DEĞİŞİMİN MUCİZESİ

BÖLÜM 8:HİÇ BEKLEMEDİĞİM BİR ANDA MUTLULUK

Eveet. Şimdi başlıyoruz. Bi yanda Ozan bi yanda Alaz napıcam ben bilmiyorum.

                            ***

Okul çıkışında bişey olacağından adım gibi eminim. Ki yanılmamışımda zaten. Aşşağıya inerken Alaz'la Ozan burun buruna gelmiş ellerini arkalarında kenetlemiş birbirlerine sertçe bakarken onların hamle yapmasını bekleyen okuldaki mahlûklar ben merdivenlerden inerken "ooo Ceylin, yakışıklı insanların senin için kavga etmesi hoşuna gidiyomu" diyerek mal mal gülüyolardı. Her kafadan bi ses çıkıyodu. Söylediklerine itibar etmeden. Açelya'nın koluna girmiş bi şekilde ilerlemeye devam ettim. Alaz'la Ozan'a gözümün ucuyla bile bakmadım. Aman banane ne halleri varsa görsünler. Arkamdan Ozan'ın bağırtısını duydum;

"Ceylin bu senin için" kafamı çevirip bakmadım. Bu Ozan'ı sinirlendirdi sanırım. Ardından "aaa" diye çığlık sesleri duydum. Kafamı bi çevirdim. Alaz yerde. Allah'ım yerde nasıl kıvranıyo. Koşarak yanına gittim. Alaz beni gördü ve;

"Seni çok seviyorum" dedi. Bu neydi şimdi. Bunun ne anlama geldiğini anlamadım. Bi hışımla Ozan'ın yanına geçip;

"Ya aptal mısın sen? Gerizekalı. Ne istiyosun Alaz'dan"

"Seni istedim"

"Ne demek seni istedim ya? Satılık mıyım ben Ozan? Sen ne ara böyle pis bi insan oldun?"

"Hayır, seni sevdiğimi söyledi. Ondan vazgeçiceksin dedim. O da geçmiyicem geçmem de dedi. Sonuç bu"

"Allah'ın belası, onu beni bırakıp gitmeden önce düşüncektin. Ya ben senim gibi pislik bi insan görmedim. Sen ne aşşalık ne yüzsüz bişeysin be!"

"Biraz ağır oluyo Ceylin"

"Kes sesini sana bunkar az bile."diyerek arkamı döndüm. Alaz karşımda dikiliyodu.

"Ceylin kenara çekil"

"Hayır Alaz hadi yürü gidelim. Beni seviyosan lütfen"

"Ceylin çekiil" dedi ve engel olamadım...

Ozan'a bi yumruk. Ozan yerde. Sonra ayağa kalktı. Birbirleriyle cebelleşiyolar.

"Ya Demir ayır şunları boş boş bakma" Demir araya girdi. Onları ayırdı ve Ozan'ı itti.

"Seninle de görüşücez Demir bey"
"Yürü git Ozan"

Alaz'ı merdivenlere oturttum.

"Demir kantinden su alır mısın?" Alaz'a döndüm;

"Alaz neden yaptın bunu ya anlam veremiyorum. Yemin ederim psikolojimi bozdunuz. Daha çocuğu tanımıyosun bile"

"Ceylin boşver onu bunu ben  sana bişey sorucam."
"Sor"
"Benimle eeee şeyy benimle"
"Seninle ne Alaz seninle ne?"
"Benimle çıkar mısın. Oh beee"
"Nee"
"Benimle çıkar mısın"

Benim dilim tutulmuştu resmen. Bu-bu çok mucizevi bişey değil mi? Peki ne cevap vercektim. Bi yanda önceki halimle bile beni kabul eden fakat sonrasında çekip giden Ozan. Diğer yanda bana sevdiği halde yapmadığını bırakmayan Alaz. Ama tabiiki de en doğrusu biraz düşünmem sanırım.

"Şeyy Alaz bu çok ani oldu. Yani hiç beklemiyodum böyle bişey."

"Ceylin; lütfen. Biliyorum. Bunu önceden yapmalıydım ama yapamadım. Cesaret edemedim."

"Alaz beni biraz anla. Bare akşama kadar düşünsem. Mesaj atsam sana akşam."

"Tamam o zaman sen nasıl istersen"

"Neyse hadi kalk eve gidelim. Sana biraz pansuma falan yapiyim. Benim yüzümden böyle oldun sonuçta."

"Gerek yok aslında"