Gözlerimi açtığımda havanın hala karanlık olduğunun farkına vardım. Saate baktım beşti. Yatağımda kalkıp dışarıya bakmaya başladım. Karanlık çok boğucuydu, kimsesizdi... Karanlığı kendime benzetirdim. Anneme ihtiyacım olduğu zaman beni bırakıp gitmişti. Beni bir başıma bu cani adamla bırakıp gitti. Tek dayanağım olan annem beni terk etti... Gözlerimden firar eden yaşlara aldırmadan odanın kapısına yöneldim. Sessizce açıp salona göz gezidirdim. Koltuğun üstünde atleti ve pantolonuyla leş gibi içki kokan benim babamdı... İçki kokusu ve sigara kokusunun eşliğinde banyoya yöneldim. Puslu banyo aynasına baktım. Gözlerim kan çanağına dönmüş sarı saçlarım dağılmıştı. Yüzümü soğuk suyla buluşturunca kendime geldiğimi hissettim. Kırık banyo dolabından temiz bir havlu alarak yüzümü kuruladım. Odama girip kapıyı kitledim. İşe gidecektim. Siyah dar pantolonumu bacaklarıma geçirdim. Üzerinede toz pempe kazağı geçirdim. Kırık aynama yöneldim saçlarımı düzelterek yandan salaş bir örgü yaptım. Yüzüm pürüzsüz ve güzel olduğunu düşündüğüm için makyaja gerek duymuyordum. Siyah montumu ve çantamı alarak kapının kilidini açtım. Koltukta yatan babamın yanından sessizce geçip dış kapıya geldim siyah botlarımı giyip evden çıktım. Bomboş sokakta hızlı hızlı yürüdüm. Köşedeki durağa gelip otobüsü beklemeye başladım. Bugün iş yerimde son günümdü kafenin sahibi kesinlikle beni çıkartacaktı. Sigortasız sadece para için çalışıyordum sırf babam yüzünden üniversite okumam gerekirken ben çalışıp parama dokunmadan ona veriyordum. Acaba bu akşam işten çıkartıldığımı öğrenince bana nasıl işkenceler edecekti. Ani fren sesiyle irkildim. Gelen otobüse baktım üç beş insan anca vardı. En arkaya geçerek oturdum. Yirmi dakikalık bir yoldan sonra otobüsten indim ve kafeye girdim. Oldukça büyük bir kafeydi burası akşamları bar gündüzleride şirin bir yerdi... İçeriye bakış attım arkası dönük olan Cenk'e gülmeye çalışarak "Günaydın" dedim. Galiba biraz korkutmuştum. Arkasını bir anda döndü "Napıyorsun kızım ya arkamdan öcü gibi gelmiş günaydın diyor." Kıkırdadım. "Bakıyorumda Erkencisin bugün" "Ahmet bey aradı sabah erkenden gidip temizle diye akşam kavga çıkmış burada geldiğimde heryer kan cam kırıklarıyla doluydu" şaşırdım. İlk defa böyle olmuştu. "Değişik" diyerek mırıldandım. Arka tarafa ilerleyip önlüğümü üzerime geçirip yardım etmeye başladım. Kapının gürültü kapanışıyla irkildim. Arkamı döndüğümde Ahmet bey gelmişti. Ah ah şimdi bana işten ayrılman gerek diyecekti değil mi? Napacağım şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı
ChickLitKLASİK BİR WATTPAD KİTABI DEĞİLDİR! Baba sevgisinden mahrum bırakılmış, o sevginin yerini doldurabilecek bir anneden de mahrum bırakılmış, genç ve güzel bir kızın dans ederken aşık olduğu adam, kızada aşık gibidir. Nereden bilebilirdiki sadece acı ç...