"Allah' ın emri ,peygamberin kavli ile kızımız Amine' yi, oğlumuz Yusuf' a istiyoruz. "
"Biz Amine kızımızı doğru bir evlat sevgisi ile büyüttük. Şimdi bu konu hakkında güzel kızım Amine 'ye güvenmek boynumuzun borcu. İzin verirseniz bu hayırlı işin kararını Amine' nin vermesini istiyorum. "
"Tabii ,sizin kararımız kadar onun kararı da önemli. " ,dedi Ferdi bey.
'Çağır Amine' yi istersen. ' dedi Turan Bey Nadide hanıma. Nadide hanım ,hemen kapı önünde bekleyen Amine 'yi çağırdı. Amine ,annesi Nadide hanımın arkasından beyaz yüzü kızararak girdi. Yüzü önene eğikti. Kayın babası olacak Ferdi bey :
"Eee ,güzel kızım. Nedir kararın ? Gönül razılığın var mı?"
"Ne diyeyim. Güzel Rabbim onun adını alnıma , kendisini de gönlüme yazmış. Kararım bellidir. ",dedi utanmış bir şekilde.
" E karar madem artık belli ,bize de hayırlı olsun demek düşer. Gel kızım. " dedi Ferdi bey elini uzatarak.O sıra Yusuf' ta ayağa kalktı sevinçle. Amine 'nin arkasından el öpmeye başladı. Babaların ,annelerin eli öpüldükten sonra Amine ile Yusuf birbirlerine döndüler. Ferdi bey ayağa kalkıp uzatılan Amine' nin ve Yusuf' un parmağına söz yüzüklerini taktı. O sıra Nadide hanım göz yaşlarına hakim olamadı. Her ikisinin yüzünden gülümsemeden bir şükür fışkırırken ,Yusuf kalbi hızlı hızlı bir heyecanla atıyordu ve dedi ki :
"Soy adıma hoşgeldin gelinim. Artık yüreğim ölene dek seninle atacak. "
"Hoş buldum. Artık yüreğim ,ölene dek seninle çarpacak. "Ve Yusuf ,Amine' nin alnından anne ve babası şahitliğinde öper.
***
Günler günleri aylar ayları kovaladı ve düğün günü de gelip çatmıştı. Erkekler ayrı, kadınlar ayrı gelen davetliler de yavaş yavaş toplanmıştı. Vakitte akşama yaklaşmıştı. Amine ,güzel ve ince bedenine kına kıyafetlerini geçirmiş ,gelen davetlileri karşılıyordu.
Genç kızlar , biraz biraz oyun havaları oynamaya başladılar. Beş on dakika oynadıktan sonra Amine ortaya konulan sandalyeye gelir oturur. O kadar heyecanlıdır ki Amine , zor nefes alır verir. Alını başına örterler , genç kızlar etrafında kına türküsünü söyleyerek dönmeye başlarlar. Amine 'nin kalbini durduracak heyecan yerini ince ince hüzüne bırakmıştı. Adettendir diye büyükler damadı gelinin yanına çağırıp otuttururlar. Amine' nin hüznü biraz biraz onu yanında hissederek gider. Ama göz yaşları istem dışı akmaya devam eder. Bir büyük gelip Amine' nin elinden tutar. Ve:"Gelin elini açmaz, gaynanaa ,yüz görümlüğü ister. " ,diye bağırır. Hatice hanım gelir ve avucunu açıp bir altın koyar. Kına yakılmaya başlarken sesi güzel olan genç kız , gelin ve damadın başında hüzünlü bir ilahi söyler. Bu ilahiyle birlikte ,kız tarafı ,erkek tarafı karışık ağlamaya başlarlar. Kına yakma işide bitince damada büyük iş düşer.
Amine ile Yusuf ayağa kalkar, Yusuf Amine' nin alını açıp o güzel yüzünü görür. Ancak Amine hâlâ ağlamaya devam etmektedir. Yusuf ,Amine' nin göz yaşını silerek :
"Hüzünle dökülen göz yaşların ,üzerime aksın. Dökülen her göz yaşın ,benden sonra mutluluk göz yaşın olsun. Yüce Rabbime şükür olsun. " ,deyip alnından öper ve alkışlar eşliğinde oradan ayrılır. Kızlar arasında düğünde kına gecesi devam eder.