Bölüm3**veliaht

21 4 0
                                    

Kaderin ağızından
--------------

Kutay ile sık kavga etmemiz ilk defa işime yaramıştı. Beyza ve arkadaşlarının yaşam kalitesinin ne düzeyde olduğunu neleri yapıp neleri yapamadığını görmek için bu Eve girmem lazımdı.

Yaklaşık iki hafta kadar önce orta yaşlarda bir çift kutayın evinden çıkarken buraya bugün taşınacak olan Beyza'yı kollamamı istemişlerdi. Ben ilk başta kabul etmesem de onların ısrarı sonucu anlaşmaya varmıştık. 17 yıl önce Doğumdan birkaç saat sonrasında evlatlarını kaybetmişlerdi. Aynı gün o hastanede Beyza'nın Annesinin kalbi doğumu kaldıramayınca beyza yetim kalmıştı.

Babası Beyza'nın annesi daha 7 aylık hamileyken vefat etmiş annesi ise onun ölümümden sonra ise sadece Beyza'ya sığınarak yaşamıştı.

Güngör ailesinin oğullarını kaybetmesi sonucu Beyza'yı evlatlık almışlar. Beyza'ya böylesine tutunan bir aileyi kırmamak için benden istedikleri şeyi kabul etmiştim.

Şimdilik Beyza'yı şüphelendirecek hiçbir şey yapmamıştım. Hem tanışmamız hem de burada kalma sebebim fazlasıyla inandırıcı bir şekilde olmuştu. Bu akşam onları bizim çocukların olduğu okula yazılmalarını söylemeliydim. Kayranın ardından diğerlerinin de çıkmasıyla birlikte kapıyı kapattım ve Beril'in yanındaki yerimi aldım. "Ne izlemeye karar verdiniz?" "Film izlemeyi başka bir akşama ertelesek olur mu? Ben çok yorgunum da uyusam iyi olur" Beyza'nın bu sözleri beni biraz da olsa rahatlatmıştı. "Tabi Beyza'cım ben de uyurum birazdan" Beril kolumdan tutup beni çekmeye başladı "gel de sana oda bulalım" beril önde ben arkada yürümeye başladık. bu sırada Berra ders çalışıyor beyza ise elindeki kağıdı inceliyordu. Kağıtta be olduğunu merak etmiştim fakat sorabileceğini sanmıyorum.

Beyza'nın ağzından
--------——-------

Karşımdaki vazoya ve elimdeki kağıda tekrar baktım. Şu anda pek bir eksik göremiyorum. Buna Beril karar verecek olduğu için daha fazla uğraşmadan Beril ve kaderin peşinden gittim en üst katta küçük bir çatı katı olduğunu farketmemiştim. Beril kader için Burada bir yatak hazırlamıştı ve yatağın üzerine oturmuş konuşuyorlardı. Yanlarına gittim.

"Ne kaynatıyorsunuz bakalım" "buraya neden taşındığımızı anlattım" kader bana baktı be göz kırptı. Ben de aynı şekilde ona göz kırptım. "Ben de çiziyorum Kutay gibi mimarlık istiyorum ama kuzey grafik okumamı istiyor" aslında ben de mimarlık istiyordum ama grafik daha çok dikkatimi çekiyordu. Son zamanlarda grafik okuyanların sayısı arttığı için mimarlıkta karar kılmıştım.

"Ben de mimarlık istiyorum ama grafik daha çok dikkatimi çekiyor" kaderin de fikrini almak istiyordum. Her ne kadar önümde bir yıl olsa da erken karar verip ona göre çalışacaktım. "Ben de grafiğe merak salmıştım ama Yen'i mezun çok. Daha sonra iş bulmak zor olabilir. " o sözlerini bitirir bitirmez devam ettim. "Mimarlık ölmeyecek bir meslek" "haklısın ama bunda işini ne kadar iyi yaptığın da önemli" Beril bizi umursamadan konuşmaya katıldı "O eğer bir işi yapıyorsa daha iyisini yapanı bulmak çok zor"

Bu söyledikleri doğruydu. Yaptığım işi en iyi şekilde yapan biriydim. Saatin ilerlediğini farkedince ayağa kalktım "kızlar kusura bakmayım benim uyumam lazım yarın okula yazılmak için erken kalkmalıyım. " kader başını hızlı bir şekilde bana çevirdi.

"Hangi okula gideceksiniz" burada aileme ait bir kolej olduğunu biliyorum. Ama hangi kolej olduğunu bilmiyorum o yüzden cevaplamak yerine soru sormayı tercih ettim "sen hangi okuldasın"
"GÜRSOY kolejindeyim ama çok az sayıda burslu öğrenci alıyor" burslu okuyacağımızı düşünmesinin sebebini merak etsem de sormak istemedim. "Biz zaten burslu olarak okumayı düşünmüyoruz" benim soyadım taşıyan okula burslu gideceğimi düşünmüyordu herhalde.

Serserinin psikopatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin