Her ne kadar akmaması için gözümü kırpmamaya uğraşsamda en sonunda bir damla gözyaşı sol yanağımdan çeneme doğru ince bir iz bırakarak özgürlüğüne kavuştu. Güçlü durmalıydım. Şimdi ne ağlamanın ne de duygularımı belli etmenin zamanıydı. Ama kalbim bin parçaya ayrılmış, cam kırıkları gibi batmaya başlamıştı. Bu benim hatamın sonucuydu. Ve buna katlanmak zorundaydım.
Belki biraz daha erken farketseydim olanları şimdi bu kadar acının içinde boğulmak zorunda kalmazdım.
Acım boğazımda düğümleniyor nefes almayı zorlaştırıyordu. Ayakta daha fazla duramayacağımı anlayıp taziyeye gelen birisinin kalktığı koltuğa oturdum. Etrafımdaki herkes dönüyordu sanki. Durun demek istiyordum, yeter artık dönüp durmayın çevremde. Ama sonra farkettiğim de herkes bana meraklı gözlerle bakıyor, arkadaşım Melanie iyi olup olmadığımı soruyordu. Yeni odama gitmek için ayaklandığımda başıma saplanan ağrı ve boğazımda ki engel ile sarsak bir iki adım atmamla Melanie'nin koluma girmesi bir oldu. İkinci katta bulunan odama çıkan merdiven basamağına basmadan etrafımda siyah bulutlar oluşmaya başlamıştı.
Gerçektende hayatım kararmıştı, gözlerimde hayatıma özenip beni karanlığa hapsetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNA-Gecenin kızı
פנטזיהSavaşçı bir ailenin her şeyden habersiz son üyesi ve Lider ailenin en silik çocuğu. İkisinin kaderinde gizli olan şey aslında çok da uzaklarında değil. Sadece birbirlerinin gözlerine bakmaları yeterli. İşte o zaman barut alev alacak, sınırları çizil...