Selam kızlarr :)) hikayeyi 2. kitaptan yazmaya başlıyorum , tabikide yazarımızdan izin aldım bundan sonra hikayeyi ben devam ettiricem umarım beğenirsiniz :))
Zayn'nin anlatımı
"Baba . annem kadar güzel oldum mu ?" dedi . ben mi ? ben sadece karıma baktım yani annesine... evet o günden sonra çok şeyler değişti kızımız büyüdü . biliyorum şuan merakl ettiğiniz şey o sabah ...
-Flash Back-
zaynep 'in mırıldanmalarıyla gözümü araladım . ah tanrım bir bebek nasıl olurda bu kadar tatlı olur anlayamıyorum . ah tamam saçmaladığımın farkındayım onu kucağıma aldığımda gülümsedi hey hana nerde ? zaynep'i yatağına yatırarak kapıya ilerledim merdivenlere doğru ilerleyince evde büyük bir sessizlik hakimdi "hana zaynep uyandı " diye aşığıya doğru seslendim ama hiç bir yanıt alamadım . tamam sakin olmalıyım gitmiş olamaz alışverişe falan çıkmıştır yada banyodadır . hızlıca banyo girerek bomboş banyoya göz attım merdivenlerden hışımla inerken zaynep'in sesini işittim "hana bak eğer şaka falan yapıyorsan hiç komik değil nerdeysen çık ortaya " diye bağırdım ama evde tık yok hızla zaynep'in yanında giderek onu kucağıma aldım nerde bu lanet telefon ah buldum işte hemen numarasını çevirdim. ahggg lanet olsun bu hat nasıl kullanılmaz Harry Harry'i arıyayım " tanrım lanet olsun bu saatte ne diye arıyorsun zayn" "kapa çeneni h-hana yok . g-gitmiş" Harry uzun süre yanıt vermeyince "ne biliyorsan hemen anlat Harry hana nerde !! " diye kükreyince "ş-şey zayn hana gitti" "ne demek gitti neden gitti . nerde şimdi " " vanessa ona gitmei için 1 gece vermiş oda dündü ve bu sabah ben onu aldım y-yani gidicekmiş " " ve sen bunu bana söylemiyosun !! lanet olsun !!" "hana söz vermiştim zayn" "p-pekala nerde şimdi gittimi yada nereye gidicek" " henüz gitmedi 12:45 te uçağı kalkıcak " saat 11:50 ah tanrım vaktimiz var telefonu kapatarak zaynep'i battaniyesine sardım üzerime hızla bir pantolon ve t-shirt geçirerek arabaya doğru ilerledim , son sürat giderken aklıma arabada zaynep'in olduğu gelince biraz daha yavaşladım .
havaalanına gelince kapıdan güvenliği o su busuyla uğraşırken hızla kapı numaralarının oraya geçtim ah bu böyle olmaz ki hızla anonsların yapıldığı ofise gittim tanınmamak için taktığım şapkayı çıkarınca sekreter gözlerini açarak bana baktı ona gerekli açıklamayı yaparak hana için bir anons geçmesini istedim çünkü anonsu ben yapsam gelmezdi onun ne kadar inat olduğunu biliyorum ah tanrım zaynep şuan sekreterin kucağında gayet mutlu sanırım içimdeki heyecan arttıkça ayağımı yere vurarak ritim tutarken 15 dakika sonra kapı tıklanınca içeriye gözleri ağlamaktan kızarmış rengi solmuş meleğim girdi başını kaldırdığında beni gördüğü an şaşkınlıkla gözlerini açtı ve bir anda başını eğerek ağlamaya başladı (multimedia ) " bunu nasıl yaprsın hana ? " sesimin fısıltı gibi çıkması umrumda bile değildi " bana kızımıza bunu nasıl yaparsın ? bizi nasıl bırakmayı düşünürsün?" söylediğim sözler karşısında daha çok ağlamaya başlayınca hızla ona doğru ilerliyerek ona sıkı sıkı sarıldım ellerini bellime dolayarak başını göğsüme yasladı "seni seviyorum" söylediğim söz karşısında hızla başını kaldırıp gözlerime baktı ve gülümseyerk "seni seviyorum" diye karşılık verdi.
şimdiki zaman zayn'den
"prensesler gibi olmuşsun bebeğim " diyerek onu kucakladım minik ellerini boynuma dolayarak "sende benim prensim ol ozaman " " üzgünüm prenses ama benim bir kraliçem ve minik bir prensesim var bu durumda ben kral oluyorum " deyince hana kıkırdayarak yanıma geldi ve yanaklarımıza minik bir buse kondurdu "ıhmm sanırım bu kraliçe ben oluyorum ha ? " onlar için herşeyimi verirdim herşeyimi onlar benim hayatımdaki tek değerli varlıklar hanayı da kolumun arasına aldım ve " hadi hanımlar ben açım yoksa bana yemek vermiyomusunuz" deyip kıkırdadım ...
kızlar hasta olduğum için uzun yazamadım yarım kaldı üzgünüm :( ama yarın yeni bölüm gelicek umarım beğenirsiniz :)))