Ela'dan
Ölüm bir asker için arkadaştır ona.Ölmeye daima hazırdır bir asker.Başkaları için canını vermekten asla gocunmaz.Ben de öleceğim ha bugün ha 1 ay sonra onu bilemem.Kurtulabilmek için çok uğraştım.O iğrenç adamın kızı da yardım etti Kayra'ya o listeyi ulaştırdı.Ben elimden geleni yaptım takdir Allah'ın.Kapının açılması ile içeri birileri girdi.Genel rutini olarak yediği dayağı yedim yine.
Yazar'dan
Yediği dayağı umursamadan gülümsedi genç kız yüzünün her tarafı kan olmuştu. Bu her tarafı kan olmuş yüzdeki gülümsemeyi karşısındaki görmüş müydü?Sanmam."Bildiklerimi asla size anlatmayacağım zorlamayın."Adam iyice kıza yaklaştı elini kızın saçına doladı ve kızın kafasını kaldırıp yerdeki taşa hızla vurdu."Şuracıkta senin canın alırım kadın konuş diyorum.Konuşmazsan öldürürüm seni."Genç kız yumduğu gözünü yavaşça araladı."VATAN SAĞOLSUN..."
''O zaman bunu sen istedin.''Adam sinirli bir şekilde patronunun yanına gitti.
''Rasim bey kız konuşmuyor.''Rasim denen o şeref yoksunu gazetesinden gözünü ayırmadan konuştu.
''Umut neyse ki askeriyede ki adamımız iyi çalışıyor.Şu şoför olan Resul var ya aslında o askeriyedenimiş adı da Kayra'imiş.Kayra'nın gizliden haberi olsun yarın kızı kendi gemimizle Rusya'ya götürüceğiz.Bu bilgi ona da ulaşsın.''
''Emredersiniz efendim.''
Umut yavaş adımlarla Kayra'nın yanına ulaştı.
''Resul ne yapıyorsun?''
''Ne yapıyım işte mesainin bitmesini bekliyorum.''
''Ha biz yarın Rasim beyle Rusya'ya gidiceğiz biz gelene kadar izindesin.''
''Bir şey mi oldu?''
''Normalde söylemem yasak ama sana güveniyorum başka kimseden duymayayım ha.Askeriyeden bizi casus gibi bir şey yollamışlar onu orada öldüreceğiz.''
Kayra başını salladı.
''Anladım.''
''Sen çıkabilirsin şimdi Resul.''
''Tabi''
Kayra hızlı bir biçimde malikaneden ayrıldı ve bir taksiyle askeriyeye geldi.Gördüğü ilk askere
''Yiğit komutan nerede?''diye sordu.
''Toplantı salonundalar komutanım.''
Kayra hızla toplantı solonuna gitti kapıyı tıklattı ve içeri girdi.
''Ela yaşıyor komutanım yarın onu Rusya'ya götüreceklermiş.''
Eda,Duygu,Elif,Aleyna hepsi duyduğu bu kelimeler ile şu askeriyede ki en mutlu kişiler oldular.Yaşıyordu Ela yaşıyordu.
Yiğit komutan hemen konuştu.
''Hangi gemi saat kaçta binecek hepsini öğrenin ve bana bir dosya sunun bu görev gizli Ceren'in haberi olmayacak Anıl,Barış ve Arda'ya ben haber veririm.''
Saatler boyunca Ela'nın kaça hangi gemiye bineceği konusunda araştırma yaptılar.Rasim denen o adamın yarın tek bir gemisi yola çıkacakmış ve limandan çıkma saati olarak 6 'yı vermiş.Plan hazır tek şey yarın saat 4 olmasını beklemekti.
Aradan saatler geçti saat 2 gibi Rasim denen o adam Ela'yı malikaneden çıkardı Ela kendisine yapılan iğne sebebiyle baygındı bu yüzden sorun çıkarmıyordu.Gemiye geldiler hiçbir camı olmayan bir yere Ela'nın elini kolunu bağlamadan tekrardan bir iğne yaparak bıraktılar.Şimdi tek oması gereken askerlerin buraya gelmesiydi.Saat 4.30 askerler geldi ve limanı uzaktan izlemeye başladılar 1 saat sonra Ela'ya benzeyen birini gemiye soktular ve işret verildi.Askerler gemiye girdi tabi onları bekleyen süprizleri bilmeden.Hepsi sessiz ilerliyordu gemiye gireli 1 dakika falan olmuş hepsi göreve hazır.Fakat bilmedikleri şey Rasim ve adamlarının da onlara hazır oldukları 9 kişi girdiler içeri ama Rasim ve adamları onlardan kişi olarak fazlaydı.Ayrılma vakitleri gelmişti.Eda ile Barış,Duygu ile Anıl,Aleyna ile Arda,Elif ile Emre gidecekti Kayra ise tek başına ilerleyecekti.İlerlemeye başladılar Eda ve Barışın önüne 7 kişi çıktı ilk üçünü güzelce hallettiler ama ikisi de ensesine yediği şırınga ile yere düştüler bu olay hepsinde tekrarlandı hepsi ayrı odalara alındı hepsi dövüldü ve Ela'nın olduğu konuldu.
Hayat kısa,kuşlar uçuyor.Hayat kısaysa niye bu öfke niye bu kırgınlıklar.Şimdi tüm kızlar ve erkekler yan yana durmuş öylece duvarlara bakıyorlar.Hepsi dövülmüş ve kımıldamaya mecali olmadıkları halleriyle yerde öylece yatıyorlar.Biraz sonra ölecekler,hepsi bunların farkındalar kurtulma şansları yok.Yarın haberlerde olacaklar büyük ihtimalle on asker şehit düştü.Ama insanlar biraz üzelecekler sonra hemen geçicek bu üzülmeleri.İnsanlar alışıyor.Evet benimde aklımda bir çok final vardı evleneceklerdi çocukları olacaklardı.Hatta bu kadar karakterden yetmiş bölümlük hikaye dahi çıkardı.Ama o kadar yaşayamadılar işte.Bizde o kadar yaşayamayız.Onlar eksik ölüyorlar cesetleri bulunduklarında o mezara girerken çok şeyleride onlarla birlikte oraya girecek.Aşkları,hayalleri mesela kızlar daha Dünya'yı gezemeyecekler.Oğlanlar evlilik teklifini nasıl edeceğim?Heyecanına asla kapılamayacaklar.Bunların hepsinin üzeri o toprakla örtülecek.Ne kızlar ne de oğlanlar asla konuşmuyor birazdan ortalarına konulan bomba patlayacak çok şiddetli bir patlama yaşayacaklar.Çok acı çekmeyecekler sadece yarım saniye bir acı çekecekler sonra sinirleri yanacak ve hiçbir acıyı hissetmeyecekler.Son saniyeler.
6
5
4
3
2
1
0
Ve bom.Ölüm...Neden hiç ölümden sonra üç nokta konulur biliyor musunuz?Ölümden sonra yaşama inandıkları için olduğunu düşündükleri için mi? Sanmıyorum,ateistler koymuyorlar mı?Bence herkesin bildiği ama kimsenin ne yazabildiği ne de dile getirebildiği şeyler var şu an orada.Ben mi?Ben de dile getiremeyecek kadar korkağım öyle kalması gerekiyor benim içinde.Ölüm...
Tüm herkesin gözü kapalı ve bir duyuluyor.
''Pişşt öldüğünüzü mü sandınız?''Bu ses Rasim'e aitti.
''Yok ölmediniz yani eğer ki arkadaşlarınız zamanında yetişebilirse sağ salim çıkarsınız ama Ela için aynı şeyi diyemeyeceğim.4 saat önce vücuduna bir zehir enjekte edildi ve kimyasal bombadan dolayıda nefes alamıyor yazık.''
Tüm herkes öksüre öksüre Ela'ya döndü gözleri yarı açık yarı kapalıydı.Kayra sürüklenerek Ela'nın yanına ulaştı.Doğrularak Ela'nın başını dizini koydu.
"Dayan güzelim birazdan gelirler.Dayan."
Ela yavaşça gülümsedi Kayra'ya derin bir nefes aldı ve yavaşça veri verdi.Kayra Ela'nın kafasının altından elini çekti.Kayra'nın eli kan olmuştu.Kayra Ela'nın kafasın baktı kulağından kan aktığını gördü.
"Bekle biraz daha güzelim gelirler şimdi."
Ela Kayra'ya baktı ve gözlerini yumdu.
"Ela,Ela uyan Ela."
Öksürükler eşliğinde Ela'ya seslenmeye devam etti.Ne kadar işe yaradı bilinmez?10 YIL SONRA
Arda elinde Ela'nın hediyesi ile kapıda bekliyodu.
"Hadi Elif kızın doğum gününe geç kaldık."
Elif oğlu Utku'nun elini tutarak odadan çıktı.
"Sen çocuk hazırlamayı kolay sanıyosun heralde?"
Arda güldü
"Tamam tamam haklısın."
Elif oğlunun boyuna eğildi.
"Bak oğlum orada uslu dur şımarma tamam mı?"
"Tamam anne."
"Aferim."
Diyip yanaklarından öptü oğlunu.
"Hadi Arda gidelim artık."
Diyip çıktı evden Elif.
Elif ve Arda Kayra'nın evine varıp kapıyı çaldı.Kapıyı açan Aleyna idi.
"Hadi pasta kesmek için sizi bekliyoruz."
Hızlıca salona geldi hepsi Ela helsine göz gezdirdi.
"Hadi bir dilek dile."dedi Duygu.
Ela heyecanla mumları üfledi.Sonra Kayra'ya baktı.
"Baba bana hediue aldın mı?"
Kayra eline bir kutu aldı ve Ela'nın yanına ilerledi.
"Almaz olurmuyum hiç.Aç bakalım beğenecekmisin?"
Ela küçük elleriyle hediye paketini açtı ardından hediye paketinin içinden çıkan kutuyu açtı.İçinden Ela'nın kelebekli kolyesi çıktı.
"Bu çok güzel baba teşekkür ederim."diyip sıkıca sarıldı Ela babasına.
"Bu kolye annenindi şimdi ise senin oldu."
Ela babasının bu sözlerinden sonra babasına arkasına döndü ve kolyeyi takmasını istedi.Şimdi size o 10 yılda neler olduğundan behsedeceğim.
Ela o gün öldü.Kayra iki yıl sonra girdiği bir çatışmada yaralandı ve böbreğini aldırdı.Askeriyeden ayrılmak zorunda kaldı.Bir cafe açtı cafe çok popüler bir yer haline geldi şuan.Cafe'yi açtıktan sonra yetimhaneden yeni doğmuş bir çocuk evlatlık edildi.Adını Ela koydu.Arda aşkında dolayı Elif'i affetti şuan 4 yaşında Utku adında bir çocukları var.Duygu ve Barış arkadaş kalamadılar ve sevgili oldular şu an evliler.Anıl da Aleyna'ya olan duygularını farketti ve açıldı.Aleyna ise hemen kabul etti.Beni bugüne kadar yalnız bırakmayan herkese çok teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKERİYEDE AŞK
ContoYediği dayağı umursamadan gülümsedi genç kız yüzünün her tarafı kan olmuştu. Bu her tarafı kan olmuş yüzdeki gülümsemeyi karşısındaki görmüş müydü?Sanmam. "Bildiklerimi asla size anlatmayacağım zorlamayın." Adam iyice kıza yaklaştı elini kızın saçın...