saçlarımın uçlarına kadar kırıldım

71 5 4
                                    

   12.03.2017

  Dışarıdaki yağmur acıma eşlik etmek ister gibi Ömer. Öyle sessiz, öyle can alıcı ki..  Eskiden olsa sen eşlik ederdin bana. Şimdiyse sanki dışarıyı görmemi istemeyen yağmur damlaları hücum eşliğinde varlığını hissettiriyor bana.  

  Daha ne kadar kırılacağız Ömer? Kırılacak neyimiz daha doğrusu neremiz kaldı?  

 Saçlarımı en iyi sen bilirsin. Kıvırcık olduğu için düzleştiriyorum durmadan. Bu yüzden çokça kırığım vardır. Şimdi saçlarımın uçlarından fazla kırığım var Ömer.

 Öldürmüyor ama yaşatmıyor da. Nefes aldırıyor ama bir yandan da aldırmıyor. Boğuyormuş gibi oluyor ama hiçbir kuvveti görmüyorsun. Lakin varlığının orada olduğunu biliyorsun. 'Lan ben acaba şizofreni miyim?' diye düşünüyorsun. Soruyorsun çevrendekilere. 'Saçmalama' diyorlar, 'Sen iyice fıttırdın' diyorlar, Dikkat mi çekmek istiyorsun? Başardın.' diyorlar. Daha da kırılıyorsun Ömer.  Bu daha çok acı veriyor çünkü. Ağzını açıp tek kelime dahi edemiyorsun. Yargılarlar diye düşünüyorsun ki doğru düşünüyorsun. 

 Dikkatli düşünmeye gerek yok Ömer. Senin kırılma sebebin insanlar ve onların ön yargıları, insanlar ve onların kıskançlıkları, insanlar ve onların bencillikleri. Bunu görebilmek ve ya anlayabilmek için zeki olmaya gerek yok. Çevrene bir göz atsan anında anlayabilirsin. 

 Nasıl kurtulacağız Ömer biz bu ön yargılardan, kıskançlıklardan ve bencilliklerden? Sonu gelecek mi elbet bir gün? Sahi, ya tüm bu olan ve bize katbekatıyla geri bildirim yapan olaylar ve kavramların sonu gelemeden bizim sonumuz gelirse? 


KIRILDIĞIMLA KALIYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin