2. Bölüm 1. Kısım

14 2 0
                                    


Yorgundu avdan dönerken, kısa günün kârı üç Dolakus kurbağası avlaşmıştı. Dünyadakilerden farklı olarak bu kurbağaların mora çalan renkleri ve ördek büyüklüğüne ulaşan irilikleri vardı.

Dolakus fazlasıyla kurak ve çorak bir gezegendi. Bitki ve hayvan çeşitliliği çok az, dünyadaki çeşitliliğin çeyreğine dahi ulaşamazdı. Tabi hakkını yememek lazım Dolakus’unda kendine özgü canlıları vardı.

İlteriş, eve yaklaşırken kapsülü gördü evin bahçesinde, bahçe demişken kayaç ve topraktan oluşan kızıl bir arazi... Dolakus yabanileri ve hırsız çetelerine karşı etrafı kubbe şeklinde özel tellerle örülmüş bir bahçe. Babası dünyadan dönmüş olmalıydı. Ne yapmıştı iki gün boyunca Dünya’da? Aniden bir haber almış ve apar topar dünyaya gitmişti. Eve insan ve kapsüllerin giriş çıkış yaptığı yere; iki kilometre uzunluktaki tünelin girişine geldi İlteriş. Girişte parmak izini ve gözlerini okuttuktan sonra 3 metre yüksekliğindeki dev çelik kapılar açıldı.

Yorgun bir günün ardından bu tünelde yürümeye bayılıyordu. Eve sağ salim ulaşmanın verdiği huzur mu başka bir şey mi buna sebep oluyor hiçbir fikri yoktu. Nihayet tünelin sonuna geldi. Eve girebilmek için son bir güvenlik kapısından daha geçti. Kemerine bağladığı kurbağaları mutfağa bıraktıktan sonra babasına seslendi, yanıt alamadı.

Laboratuar da olmalıydı, iki kat aşağıdaki laboratuara indi. Laboratuarın kapısını açtı ve gördükleri karşısında şok oldu.

Babası yerde yatarken masanın üstünde kafatası parçalanmış bir kadın cesedi vardı. Kafatasından alınan beyin bir kabın içinde duruyordu. Koşarak babasının yanına gitti. Uyandırmaya çalıştı, hiçbir tepki alamadı, tokatladı. Nabzını kontrol etti, atmıyordu, babası ölmüştü.

Bu kadın kimdi? Neden beyni çıkarılmıştı? Neden beynin etrafı örümcek ağına yakalanmış bir böcek gibi elektrotlarla örülmüştü? En önemlisi babası neden ölmüştü? Koşarak güvenlik kameralarının kayıtlarının bulunduğu odaya girdi. Görüntüyü geriye sardı hızlıca.Baştan itibaren izlemeye başladı.

Babası Yamtar, elinde bir valizle giriyordu eve, daha sonra laboratuara geçmişti.Valizin içinden o kadının cesedini çıkardı. Cesedi ameliyat masasına yatırdıktan sonra matkap, testere, bisturi gibi aletlerle kafatası kemiğini kesti, adeta yapbozmuş gibi parça parça kemikleri çıkardı. Beyin tüm çıplaklığıyla ortaydı, eline aldı ve jöle kıvamında sıvının bulunduğu büyükçe bir kaba koydu. Beyne elektrotlar takıyordu. Kadının beyni, elektrotlar takılınca sanki örümcek ağına takılmış bir böcek gibi görünüyordu kameradan.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YozlaşmışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin