14.

13 3 0
                                    

Dışarı çıkmıştık. Ama ne yapacağımızı bilmiyorduk. Yani düşünün , ben bile...
-"EE , Jennifer. Ne yapıcaz?"
-"Bilmiyorum."
-"Ne demek bilmiyorum?"
-"Size ben çıkmayım dedim dimi? Korktuğumdan sanmadın herhalde John?"
-"Yok canııım..." dedi John imalı bir şekilde.
-"Bu çok uzun bir Yok canım oldu yanlız."
-"Tamam. Aslında ben korktuğundan..."
-"John , lütfen. Ben de korkacak tip varmı allah aşkına?"
-"Jennifer , John , yeter. Kadınlar hamamına çevirdiniz sohbet ede ede..."
-"Aman be Jeremy. Şu romantik anı da bozmasan olmuyordu dimi?"
-"Romantik an mı? Ha ha ha!"
-"Gülmesene be. Ayrıca , evet. Romantik an..."
-"John. Şuraya bak."
-"Evet gerçekten harika değil mi?"
-"John! Şuraya bak!"
-"Ne yaa? Ne ba-ğı-rı-yon? Oha o ne be!?"
-"John , acele et!"
-"Tamam ne yapim?!"
-"Aç şu şeyi!"
-"Neyi be?!"
-"Off... Tamam! Ben yaparım!"
-"Şimdi ne yapıcaz?!"
-"Mavi kabloyu çek. Ya da kırmızı kablo. Yok yok mavi kablo."
-"Hangisi? Bi karar ver!"
-"Mavi kablo!"
-"Tamam. Çektim."
-"Şimdide mavi kablonun yerine yeşil kabloyu tak."
-"Tamam."
-"Şimdide mavi kabloyu oradan kopart."
-"Tamam."
-"Hadi."
-"Iıh... Olmuyor."
-"Tamam. Dur , yardım edeyim."
-"Iııh! Hah. Tamam."
-"Hadi şimdi gidelim. Şu göktaşını patlatma zamanı geldi." dedim kararlı bir ses tonuyla. Ama daha göktaşı uzaktaydı.
-"Oh bee... Sonunda gelebildiniz."
-"Neyse. Hadi şu taşı patlatalım."
-"Pekala. Michael. Tekrardan dene. Çalışıyormu bir bak."
-"Tamamdır kaptan!"
-"Pekala. John , sen yerine geç , Emma , sende yerine geç , Jeremy , aynı şekilde sende yerine geç. Tamamdır... Michael , sen motoru çalıştır."
-"Tamam kaptan."
-"John. Sen de şu taşı patlamaya bak."
-"Anlaştık."
-"Güzeel... Jeremy. Sen şu taşın bize ne kadar uzak olduğunu hesapla."
-"Tamam."
-"Emma. Sen de buralara yakın bir yerde yaşanılabilir bir gezenen olup olmadığına bak."
-"Tamam Jenn."
-"Ve Melody."
-"Evet."
-"Sen de... Sen de... Sen de şu koltukta otur."
-"Tamam. Ha. Bu arada. Makyaj yapabiliyorum değil mi Jenn?"
-"Ha. Evet. Tabii ki..."
-"İyi de Jenn ,sen haksızlık yapıyorsun." diye atladı Michael.
-"Ne?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
-"Baksana. Mel orda oturacak , hatta makyaj yapacak , biz burda böyle göktaşı patlatıcaz. Haksızlık bu."
-"Michael. Sen ne yaptığını sanıyorsun?" dedim ayağa kalkarak. Sonra devam ettim:
-"Kaptanın emirlerine karşımı geliyorsun? Cevap ver bana!"
-"Şeyy... Ben..."
-"Sus. Konuşma. Eğer kaptanın emirlerine karşı gelirsen bu gemi batar. Şimdi ya buradan def olup gidersin ya da..." burayı kulağına fısıldayarak söylemiştim:
-"Ya da Melody'nle birlikte bu gemide kalırsın." dedim ve sonra geri çekilerek:
-"Kararını ver. Seçim senin."
-"Aman be... Tamam."
-"Bende öyle düşünmüştüm. Güzel. Simdi herkes yerini alsın. Su tasi patlatıyoruz. Herkes ne yapacağını biliyor değil mi?"
-"Evet kaptan!"
-"Hadi öyleyse."

Ay'da Yaşam SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin