Bölüm 5

278 2 0
                                    

           

Cenker'den

Amerika'dan döneli üç ay olmuştu. İşlerin başına geçmeden önce bir süre dinlenmek istemiştim. Arkadaşlarım ve ailem ile bir süre zaman geçirmiştim. En sonunda babamın uzun zamandır beklediği gibi işlerin başına geçme zamanım gelmişti. Bu şirkette daha önceden çoğu departmanda işlerin nasıl ilerlediğini öğrenmek için çalışmıştım. Şirket ile ilgili çoğu şeyi biliyordum. Babam ile beraber işe gidip gelmeye başlamıştım. Kendimi işe verip en kısa sürede şirket işlerini toparlamış ve kendi çalışma planımı uygulamaya başlamıştım. Kardeşim Cem'in bu şirkette çalışma gibi bir isteği yoktu. Zaten kız kardeşimde moda tasarımı üzerine eğitim alıyordu yüzden de en büyük sorumluluk bana kalıyordu.

Kapının çalınması ile başımı kaldırdığımda karşımda duran babama bakıp toparlanmış ve çıkmak üzere olduğunu fark ettim. Saatimi kontrol ettiğimde epey geç olduğunu gördüm.

Gülümseyerek bakan babam; "hadi artık eve gidelim bugünlük bu kadar yeter" dedi.

"Tamam, baba. Benimde işim bitti zaten."

Ceketim giyip, bilgisayarımı kapattım. Babam ile arabaya binip eve doğru yola çıktık. Eve geldiğimizde Cem ile Ceren'in bağırışlarını duymam ile gülümsedim. Her ne kadar kavga etseler de birbirileri olmadan da duramazlardı. Bizi gördüklerinde atışmayı bırakıp toparlandılar. Ceren hemen yanıma gelip yanağıma ıslak ve sesli olan öpücüklerinden bıraktı. Kızdığımı bildiği halde her zaman bunu yapıyordu. Sahte bir kızgınlık ile bakıp kaşlarımı çattım.

"Ceren kaç defa söyledim sana şöyle öpme beni diye."

"Abiciğim benim seviyorum seni böyle öpmeyi. Hem kimin abisi bu kadar tatlı bu kadar yakışıklı ki."

Ben gülmeye başlayınca daha da yanaşan Ceren'e sıkıca sarılıp saçlarını öpmüştüm. Arkadan gelen babamın sesi ile daha da gülmeye başlamıştık.

"Yahu bu ailenin yaşlı bir reisi vardı ama niyeyse herkes bu elektrik direğini görünce bizi unutuyor."

Hepimiz gülünce alıngan tavırla söylediği sözlere kendisi de gülen babamın yanına annemin de gelmesi ile mutlu aile tablomuz tamamlanmıştı.

Yemekte Cem'in Ceren'e takılmaları ile Ceren'in alınganlıkları ile geçmişti. Yemekten sonra hep beraber oturup kahvelerimizi içerken Cem'in babama söyledikleri dikkatimi çekmişti.

"Ya baba bugün Boran ile beraber onlara gittik. Burak abi ile Barış abi tartışmaya başladı. O sırada güzeller güzeli Bahar abla geldi. Onları öyle görünce bir kızdı ikisine de koskoca adamlar kedi gibi yerlerine sindiler, acayip komikti. Sen bize kızıyorsun ama o evde bir hafta yaşasan kaçarsın."

Cem'in tabiri caizse kankası olan Boran ile tanışmış ve bir iki defa da karşılaşmıştım. Çok yakışıklı bir delikanlıydı. Bizim Cem ile aynı kafada olduklarından çok iyi anlaşıyorlardı. Abileri Burak ve Barış ile az çok muhabbetim vardı. Ama Bahar'ı hiç görmemiştim. Cem'in bu kadar ballandıra ballandıra anlatmasına göre sanırım gerçekten güzel kızdı. Düşüncelerimi bölen babamın sesiydi.

" Serdar'da bazen çok şikâyet ediyor ama Barış'ın çok sakin yapısı var. Bu kadar büyük bir tartışma olduysa eğer demek ki çok sinirlenmiş."

"Ya Boran da aynı şeyi söyledi. Barış abi ve Bahar abla çok sakinmiş. Zaten ablam böyle bağırdıysa ortamdan kaçmak en doğrusu dedi. Bizde hemen bahçeye kaçtık"

Annem ise Cem'in son söylediklerinden sonra gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Ahh Nilüfer o dört çocukla hem okudu hem de çalıştı. Kimse onun gibi yapamazdı vallahi. Hepsi de pırlanta gibi ama Bahar o evin gerçekten çiçeği. Bir insan bu kadar güzel bu kadar kibar ve alçakgönüllü olabilir mi?  Bahar gerçekten muhteşem bir kız."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin