Ne kadardır gözüne bakıyorum? Sanki zaman donmuş bi tek ben canlıyım. Koyungözlerinin rengi açılmıştı. Elini yavaşça kolumdan çekip muhteşem sesiyle "Ağlıyorsun" gözlerindeki şevkati görmüştüm. Elimle gözlerimi silip "Ağlamıyorum." Sesim titremişti. Gözüm kararmaya başlamıştı. Noluyor bana ayaklarım artık taşımıyordu. Ben ne olduğunu anlamadan yere düşmüştüm. En son duyduğum ses onun sesiydi. "Siktirr."
******
Kulağıma gelen sesler başımı ağrıtıyordu. Uyanmıştım ama gözlerimi açacak gücüm yoktu. Tanıdığım sese odaklandım. "Hala neden uyanmadı." Muhteşem sesi Telaşlı geliyordu. "Sakin olun beyefendi birazdan kendine gelir" tanımadığım ses bunun doktor olduğunu umut ediyordum. İnşallah o pis yerde değilimdir. Hızlı bir şekilde oturur pozisyona geçtim. Etrafıma baktığımda hastane odası olduğunu anlamıştım. O an içim rahatladı. Çok şükür. "Sakin olun hanımefendi hastanedesiniz. Serum var kolumuzda lütfen uzanın." Dediğini yaparak sakin olmaya çalıştım. Bu heyecan orada olmayışımdı. Uzandım. Doktor kapıdan çıkıp gitti. Odada sadece ben ve o kalmıştık. Yanıma geldiğinde o muhteşem karamel kokusuda onunla geldi. Elini saçlarından geçirip "İyi misin?" Kafamı onaylar anlamda salladım. "Kendimi tanıtmayı unuttum ben Edis" söylerken muhteşem bir gülüş sergilemişti. Etkilenmemek elde değil ama onu tanımıyordum. Ve o pis yerdeydi o da. Resmen dilimi yutmuştum. Konuşamıyorumdum. "Adını söylemeyecek misin?" Zar zorda olsa "Liva" diyebildim. Adımı beğenmişcesine güldü. "Kendini yorma ben sana yiyecek birşeyler getireyim." Diyerek odadan çıktı. Harbi çok acıkmıştım. Hastanaden çıkınca nolacak? O pis yere gerimi dönecektim. Göz yaşlarımı tutamamıştım. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Kapı sesi geldiğinde karamel kokusuda gelmişti. Göz yaşlarım hala akıyordu. Elinde bir tepsi dolusu yemeği yanıma bıraktı ve oturdu. "Sürekli ağlıyorsun kötü bir şeymi oldu?" Bundan daha kötüsü olamazdı. Cevap vermeden tavana bakmaya devam ettim. "Bunlar geldiğimde bitmiş olacak ben hemen geleceğim." Diyerek yine odadan çıktı. Uzun saçları, iri omuzları ne kadar yakışıklısın sen yaa... Liva kendine gel. Yavaşça doğrulup tepsiyi önüme çektim. Çorbayı kaşıklamaya başladım. Ne çok acıkmışım. Resmen tepsiyi yarılamıştım. Doyduğumu hissettiğimde tepsiyi bırakıp oturdum. Kalbime bir sancı girdiğinde "Ahh" bağırmaya başladım. Kalbim sıkışıyordu. Daha öncede oluyordu ama bu kadar değildi. Ya neden kimse bağrışmalarımı duymuyor? Kapı hızlıca açıldı. Edis koşarak yanıma geldi. " ne oldu sakin ol şimdi" elimi sol göğsüme koydum. Oda sol elini koydu. Resmen koyduğu an sıkışma geçmişti ve ben deli gibi heycanlanmıştım. "Hemen doktor çağıracağım" kalktığı an elinden tuttum. " Geçti" diyebildim ve yattım. İçimdeki düşünceler liva oraya gitmemek için numara yap desede gönlüm razı gelmedi. "Oraya gitmeyeceksin" resmen içimi okuyordu. "Na-nasıl?" Heyecanlanmıştım. " Hadi kalk" " Nereye?" Diyebildim. Ama cevap vermedi. Uzattığı elinden destek alarak ayağa kalktım. Yatağın kenarından uzun pançoyu üzerime giydirdi. Üstümdeki iğrenç kıyafetleri kimse görmeyeçekti bunun sayesinde. Tebessüm ederek yavaş adımlarla hastaneden çıkmaya başladık. Esen rüzgar yümüzü okşarken temiz havayı içime çektim. Önümüze bir jip geldi. " Buyrun Edis Bey" kapıyı açmıştı önce beni bindirdi sonrada kendi bindi. Galiba baya zengindi sonuçta Edis bey dediklerine göre öyle olmalıydı. Araba hareket etmeye başlamıştı. Karanlık olduğu için etrafı göremiyorum. Karanlıktan faydalanarak ona kafamı çevirdiğimde göz göze geldik. Hemen önüme döndüm. Bana bakıyordu? Ve ben bakarken yakalanmıştım. Yaklaşık 35 dakikalık bir yol sonunda durduk. Etrafa baktığımda lüks evlerle dolu bir siteydi"ASRIN" yazılı villanın önünde araba tamamen durmuştu. Kapım açılınca innem gerektiği aklıma geldi ve indim. "Buradan hanımefendi" Asrın yazılı eve doğru yürüdüm. Edis önden gidiyordu. Kapıdan girerken Edis Asrın yazısından soyadı olduğunu anlamıştım. Kapıdan içeri girdiğimde Edis bana dönüktü. Muhteşem gülüşüyle " Dünyama Hoşgeldin Sarışın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı
ChickLitKLASİK BİR WATTPAD KİTABI DEĞİLDİR! Baba sevgisinden mahrum bırakılmış, o sevginin yerini doldurabilecek bir anneden de mahrum bırakılmış, genç ve güzel bir kızın dans ederken aşık olduğu adam, kızada aşık gibidir. Nereden bilebilirdiki sadece acı ç...