Aşk, Aşkı Bilenle Güzel

                                                                              BÖLÜM 1

Destan, 25 yaşında uzun boylu kara kaşlı kara gözlü güçlü fizikli bir üniversite öğrencisiydi. Öğrenim hayatını İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuar yüksek lisans öğrencisiydi. Aynı zamanda en büyük tutkuların biri fotoğraf çekmekti. Bu genç İstanbul'a geldiğinde henüz 19 yaşındaydı. Onu bu koca şehre getiren şey müzik ve okuma hevesiydi. Konservatuarı kazandığında o çocukluğundan beri hayalini kurduğu çok yetenekli bir sanatçı olma arzusunu gerçekleştirmek için ilk adımıydı. Bu bir başlangıçtı, belki hayatı öğrenmenin, belki aşk'ı öğrenmenin, belki zorlukları öğrenmenin belki hayatı kazanmanın belki sanatçı ve müzisyen olmanın, belki de sonun başlangıcıydı. Farklı hayallerle çıktığı bu macerada hiç de hesap etmediği veya düşünmediği şekilde ilerleyecekti olaylar. Destan; iyi kalpli, saf, alçak gönüllü,cömert, sempatik, ve sevecen biriydi. Her üzülene üzülür, her sevinene sevinirdi. Belki de bu özellikleri hayallerinin peşinden geldiği bu cambazların şehrinde ona büyük şeyler yaşatacaktı. 19 yaşında Adana'dan tutkuları ve arzuları için geldiği İstanbul'a ilk adımı atmıştı. Daha önce eşten dosttan uzaktan yakından tanıdığı bir kaç akrabası karşıladı onu bu konulara şiirlere şarkılara olmuş koca şehre ayak uydurmak için bir kaç gün yada bir kaç hafta yardımcı olacaklardı. Destan düzenini oturtmak için ilk bir ay akrabalarının yanında geçirdi. Okul kaydı yurt veya ev bulmak için bu yeterli bir zamandı. Bir ayını akrabalarının yanında geçirdikten sonra kendine uygun bir yurt bulup yerleşen Destan tam anlamıyla üniversite hayatını atanmış ve buradaki macerasına atılmıştı. Bir an önce okuldaki arkadaşları ve onu bu konuda yükseltecek hocalarıyla tanışmak ve kaynaşmak istiyor. Okul başlamış ve dersler işleniyor. Destan sempatik ve girişken olduğu için çok kolay ısındı yeni ortamına. Herkesle bir anda samimi olup kaynaşmaya başlamıştı. Üniversiteye başlayan her öğrencinin ilk günlerdeki çektiği o yabancılığı çekmiyordu. Çünkü çok sempatik ve sıcak kanlıydı. Özellikleri onun ortamlarda yabancılık çekmemesini sağlıyordu.

6 Ay Sonra..

Destan okuldaki ilk yılını yarılamıştı. Artık herkesi iyi tanıyor ve şehri daha iyi biliyordu. Düzenini oturtmuş her şey yolunda gidiyordu. Terk bir sorunu vardı oda yurttan çıkıp bir bekar evinde kalmak istemesiydi. Yurttan çıkmak istiyor çünkü müzik çalışmalarını özgür bir biçimde ilerletemiyordu. Daha doğrusu belirlenmiş kurallar içerisinde yaşamak onu özgür his ettirmiyor, yalnız kendi kararlarını verebiliyordu. Daha önemlisi daha aktif ve sosyal olmak istemesiydi. Bu durumu okuldaki en yakın arkadaşı Önder ile paylaştı.Ve ona öğrencilik yıllarını beraber ve aynı evde geçirmeyi teklif etti. Buna diğer arkadaşı Tolga'da eşlik ede bilirdi. Ama tamamen Önder'in inisiyatifine bırakmıştı. Çünkü Önder'i çok seviyor ve çok güveniyordu. Ve çok geçmeden Destan , Önder ile bir öğrenci evi tuttular. Ve öğrencilik yıllarını aynı evi paylaşarak geçireceklerdi. Destan için artık her şey rayına oturmuştu. İstediği her şey gerçekleşiyordu. Okulunda başarılıydı arkadaşlık ilişkileri iyiydi. Hafta içlerinde okulda zaman geçiren Destan, hafta sonlarında arkadaşlarıyla İstanbul'un güzelliklerinden yararlanıyordu. Yada başka bir tutkusu olan fotoğraf sanatı ile ilgileniyordu. Daha önce aşk konularında deneyim yaşamayan Destan bu konularda pek ilgilenmiyordu. Ne zaman bir ilişki kursa o ilişkisi kısa sürüyordu. Çünkü sevemiyordu ve aşık olamıyordu.Yada o duyguyu hissi yaşatacak biri çıkmamıştı karşısına. Bir gün arkadaşlarıyla bir kaffe de otururken Destanın bu sorunu arkadaşlarının sohbet konusu olmuştu. Çünkü diğer arkadaşlarının hep bir düzeyde ilişkileri vardı. Destan içinde de bu durumun aynı olmasını istiyorlardı. Destan ise pek sorun etmiyor takmıyor gibi görünüyordu. Ama içinde aşka ve sevgiye dahi bir umut vardı içinde. Bu durumu zamana bırakıyor ve gönül işlerini daha sonraya bırakıyordu.

1 Sene Sonra..

Destan okulda çok iyi bir ivme yakalamıştı. Küçüklüğünden beri kendini fark ettirme çabasının meyvesini yemeye başlamıştı. Derslerinde çok başarılıydı. Hocaları özel ilgileniyordu. Çünkü o kendi dalında çok iyiydi. Bir anda ön plana çıkmayı başarmıştı. Bu durum sınıftaki arkadaşlarının dikkatini çekmiş aynı zamanda kıskançlıklarını ortaya çıkarmışlardı. Arkadaşları Destan'ı çok fazla kıskanıyordu çünkü çok başarılıydı. Ama Destan arkadaşlarını seviyor ve sayıyordu.

Zaman su gibi akıp geçiyordu. Günler haftalar aylar derken, sömestr tatili gelmiştir. Destan ise yaz tatilini nerede geçireceğini planlamamıştı. Ve beklemediği bir anda Önder telefonla Destan'ı arayıp tatilde plan yapıp yapmadığını sorar. Destan iste hiç bir plan yapmadığı için kabul eder. Bu yolculuk Destan'ı çok fazla etkileyecekti. Ama bundan hiç kimsenin bir haberi yoktu. Önder sevgilisi Tuana ve Destan bu üç arkadaş kiraladıkları karavan ile hiç bilmedikleri bir yola çıkarlar. Gece gündüz demeden yola devam ediyorlardı. Otoyolda giderken Destan'ın gözüne bir tabela çarpar ve dururlar....