&7&

6.6K 298 8
                                    


4 yıl önce

Okulun ilk günüydü. Çok heyecanlıydım, yeni yeni insanlar tanıycaktım. En önemlisi yeni arkadaşlarım olucaktı.Heyecanla yatağımdan kalkıp okul için biraz daha özenerek hazırlandım.

Babamın işinden dolayı okula kendim yürüyerek gidicektim. Babam okulun bizim olduğunu söylediğinden beri biraz durgundum. Sırf bu yüzden sahte arkadaşlarım olucaktı, bende ani gelen bir kararla okulun bizim olduğunu söylemeyecektim. Gerekirse bursluyum diye ortaya pembe yalan atardım

Okula daha çok yaklaştıkça heyecanım da doğru oranda artıyordu. Okulun o devasa kapısının önüne gelmiştim, kafamı kaldırıp kocaman bir şekilde altın sarısıyla yazılmış kelimeleri görünce yüzümde tebessüm olmuştu.

Güneş'im koleji

Herkesin önerdiği bir liseydi. Başarı oranı çok yüksekti okulun kapısından yavaş bir şekilde başım yerde geçip, ilerlerken sert, oldukça sert bir şeye çarpmıştım. Kafamı hızla kaldırıp özür dileyecekken meteor olan çarptığım çocuk beni süzüp iğrenircesine gözlerime bakıp eliyle dokunmaya bile tenezzül etmeden çantasının ucuyla beni kenara iterek yoluna devam etti. Giderken söylediği kelimelerde beynimde dört dönüyordu.

Çekil şuradan ayı

Çekil şuradan ayı

Çekil şuradan ayı

Bu onurumu çok kırmıştı belli etmemeye çakışıp hiç arkama bakmadan tebessüm edip müdürün olduğu kata çıktım. Babam anlatmıştı okulun yerlerini, Kısa sürede bulup kapıyı iki kere tıklatıp içeri girdim

Müdür beni süzüp tekrar işine dönüp umursamazca benle konuşmaya başladı.

Burslu musun bursluysan seninle müdür yardımcısı ilgilenecek. 

Ben de onu hayretle dinliyordum. Burada burslulara ayrımcılık mı yapılıyordu? Bende onun gibi umursamaz olmaya çalışarak ne kadar umursamaz olduğum meçhuldü.

Ben  Güneş müdür benim yüzüme bakıp

eee dedi sözümün devamını sinirle getirdim.

Güneş, Güneş KAYA adam aniden kalkıp ceketini iliklemeye başladı  bende bu değişimi şaşırarak izliyordum.

Buyurun Güneş hanım oturun lütfen ne içersiniz çay, limonata, kahve. adam içecekleri sıralarken bende sıkılgan bir tavırla nefesimi dışarıya üfleyip

bakın masanın üzerinde ismi yazılı olan bibloya bakıp

Ali bey sadece sınıfımı  söyleyin dedim adam kafasını hızlıca sallayıp bilgisayardan bir kaç tuşa basıp tekrar bana döndü 9/B dedi kafamı aşağı yukarı yavaşça sallayıp ayağı kalkıp kapıya yöneldim aklıma gelen ani şeyle Ali Beye döndüm.

Bakın Ali Bey benim kimse bir KAYA olduğumu bilmesin tamam mı dedim uyaran sesimle  adam kafasını hızlıca aşağı yuları telaşlanarak salladı memnun olmuşçasına gülümseyip sınıfıma doğru yürümeye başladım

Hayatımın kararacağını bilseydim arkama bakmadan giderdim. Sınıfımı biraz uğraştıktan sonra buldum. Kapıyı iki kere tıklattıktan sonra içeri girdim. Kapıyı geri arkamdan kapatarak öğretmenin yanına doğru yürümeye başladım. Öğretmen beni süzüp kendini gülmemeye çalışırken tuhaf tuhaf sesler çıkarıyordu bunu duyan diğer öğrenciler kahkaha atmaya başlamıştı çoktan. Ben hiç istifimi bozmadan gülümseyerek yere bakıyordum. Diğerlerinin beni aşağılamalarını umursamayarak.

Hoca beni görmezden gelip İsmini söyle ve otur dedi.

Güneş dedim hoca umursamazca omuz silkip sınıf defterine bir şeyler yazmaya geri döndü ve

otur dedi bende o sırada  sınıfta gözlerimi gezdiriyordum erkekleri  ilk başta elemiştim onlara oturamazdım hayatım boyunca erkeklerden hep çekinmişimdir zaten. Geriye bit tane boş sıra ve bazı kızların yanı boş kalıyordu kızlarını yanına oturmak isteyicin de ya çantalarını koyuyorlar ya da oturmamı engellemek için kendi oturuyorlardı. Ben orada çaresizce boş sıra ararken diğerleri benim bu halime kahkaha atıyordu. Bende son çare boş olan sıraya gidip tek başıma oturdum. Sonsuzluğa mahkum olduğumu bilmeden her şey zaten o zaman başlamıştı o gün benim

KARANLIK GÜNÜM OLMUŞTU

506 Kelime

EZİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin