Dışarı çıkmıştık. Ama ne yapacağımızı bilmiyorduk. Yani düşünün , ben bile...
-"EE , Jennifer. Ne yapıcaz?"
-"Bilmiyorum."
-"Ne demek bilmiyorum?"
-"Size ben çıkmayım dedim dimi? Korktuğumdan sanmadın herhalde John?"
-"Yok canııım..." dedi John imalı bir şekilde.
-"Bu çok uzun bir Yok canım oldu yanlız."
-"Tamam. Aslında ben korktuğundan..."
-"John , lütfen. Ben de korkacak tip varmı allah aşkına?"
-"Jennifer , John , yeter. Kadınlar hamamına çevirdiniz sohbet ede ede..."
-"Aman be Jeremy. Şu romantik anı da bozmasan olmuyordu dimi?"
-"Romantik an mı? Ha ha ha!"
-"Gülmesene be. Ayrıca , evet. Romantik an..."
-"John. Şuraya bak."
-"Evet gerçekten harika değil mi?"
-"John! Şuraya bak!"
-"Ne yaa? Ne ba-ğı-rı-yon? Oha o ne be!?"
-"John , acele et!"
-"Tamam ne yapim?!"
-"Aç şu şeyi!"
-"Neyi be?!"
-"Off... Tamam! Ben yaparım!"
-"Şimdi ne yapıcaz?!"
-"Mavi kabloyu çek. Ya da kırmızı kablo. Yok yok mavi kablo."
-"Hangisi? Bi karar ver!"
-"Mavi kablo!"
-"Tamam. Çektim."
-"Şimdide mavi kablonun yerine yeşil kabloyu tak."
-"Tamam."
-"Şimdide mavi kabloyu oradan kopart."
-"Tamam."
-"Hadi."
-"Iıh... Olmuyor."
-"Tamam. Dur , yardım edeyim."
-"Iııh! Hah. Tamam."
-"Hadi şimdi gidelim. Şu göktaşını patlatma zamanı geldi." dedim kararlı bir ses tonuyla. Ama daha göktaşı uzaktaydı.
-"Oh bee... Sonunda gelebildiniz."
-"Neyse. Hadi şu taşı patlatalım."
-"Pekala. Michael. Tekrardan dene. Çalışıyormu bir bak."
-"Tamamdır kaptan!"
-"Pekala. John , sen yerine geç , Emma , sende yerine geç , Jeremy , aynı şekilde sende yerine geç. Tamamdır... Michael , sen motoru çalıştır."
-"Tamam kaptan."
-"John. Sen de şu taşı patlamaya bak."
-"Anlaştık."
-"Güzeel... Jeremy. Sen şu taşın bize ne kadar uzak olduğunu hesapla."
-"Tamam."
-"Emma. Sen de buralara yakın bir yerde yaşanılabilir bir gezenen olup olmadığına bak."
-"Tamam Jenn."
-"Ve Melody."
-"Evet."
-"Sen de... Sen de... Sen de şu koltukta otur."
-"Tamam. Ha. Bu arada. Makyaj yapabiliyorum değil mi Jenn?"
-"Ha. Evet. Tabii ki..."
-"İyi de Jenn ,sen haksızlık yapıyorsun." diye atladı Michael.
-"Ne?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
-"Baksana. Mel orda oturacak , hatta makyaj yapacak , biz burda böyle göktaşı patlatıcaz. Haksızlık bu."
-"Michael. Sen ne yaptığını sanıyorsun?" dedim ayağa kalkarak. Sonra devam ettim:
-"Kaptanın emirlerine karşımı geliyorsun? Cevap ver bana!"
-"Şeyy... Ben..."
-"Sus. Konuşma. Eğer kaptanın emirlerine karşı gelirsen bu gemi batar. Şimdi ya buradan def olup gidersin ya da..." burayı kulağına fısıldayarak söylemiştim:
-"Ya da Melody'nle birlikte bu gemide kalırsın." dedim ve sonra geri çekilerek:
-"Kararını ver. Seçim senin."
-"Aman be... Tamam."
-"Bende öyle düşünmüştüm. Güzel. Simdi herkes yerini alsın. Su tasi patlatıyoruz. Herkes ne yapacağını biliyor değil mi?"
-"Evet kaptan!"
-"Hadi öyleyse."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'da Yaşam Savaşı
AventuraJennifer'in en büyük hayali bir astronot olmaktı.Ama ailesi onun astronot olmasını istemiyorlardı,Jennifer bunun üzerine derslerine çok çalışarak astronot oldu ve artık uzaya gitmesi gerekiyordu.Ailesi Jennifer 'a o kadar kızsa da bağırsa da Jennife...