DEĞİŞİMİN MUCİZESİ

BÖLÜM 6: AKLINI ALICAM

Multimedia: Okuduğunuz zaman anlarsınız :)

  Ve işte Alaz'ın doğum gününe 1 gün kaldı. Doğum günü için tüm hazırlıklar tamam sanırım. Demir ve Açelya'yla konferans görüşmesi yapayım bare.

"Alo gençler" Demir ve Açelya aynı anda üstelik aynı ses uykulu konuşarak;
"Efendim"
"Bizim aşağıdaki parkta buluşalım" Açelya;

"Ne zaman"
"Eğer hazırlanabilirseniz yarım saat içinde"
"Tamam" dediler telefonu kapatıp hazırlanmaya koyuldum. Üstüme bol bir t-shirt, altıma yırtık pantolonumu giyindim. Çizimleri,kartonları falan sırt çantama koyup aşağı indim. Herkes uyuyodu. Bugün cumartesi olduğu için geç kalkarlar büyük ihitmalle. Sonra konverslerimi giyinip evden çıktım.
   Aşağıya doğru inerken düşünüyodum;

"Ben neden böyle oldum ki yani hiç aşık olmiyicaktım. Noldu da aşık oldum ben, noldu?" Derkeeen birine çarptım. Karşımda ki Açelya'ydı. "Off" diyerek kalbimi tuttum. "Sakin ol kanka bu kadar endişelenme" dedi ve sırıtarak parka doğru yaylana yaylana yürüdü. Ben de arkasından "deli bu kız yaa" diyerek güldüm. Oturduk Demir'i bekledik. Demir geldi. Sarhoş gibi yürüyodu. Oturur oturmaz söylenmeye başladı. "Ah be Ceylin sabahın köründe gelmek zorundamıydık. Bugün cumartesi yaa"

"Ay Demir bi cumartesi de kankaların için uyumayıver." Dedim. Ve çantamdan eşyaları çıkartırken Demir hala söyleniyodu.
"Nolurdu öğlen olsaydı yani"
"Olmaaaz annemlerin bişey çakmaması lazım. Zaten dün evin hizmetlisi bizi yatarken gördü." Açelya ve Demir şaşırarak bana baktı. Açelya;

"Yatarken mi gördüü? Ne diyon Ceylin sen ne ara nerde?"

"Ay Açelyaa ne kadar fesat bi kankasın sen ya öyle değil dün bizim eve geldiler e malûm annemi biliyosun her çocuğu benim odama gönderir. Alazı'da gönderdi ben de odam da Alaz'ın üstüne düştüm ama yanlışlıkla amaaan böyle işte sonra ayrıntılı anlatırım ben size hadi şimdi daha önemli işimiz var. "Demir Açelya'yı dürterek;

"Bak sevgili olmayan kankalırımız bile üst üste düşüyo üstelik yanlışlıkla ben yanlışlıkla sana sarılsam hemen kızarsın Açelya hanım" Açelya güldü Demir'in koluna vurarak;
"Ya salak" dedi ve sarıldı. Bende sağ elimi çeneme koymuş büyük bir tebessümle onları izliyodum. Sonra hazırlıklara devam ettik.

   Ve işte herşey hazırdı. Bunları gördükçe daha çok heycanlanıyodum.

Eve geldim. Yatağıma oturup biraz etrafa bakındım. Sonra kalkıp çalışma masama geçtim. Yarın ki süpriz için gerekli malzemeleri hazırladım. Saat 19.19du. Ne kadar güzel bi saate denk geldim. Odamın kapısı tıklatıldı.

"Ablacım girebilir miyim?"
"Gel canım"
"Aaa bu çizimler ne böyle hayırdır kurbağa, manita mı yaptın?"
"Ne diyosun sen kız kurbağa, murbağa, manita falan" dedim ve güldük. Sonra Deniz'i gıdıklamaya başladım. Beraber kahkaha falan attık. Monopoly oynadık. Derkeeen saat 9 olmuş. Kübra abla yemeğe inmemizi söyledi. İndik yemek yedik. Haftasonu olunca ailecek cumartesi yada pazar akşamları bişeyler yaparız. Bugün de okey oynadık. Babam hepimizi yendi tabii. Hemde çift okey atıyo hep. Benim uykum gelmişti artık. Malûm sabah erken kalktım. "İyi geceler benim çekirdek ailem" diyerek odama çıktım. Kafamı koyduğum gibi uyumuşum.

                             ***

Gözlerimi telefonun sesiyle açtım. Arayan kişi Demir'di. Uykulu bir sesle;

"Efendim Demir bu ne böyle zır zır zır arıyon"
"Ceylin kalk bi zahmet hani Alaz'ın doğum günü ya bugün"

Demir'in böyle söylemesiyle yataktan fırladım.