Bölüm4**okul

16 4 0
                                    

Her zaman olduğu gibi bir kez daha erteledim alarmımı. Bugün okulun ilk günüydü ve ben daha şimdiden okuldan sıkılmıştım.
Homurdanarak okul formamı giydim ve gözlerime gömleğimle uyumlu olması için mavi kalem çektim ve kirpiklerimi rimelle belirginleştirdim.

Mutfağa indiğimde Beril ve Berra kahvaltıya başlamıştı. Ben de hızlıca birşeyler atıştırdım ve aceleyle dış kapıya yürürken onlara seslendim. "Ben garajdan arabayı çıkartıyorum gelene kadar hazır olun."

Hızlıca garaja gittim ve karabiberime bindim. Şu anda üzerinde oturduğum bu siyah Porsche marka araba bana 18 yaşıma bastığım akşam alınmıştı be küçüklüğümde bu yana araba sürdüğüm için  kullanmamda bir mahsur görülmüyordu. Arabayı  alıp evin önüne yanaştım. Kızların çıkması için hafifçe kornaya bastım.  Gülerek evden çıkıp kapıyı kilitlediler.

Onlar yanıma gelirken ben de onları süzdüm. İkisinin de üzerinde okul forması vardı. Kravat almadığımız için onlar da benim gibi takmamıştı. Beril ön koltuğa yanıma Berra ise arkaya oturdu. Tam ilerlemeye başladık ki bir ıslık sesi duymamla frenledim. Islığı çalanın Kayra olmasına pek de şaşırmadım. Bizim beş K yolda yürüyordu. Kader koşarak yanımıza geldi. "Beni de yanına alır mı bu güzellik"  Kayra da bize yetişti ve "ooo zengin kankamız var. Araban da yakıyor" güldüm ve Kadere göz kırptım. "Hadi gel. "O da gülümsedi ve arkaya Berranın yanına oturdu.  Kader candan kafasını çıkardı ve geride kalanlara bağırdı. "Siz yürüyün ben okulda sizi bulurum"

Okula geldiğimizde kaderle  ayrıldık ve kafeteryaya indik. Okulumuzun geniş bir kafeteryası vardı.  Genel olarak mavi ve beyaza boyanan okul her hali ile kendini devlet okullarından ayırıyordu.

Kafeteryaya girdiğimizde Kapının yan tarafındaki boş masaya oturduk. Okuldaki insanları genel olarak incelediğimde bir çoğunun zengin olduğu giyinişlerinden belli oluyordu. Çok fazla dikkatimi çeken insan yoktu.

Aradan çok zaman geçmeden Kağan kafeteryaya girdi.peşinden de Kayra ve diğerleri yanımızdaki masaya otururlar diye düşünmüştüm ama onlar beni şaşırtıp hem satış yapılan yere hem de cama yakın bir masaya geçti. Daha yeni taşınmışken bu kadar samimi olmamız ne  kadar  doğruydu bilmiyorum açıkcası.

saatime baktığımda zilin çalmasına 10 dakika vardı. "On dakika kalmış bu sürede anca sınıflarımızı öğreniriz" Berra onaylarcasına başını saklarken Beril yine konuşmaya başladı. "Bence hepimizi aynı sınıfa koymuşlardır."   Kafamı olumsuzsa salladım ve kapıya doğru yürümeye başladım. Berra beni çağırınca ani bir refleksle ona döndüm ama dönerken birşeye çarpmış olmalıyım ki kolum yanmaya başladı. Kafamı kaldırdığımda bir çift ele gözle karşılaştım benden biraz saha uzun kısa saçlı ve güzel bir kızdı. "Pardon istemeden oldu birşeyin var mı ?"  Kahve ondan çok benim üzerime dökünesine rağmen sormuştum bu soruyu. "Bir de soruyor musun resmen saatim bozuldu senin yüzünden." Kollarına baktığımda saati yoktu. Ama parmağında oldukça dikkat çekici bir yüzük vardı. "Ben sana birşey olup olmadığını sordum mücevherlerine değil"  saatine gelen zarar umurumda değildi. Ve sırıtmaya başladım. Bu onun moralini bozmuş olcak ki kaşları çatıldı.  "Buralarda Yen'i olduğun fazlasıyla belli bu seferlik bişey demiyorum ama bir şans daha vermem."  Attığım kahkaha sonucu  zaten üzerimizde olan gözler daha da dikkati bakmaya başladı. "Desene ya ne  diyeceksin" kaşlarımı kaldırdım ve devam ettim "bak çok merak ettim en dazla ne olabilir"  bağırmama karşılık olarak o da bağırmaya başladı. "Sen kendini ne zannediyorsun bilmiyorum ama istersem bütün okulu sana düşman ederim"  demek ki okulca tanınan biriydi ama benim de cevabım hazırdı "ben istersem ki isteyeceğimi sanmıyorum okulun ortamını değiştiririm. Bu yüzden yoluma çıkma ezmeyelim." Son söz ile birlikte bütün kantinde uğultular başlamıştı tabikide veliaht olup olmadığımı düşünüyorlardı. Onlara aldırmadım tam kalabalığın içinden çıkmak için girişimde bulundum ki yanımıza öğretmen olduğunu düşündüğüm biri geldi ve bağırmaya başladı "Gizem yine ne oluyor bu kaçıncı?" adının gizem olduğunu öğrendiğim kız dudaklarını büzdü ve konuşmaya başladı "hocam cidden bu sefer ben bişey yapmadım" ona inanmazsa baktıktan sonra kendimi savunmaya geçtim "nasıl olduğunu soran insana çemkiren bendim"

Hoca gözlerini ikimizde de gezdirdi ve bana dönüp sorularını sıraladı "adın ne kızım senin" 
Gözlerimi devirdim "beyza hocam"
"Soyadın"  gözlerim önce gizeme sonra hocaya gitti. "Gürsoy hocam"  bunu söylememle birlikte hocanın çatık kaşları indi ve gizemden gelen fısıldama sesini duydum "veliahtımız serseri çıktı" hoca bunu duymasa da benim duymam yetmişti ve daha sonra hesap sormayı aklıma biryerlere not ettim. "İkiniz de benimle birlikte ayaz beyin odasına" gizem gözlerini kocaman açtı ve yalvarırcasına konuşmaya başladı. "Hocam ilk günden disiplin mi olur? ayaz hoca bıktı benden siz bıkmadınız" bizi ilk gün disipline vereceklerini düşünmüyordum ama yine de stres yapmıştım. "Evet hocam kendisinin nasıl olduğunu sorarak hata yapan benim"söylediklerim karşısında karşımdaki öğretmen bana inanmakta baktı.  "Şimdi sizinle uğraşamayacağım gizem Sen bilirsin ayaz hocanın odasının yan tarafında geçen sene boş olan bi oda vardı oraya gidin."  Kaşlarımı hafifçe çatarak gizeme baktım istemeyerek de olsa "gel benimle" dedi ve yürümeye başladı.

Kantinde geçen tatsız olay sonrasında Yeni  gelen müdür yardımcısının odasında yanımıza gelmesini bekliyorduk. Arada konuşmak için ağzını açıyor ama tekrar kapatıyordu. İçeri esmer  ve genç bir adam girince saygı kuralları gereği ayağa kalktım.karşıma baktığımda o pek de umursamamıştı.  Öncelikle elimi sıkı konuştu "hoşgeldiniz beyza hanım. Okulumuzda bulunmanız bizim için büyük şans." Şans mı yoksa bela mı onu sonra göreceksiniz diyemedim tabi. "Teşekkürler ben beyza Gürsoy Beril Soylu ve Berra Güney'in sınıflarını öğrenmek istiyorum" kantinde gerçekleşen olaydan habersiz gibi davranıyordum. Eğer yerse suçu gizem tek başına üstlenmek zorunda kalacaktı. Yerine oturup bilgisayarlı biraz uğraştıktan sonra gülümsedi ve şubemizi sölemesiyle gizemin itiraz etmesi bir oldu "ne demek hocam 11/A önünüze geleni bizim sınıfa veriyorsunuz." Hoca kaşlarını çattı ve önüne döndü "beyza hanım çıksın dizine daha sonra konuşacağız" ben gülümseyerek izin istedim ve çıktım.  Bizim kızlar kapının önünde beni bekliyordu. İkisininde duyabileceği şekilde fısıldamaya başladım. "Bu müdür saf filan herhalde üçümüzü aynı sınıfa koymuş" dedim demez olaydım bizimkilerin çığlığı koridoru kapladı. "Sessiz olun lan ilk günden yıkmayalım okulu" dedim ve haince sırıtmaya başladım.

Serserinin psikopatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin