I Knew You Were Trouble | 10. Bölüm 'I'll protect you...'

570 27 3
                                    

MULTİMEDİA'DA Kİ ŞARKI İLE OKUYUN. 

SON KISIM

‘Şimdi hepimiz aynı anda girelim.’ Liam’ın verdiği talimatı dinlemeyerek önlerine geçtim. ‘Hayır sadece ben girmek istiyorum.’  Hepsi birbirlerine baktı. Hızlıca arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım. Deponun kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve içeri girdim. İçeriyi sarı ışık dolururken ilerlemeye devam ettim. ‘Styles?’ Arkamı döndüm ve bana seslenene baktım. ‘Toby?’ Kocaman bir kahkaha attım. ‘Ben gittikten sonra kızın nasıl oldu?’ Dişlerimi gıcırdattım. ‘Bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum.’ Tekrardan iğreç bir kahkaha attı. ‘Tabii. Kızının kalçaları avuçlarımın içindeyken öyle demiyordun. Haa pardon zaten ben tam işe koyulmuşken sen gelmiştin.’ Hızlıca yanına gittim. ‘Orospu çocuğu!’ Yüzüne attığım yumruk sayesinde yere yığılmıştı. Yanına giderek üzerine çıktım ve yüzüne vurmaya başladım. ‘Onun adını ağzına almayacaksın!’ Bir tane daha yumruk attım.

‘Harry!’

O sırada duyduğum kadın sesi ile durdum. Toby’nin üzerinden yavaşça kalktım ve derin bir nefes aldım.  Yavaşça arkamı döndüm. Karşımda onu gördüğümde derince yutkundum. 

Şimdi iyice anlamıştım. Onu özlememiştim.

10.BÖLÜM

Saçlarının rengini değiştirmiş. Zayıflamıştı. ‘Merhaba.’ Dedi bana doğru gelirken. Gülümsedim. ‘Merhaba mı?’ Bana doğru gelmeye başladı. ‘Nasılsın Harry?’ Sarı saçlarını, kahverengine dönüştürmüştü. ‘Çok iyiyim ve çok mutluyum.’ Dedim gülümseyerek. Attığı kahkahası deponun her yerinde yankılanıken bana yakınlaşmaya devam ediyordu. ‘Beni özledin mi?’ Kocaman bir kahkaha attım. ‘Seni özlemek mi? Senden sonra sanki tekrardan hayatıma geri döndüm.’ Tamamen dibime geldiğinde nefesini yüzüme çarptırdı. ‘Bana geri döneceğini biliyorum.’ Gülümsedim.

‘Sana geri döneceğimi mi sanıyorsun? O günü hatırla Elena! O lanet günü hatırla! Evlenmememize dakikalar kala beni terk ettiğin günü hatırla!’ 

Şaşkınlıkla bana bakmaya başladı. ‘Neden geri geldin? Tekrardan hayatımın içine mi sıçmak istiyorsun? Ben seni unuttum.  Mutlu olmak istiyorum!’ Sesim deponun her yerinde yankılanırken bağırdı. ‘Sen sadece benimle mutlu olabilirsin!’ Gülümsedim. ‘Olabilirdim Elena. Şimdi beni mutlu eden biri var zaten!’ Ellerini saçlarına götürdü. ‘Onu seviyorum! Grace’i seviyorum tamam mı?’ 

‘Bana bunu yapma Harry..’ Yalvarırcasına bana bakmaya başladı. ‘Seni sürtük!’ Sıkıca tuttuğu kolumu ondan kurtardım ve ilerlemeye başladım. ‘Grace’i unut Harry! O bu günden sonra öldü.’

Arkamı dönüp ona baktım. ‘Eğer ona bulaşırsan bende seni öldürürüm!’ Tekrardan arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım. ‘Pekala. O zaman izle ve gör!’ Sesi tekrardan tüm depoda yankılanırken, onu takmayıp ilerlemeye devam ettim. Deponun dışına çıktığımda derin bir nefes aldım ve çocukların yanına ilerlemeye başladım. ‘Dostum! İyi misin?’ Hepsi başımı toplanırken başımı salladım. ‘Elena içerideydi.’ Dedim fısıltıyla. Etrafı sessizlik kaplarken eğik başımı havaya kaldırdım ve ona baktım. ‘Artık hiçbir önemi yok. Ben Grace’i seviyorum.’ Aralarından geçerek arabaya doğru ilerledim. ‘Gelmiyor musunuz?’ Arkamı döndüm ve onlara baktım. Hepsi şaşkınlık içinde bana bakarken elimi havaya kaldırdım. ‘Hadi!’ Onlara gelmesini işaret ederken önüme döndüm ve arabanın kapısını açarak içeri girdim. 

GRACE’İN AĞZINDAN 

Evde tek başıma otururken kitabımı okumaya çalışıyordum. Sürekli aklımdan çıkmayan kişi ‘Elena’ gözümün önünde canlandırıyordum. Acaba Harry ile arasında ne geçmişti? Harry’e ne yapmıştı? Düşüncelerimi bölen aşağıdan gelen kapı sesiydi. Elimde ki kitabı bıraktım ve hızlıca merdivenlerden indim. Ara katın ışığını açtım ve kapının önüne geldim. Kapıyı açtığımda üstüme düşen Harry hızlıca dudaklarıma yapıştı. Onu durdurmaya çalışırken o üzerime daha da geldi. Ayağı ile kapıyı kapattıktan sonra sıkıca belimden tuttu ve beni kendine çekti. Dudaklarımı emerken derin bir nefes aldım. ‘…Grace..’ Dudaklarını benden ayırdığında alnını, alnıma yasladı ve bana baktı. ‘Seni çok seviyorum.’ Şaşkınlıkla ona bakarken, hızlıca tekrardan dudaklarıma yapıştı. Dudaklarımı kemirmeye başladığında ağzımdan küçük bir inilti çıktı. ‘Annen evde mi?’ Başımı salladım. Nefesini yüzüme çarptırıken tereddütle ona baktım. Ağzından çıkan küçük iniltileri dikkate almayarak elimi havaya kaldırdım. Tam onu durduracakken o elini kaldırdı ve saçlarıma götürdü. ‘..Grace.’ Nefesi her yüzüme çarptırdığın da tüylerim diken diken oluyordu. Yüzünde oluşan gülümsemeyi gördüğümde dikkatlice ona baktım. ‘Lütfen izin ver..’ Ne yapacağından habersiz kendimi ona bıraktım. Ellerini belimde gezidirken dudaklarını, dudaklarıma bastırdı. Kollarımı kaldırıp boynuna doladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I Knew You Were Trouble (İlham İçin Beklemede.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin