Alya dün gece hiç uyuyamamıştı. Gözüne bir türlü uyku girmiyordu. Bunun nedeni heyecan felan da değildi. Nedenini bir türlü bilemiyordu. Midesi bulanıyordu. Birkaç haftadır da halsizlik vardı üzerinde. Aslında bu halsizlik bütün gün sabahtan akşama kadar koşturmasından dolayı olabilir diye düşünüyordu. Sabah okula gidiyor, okuldan sonra da Yağızla birlikte ya alışverişe gidiyorlar ya da evlerine bakmaya gidiyorlardı. İkisi de o kadar heyecanlıydıki evlerine devamlı baktıkça bakasıları geliyordu. Evlenecekleri günü sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Şu son bir iki günde Alya'nın ara ara mide bulantıları oluyordu. Alya kahvaltıyı bırakıp koşarak lavaboya gitti. Zaten çok da iştahı olmuyordu. Zar zor bir şeyler yiyordu onu da bu şekilde kusarak geri çıkarıyordu. Tüm bu olanlardan kimsenin haberi yoktu. Olmasını da istemiyordu zaten Alya. Şimdi öğrenseler bir ton laf edeceklerini biliyor Alya.
Alya elini yüzünü yıkadıktan sonra aynada kendine baktı. Yüz olarak biraz zayıfladığını fark etti. Kilo olarak da zayıflıyordu. Bir şey yiyemiyordu ki zayıflaması normal bir şeydi. Bunu pek de dert etmiyordu. Sonuçta bu zayıflaması felan hep koşuşturmacadan dolayıydı. Evlendikten sonra son bulurdu bu işler.
Lavaboda daha fazla beklemeden mutfağa geri döndü ve masayı topladı. Zaten yemek yemeye pek de niyeti yoktu. Bunları bile açlıktan bayılmamak için yemişti. Tuğçe Emirle gezmeye gitmişti. Havalar ısınmaya başladığı için kimse evde duramıyordu. Serra ile Kerem de dışarı çıkmışlardı. Alya da etrafı toparladıktan sonra Yağızlara gidecekti.
Işlerini bitirdiğinde Alya odasına gidip üzerini giyindi ve evden çıktı. Yolda yürürken kafasında birşeyler kuruyordu. O kadar dalmıştı ki arkadan Yağız'ın ona seslendiğini bile duymamıştı.
"Alya!"
Alya dalgın bakışlarını yerden kaldırıp ona çağıran Yağız'a bakmak için durup arkasına baktı.
"Çağırıyorum duymuyorsun Alya."
Yağız Alya'nın yanına gelip elini tutmuştu.
"Dalmışım bitanem. "
Yağız kafasını aşağı yukarı sallayarak onu anladığını belli etti.
"Hadi evimize gidiyoruz. "
Yağız elini Alya'nın beline koyarak onu arabaya yönlendirdi. Birlikte arabaya bindiler. Yolda markete uğrayıp eve yiyecek birşeyler aldılar.
Evlerine geldiklerinde arabadan ilk inen Alya oldu. Buraya geldiği her zaman moralleri daha da yerine geliyordu. Yüzünde güller açıyordu. Evin bahçesine göz gezdirdi Alya. Bu evin en sevdiği kısmı bahçeydi. Geniş ve yeşillik bir yerdi. Renk renk güzel kokan çiçeklerle doluydu bahçeleri. Alya bir an durup hayallere daldı. Bu bahçede çocuklarının oynadığını düşündü. Hatta çocuklarıyla birlikte onlarda oynuyorlar. Hayalleri bile insanın yüzünü bu derece güldürürken bunların gerçekleşmesi muazzam bir şey olurdu.
Yağız arabadan poşetleri almış ,içeri taşımıştı bile. Kapıda durmuş öylece Alya'yı izliyordu. Acaba bahçeye bakarken gülümseyerek ne düşünüyordu?
"Alya bugün çok dalgınsın"
Alya hayallerine Yağız'ın sesiyle son vermişti.
"Bu bahçede çocuklarımızla olacak anlarımızı hayal ediyordum."
diyerek Yağız'ın yanına gitti ve boynuna sarıldı. Kafasını Yağız'ın göğsüne koyup durdu. Yağız iki elleriyle Alya'nın beline sarılıp saçlarını öptü.
"Hayallerimiz bir gün gerçek olacak meleğim. "
Alya Yağız'ın dedikleriyle gülümsedi. Biri Alya'ya Yağızla bu olanları yaşayacağını söylese Alya buna inanmaz, gülüp geçerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Sana Emanet
RomanceAilenizi kaybettiniz! Kaybedecek hiçbir şeyinizin kalmadığını düşündüğünüz anda karşınıza çıkan bir umut olsa? Bunca yıldır uzaktan sevdiğiniz insanın en zor anınızda onun da sizi sevdiğini öğrenseniz ve aşkınız karşılıklı olsa? Her şey çok güzel g...