Tanıtım

18 4 0
                                    

Medyadaki Deniz Öztürk
Hayatım bir ay öncesine kadar çok güzeldi aslında. Ama şimdi eski  halimden eser yok, bir aydır neredeyse hiç gülmemişti yüzüm. Bitkin hissediyorum kendimi. Yalnızdım. Ama şuan tek düşündüğüm annemdi. Onu çok seviyorum benim için çok değerliydi. Babam. Babam ise beni,bizi terketmişti. Ben on iki yaşında falandım. Hiç unutamıyorum o günleri. Babam hep geç saatlerde gelip annemi döverdi. Ondan o kadar çok nefret ediyorum ki. Bizi terkettikten sonra annemle ikimiz kalmıştık başka akrabamız da yoktu. Ama bizim kimseye ihtiyacımız yoktu. Biz birbirimize yeterlik. Annem bir işe başlamıştı sekreter olarak. Babamın bizi bırakıp gitmesinin üstünden altı sene geçmişti. Başlarda özlemiştim baba şefkatini sevgisini. Arkadaşlarım hep anlatırlardı ilkokulda hep ağlayıp eve gelirdim. Ama sonra alıştım. Ya da alıştığımı zannettim çünkü hâlâ daha bir babamın olmasını ve yapamadığımız herşeyi yapmayı çok isterdim. Ama anneme yaptıklarını affedemezdim. Annemin hastalığından babamı suçlu görüyorum. Evet annem hasta hem de ağır hastalığı var. Beyninde tümör vardı annemin. Doktorlar ameliyatının çok riskli olacağını söylüyorlar. Bir aydır eve gelmiyordu annem. Hastanede tedavi görüyordu. Bense bir aydır perişan bir haldeyim. Okula gidiyordum sonra hastaneye ve tekrar eve. Ne olurdu benim de babam herkesin babası gibi yanımızda dursaydı. Bu günleri beraber atlatsaydık. Birazdan tekrar hastaneye gidecektim. Annemi öyle  görmeye dayanamıyorum. Benim için elinden gelen mücadeleyi veriyordu. Çok ciddi bir hastalıktı. Annemin ölmesini istemiyordum. Telefonum çaldı biranda arayana baktığımda Eylül olduğunu gördüm. Eylül benim en yakın arkadaşımdı hatta kardeşimdi. Eylül deli dolu birisi makyaja ve dış görünüşe çok önem verirdi. Üç senedir tanıyorum onu. Ama sorsanız çocukluğumdan beri derim hep beraberdik onunla hiç ayrılmadık ayrılmayalım da zaten. Telefonu açtım "tatlım nerdesin" dedi evdeyim canım hastaneye gideceğim birazdan. Eylül de biliyordu annemin durumunu. "birşey mi oldu" dedim merakla. "hayır gelecektim de onun için dedi". "ben hastaneden gelince seni arıyım olur mu canım dedim" Eylül de "tabi bebeğim sen annenin yanında kal sonra da buluşuruz dedi" ve kapattık. Şimdi hazırlanacaktım artık. Dolaptan siyah kotumu ve siyah balıkçı yaka kazağımı aldım. Formaları çıkarıp kıyafetleri giydim ve saçımı yapmak için banyoya gittim.  Saçlarımı taradım ve açık bıraktım.  Makyaj delisi olan bir kız da değildim biraz rimel ve biraz ruj. İşte hazırım. Hava çok soğuk değildi galiba deri ceketimi ve telefonumu aldıktan sonra taksiyi beklemeye başladım. Hastanenin önüne geldiğimde derin bir iç çektim. Ne zaman gülerek çıkacaktık buradan? Hiç vakit kaybetmeyerek merdivenleri kullandım tam odaya girecektim ki. Biri vardı odada annemle konuşuyordu. Annemde ona içtenlikle
gülüyordu. Bu kim hemen odaya girdim ve gözlerime inanamadım
_umarım beğenirsiniz 😊

KARANLIK UMUTLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin