Multimedya=Mert ve tuana
Tahmin etmişsinizdir tabiykide mert.keşke onur olsada beni bu saçma sapan ajancılık oyunundan kurtarsa , ne iyi olucak...
Aklımdan geçen düşünceleri bi kenara bırakıp artık sosyal hayatımdaki rolüme geçtim.keşke geçmeseydim. Şu an mert ölümcül bakışlarıyla beni kesiyodu . Bu bakışlar uzun sürmedi ve o iğrenç ses telleriyle aynen şöyle dedi "tuana sen beni katil mi etmek istiyosun, senin zorun ne?"dedi. Tabi bende sessiz kalamadım ve ağazıma gelenleri söyledim "amacım seni katil etmek değil, amacım senden kurtulmak. Sen bi beni kendi yerine koyarak konuş bak nasıl susuyosun. Kolay değil benim için senden kaçmak, çünkü benim elimin altında korumalarım yok.kısacası senin beni burda tutmaya hakkın yok anladın mı? "dedim nefes alarak. mertte kaşlarını "ne mânâ "bakışı yaparak cevapladı."tuana sen benimsin, kıymetlimsin. Bende biliyorum ne kadar zorluk çektiğini ama ben de sensiz yapamıyorum sende beni kendi yerine koy lütfen "dedi.ben şoklar içerisinde merti izliyordum .bu çocuk ne ara oyunculuk yapmaya başladı, ya kardeşim kaçırılan benim sen değilsin, ben hem kendimi niye ırz düşmanı yerine koyuyim ki sen galiba kafayı sıyırmışın yavrum ya.merte pür dikkat izleyerek şunları dedim"bak senle ben olmayız bizi bağlayan bişey yok, hem bende ne var ki bu kadar yapıştın. Çıkmıyon sülük gibi "dedim ve dışarı çıkmaya çalıştım ama beceremedim çünkü sorması ayıptır o pis eliyle beni koltuğa otutturdu. Tam ağzımı açacakken sözümü kesip yanıma yayıldı ve "haklısın biliyorum sen beni sevmiyosun ama bi denesen seversin önyargılı olma "dedi.bende "ben asıl hatayı sana önyargılı olmayarak başladım ve sonum bu. Senin yüzünden kendimi eşya durumunda hissediyorum "dedim.mertte "ne alaka şimdi hem insan önemli eşyasını yanına alır o zaman sende önemlisin "dedi.şimdi bu beni seviyo mu? Gömüyo mu? anlamadım yani ne yaşıyosa. Bende gayet sert bir ses tonuyla "eşyalar bi zaman sonra biter veya kırılır veya bozulur he işte bizde böyle olucaz bizde biticez. Hemde başlamadan "dedim.şu an ki durumun tadını çıkarıyorum.sebep ne biliyonuz mu? mertin çaresiz bakışları, umutsuz bakışları ve bu beni gayet mutlu ediyo. Kısa süren bi sessizlikten sonra aklıma gelen fikirle merte bakarak "şeyy mert arkadaş kalabiliriz ne dersin eskisi gibi hem böylesi ikimiz içinde daha iyi olur "dedim.mertte "sen şu an benden ücretsiz oyuncak istemiyosun tuana, kaç yıllık sevdiğim bana bi gülüp benim bin güldüğüm insanı hayatından çıkar diyosun resmen ve bu kolay değil "dedi.bende "haklısın senden ücretsiz oyuncak istemiyorum ama ne yapıyim kaçıncada daha beter oluyo ve Gerçekten oyunculuğunu biraz daha geliştir başkalarında lazım olur"dedim manalı manalı bakarak oda bana "bak tuana sabrımı taşırma sonu kötü olur şimdiden "dedi sert bir sesle . Ulan bunun sabrıdamı varmış hayret şaşırdım. Ama bu lafın altında kalmadım ve "neymiş o kötü olan "dedim.mertte "bak kızım sus yoksa kötü olur benim için değil senin kendin için sus "dedi.bu çocuk yine ne hayin planların peşinde öğrenmek istiyorum bu yüzden merte "neden kendim için susucam, yine ne hayin planlar kurdun sökül "dedim.mertte "şartlar gereği susuyorum "dedi.ay benim kafam allak bullak oldu bu ne diyo.bi öyle senin için bi böyle onun için falan ne yaşıyoruz. Merte dönüp Son sözümü söyledim "bak mert ya söylersin yada bigün ölümü onurun kucağında bulursun "dedim.mertte "öyle bişey olamaz çünkü On-"demeden sözünü kesip "meeeert onura bişey bi oldu "dedim.mertte "evet, kaçırıldı "dedi. Oha kim kaçırmış olabilir ya, peki neresi?merte en kalın sesimle "peki nerde? Kim kaçırdı? Onurumu hangi pezevenk, hangi boktan kafalı, hangisi, kim kimin nesi"dedim.konuşurken o kadar bağırmış ki mertin eliyle kulaklarını tıkadığını gördüm. Sustuğumu duyup ellerini kulağından çekip "bilmiyorum, sende saydırma. Yapanda iyi yapmış hem ödüllendirmemiz gerek"dedi.bu çocuk onuru sevmiyo olabilir ama benim üzülmeyin istemiyosa böyle sözler söylememeli. Mert çalan telefonunu cebinden alıp yeşil yere doğru kaydırıp açtı ve içeriye gitti. bende etrafa bönbön baktım...
Mert'ten
Tuana içeride etrafı izlerken bende ordan uzaklaşıp telefona doğrularak "evet, utku ne oldu kaçtı mı onur?neden aradın? "dedim.utku'da "yok abi iyicene bağladık kaçmasın diye ama çok kaşınıyo, tehdit ediyo ne yapayim?"dedi.bende öfkeli bir şekilde birazda etrafı kolaçan ederek "bizim mekaneye getirin, dersini verelim. Aman sakın ha polise falan yakalanmayın "dedim.utkuda sesindende anlaşılacak ki emin bir şekilde "tamam abi kendine iyi bak "dedi ve kapattı.bende içeriye gittim ve tuanaya "şey pardon bi arkadaşımla görüşüyodum önemli bi iştide kusura bakma "dedim.Tuana 'dan
Ben etrafı izlerken aniden mert geldi ve "şey pardon bi arkadaşımla görüşüyodum önemli bi iştide kusura bakma "dedi.Aaa hiç kusura bakarmıyım ben burda yarım saattir onu bekliyorum oda gelmiş ne diyo "kusura bakma "ya git işine ya.ben seni bilmezmiyim sen ne şeytansın. Merte doğru dönüp "yoo sen işine bak istediğin kadar konuş "dedim.neden böyle dediğimi sorucaksanız nerde bende o cesaret ben koskoca merte karşı gelemem özellikle böyle bi durumda.EVET ARKADAŞLAR YENİ Bİ BÖLÜMLE OKUMALARINIZDAYIM.FİKİRLERİNİZİ PAYLAŞIRSANIZ MUTLU OLURUM. :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞIMIN BELASI /(Ara Verildi)
HumorBazen karanlık bildiğimiz yere zorla giderdik. Bazende kendi isteğimizle karanlığa gelirdik. Bu hayatın gerçek yönü, o en kötü ayın en güzel günlerindeydi. O sevecen, esprili yönüyle değişti hayatım derken yine ve yine her hikayedede olduğu gibi...