden hızlıca indim.Ve apartman çıkışına ulaştım.Sokağa çıkıp karşıya geçtim ve eve ulaştım.Zile bastım.Ve tanıdık bir ses;
-Kimooooğğğ??
diye bağırdı.Bu min Seok un sesiydi ... Ay tuhaf hissettim ilk kez konuşacaktım.
-B-be-Benim! Ka-karşı kapı komşunuz.Davet etmiştiniz.
-Davet mi ? ben hatırlamıyorum? Büyükanneğğğ!! birisini mi davet ettin??
konuşmaya arkadan teyzenin seside katıldı;
-Eveğğğtt! içeri davet et! karşı komşuyu çağırdım.
Sonra tekrardan Min Seok un sesi duyuldu;
-Tamaaam!! Kapıyı açıyorum 3.kat lütfen içeri girin !
-teşekkür ederim!
hızlıca çarpan kalbim nefesimi daraltıyordu. Çinkü ilk defa onunla bu kadar uzun konuştum.Hızlıca merdivenlere yürüdüm.
Fakat karşımdan gelen kişi beni duraksattı.Aniden gülen yüzüm donuklaşarak sert bir görünüm oluşturdu.
-BABA?
2.BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbime Dokunuyorsun...
RomanceSeni senden çok seven biri lazım... O gibi.. Onun gibi....