Bu bölümü Şefo'ma ithaf ediyorum. Onu çok seviyorum <3 İnşallah beğenirsiniz :*
4.BÖLÜM
Uyandığımda saat 6.15'ti. Yorganı üzerimden atıp yataktan kalktım. Rutin işlerimi yaptıktan sonra çantamı alıp dışarı çıktım. Otobüse durağına gidip otobüse bindim. Otobüstekilere bakmadım. Boş bir yere geçip oturdum. Kulaklıklarımı çıkarıp yol boyunca müzik dinledim.
İneceğim durağa geldiğimde ayağa kalkıp otobüsten indim. Doğay kulağında kulaklık ile okula çıkıyordu. Yanına gitmeye o kadar üşeniyordum ki. Sakin adımlarla okula yürüdüm. Ne de olsa sınıfta karşılaşacağız. Birinin omzumu dürtmesiyle kulaklıklarımı çıkardım. Arkama baktığımda İldeniz gülümseyerek bana bakıyordu. Bunlar bu aralar fazla mı gülüyor ne?
''Günaydın''
''Günaydın'' dedim gülümseyerek.
''Nasılsın?'' diye sordu yanıma geçip benimle yürürken.
''İyiyim. Sen nasılsın?'' diye sordum.
''İyi bende'' dedi gülümseyerek.
''Seninle bir konu hakkında konuşmam gerek'' dedi ciddi bir tavırla.
''Seni dinliyorum''
''Bak sanırım be-'' kafasına inen şaplakla neye uğradığını şaşırdı. Gülmemek için dişlerimi kemirirken İldeniz'in kafasına vuran Uluç kahkaha atıyordu. Onun yanında yerini alan Erinç de gülmemek için kendini tutuyordu ama başarılı olduğu söylenemezdi.
''Oğlum siktir git'' dedi sinirle İldeniz. Alaz da yanımıza gelip bu duruma gülerken Kaner elinde telefonuyla uğraşıyordu.
''Ne söyleyecektin?'' diye sordum Deniz'e. Kafasını çevirip bana döndü.
''Sen bunlara bakma. hadi gel şöyle gidelim'' dedi ama gidemedik. Çünkü bir kol İldeniz'in boynuna dolanmıştı. Erenay sırıtıp İldeniz'in saçlarını karıştırdı.
''Kardeşim'' dedi gülerek Erenay.
''Oğlum az bir rahat bırakın ya. Bir şey konuşacağız'' deyip onun elinden kurtuldu İldeniz. Önden yürümeye başladı. Erenay kaşlarnı çatmış bana bakıyordu. Önüme dönüp İldeniz'i takip ettim. Banka oturup tam konuşmaya başlayacaktı ki telefonum çaldı. Özür dileyip telefonu açtım. Doğay arıyordu. Ona bahçeye inmesini söyleyip telefonu sessize aldım.
''Bak ben Doğay'dan hoşlanıyorum'' diyen İldeniz'e ağzım açık bakıyordum.
''Tuhaf tuhaf bakma. Hoşlanamaz mıyım?'' deyip kafasını eğdi. Tanrı'm. İldeniz'in utanacağı aklımın ucundan geçmezdi. O birinden hoşlanırdı ama geçici olurdu. İki günlüktü hepsi.
''Ondan hoşlanıyor musun? Onu seviyor musun?'' diye sordum.
''İlk defa böyle hissediyorum. Onu görünce içim kıpır kıpır oluyor. Sen onun yakın arkadaşısın. Yardım edebileceğini düşündüm. Ben bu konulara fazla yabancıyım. Onu etkilemek istiyorum. Diğerlerinden farklı olduğunu kanıtlamak istiyorum'' dedi gülümseyerek.
SİKTİR.
İLDENİZ DOĞAY'I SEVİYOR.
İLDENİZ.
DOĞAY'I.
SEVİYOR.
''Onu seviyorsun'' dedim gülümseyerek. Utanıp kafasını eğdi.
''Utanmana gerek yok. Bu doğla birşey ve sana yardım edeceğim''
Kafasını kaldırıp heyecanla bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞ
Novela JuvenilLiseye yeni başlamış bir genç kız... Bir yıl sınıfta kalmış 17 yaşında 10. sınıf öğrencisi bir genç... Sadece arkadaş olmak ve eğlenmek istiyorlardı ya da öyle sanıyorlardı. İzgi, Erenay ve arkadaşlarıyla maceraları...