YENİ Bİ SABAHA UYANMAK

34 5 0
                                    

Kalktığımda yabancı bi yataktaydım. Tabi ya burası Berk' in yatağığdı. Hızla doğruldum. Mutfaktan enfes kokular geliyordu. Mutfağa gittiğimde anladım ki Berk kahvaltı hazırlıyor.

-Oooooo kalkabildinmi uyuyan güzel.

-Üffff dalga geçme Berk. Sen yemekte ne var onu söyle.

-Immm bi düşünelim eğer bi saat daha bekleyebilirsen sucuklu milföy var. Dediğinde:

-Önceden biraz ön yeme yapsak?

-o ne be?

-Ön sevişme oluyoda ön yeme neden olmuyo? Offf haksızlık bu.

Diyerek mutfağa doğru yürüdüm. Mutfak dolabından iki kaşık, iki çatal, iki tabak, iki çay kaşığı ve iki çay bardağı çıkardım.

Daha sonra gözüm mutfaktaki masaya kaydı. Üstünde omlet, sucuklu yumurta ve tost vardı.

-Hey onları yukarıya çıkarsan iyi olur.

Dedi . Buranın yukarısı mı vardı?

Dış kapıyı açtı ve yukarıya çıkan merdivenleri gösterdi.

-Bende birazdan yardıma gelirim. Dedi.

Hızla yukarı çıktım. Küçük bi kapıyla karşılaştım. Anahtarı ararken yerdeki paspası gördüm hızla altına baktım. Anahtar oradaydı. Anahtarı alıp kapıyı açtım.

İçerisi tek bi odaydı. Ve çok havasızdı. Önce camları açtım. İçeriye gün ışığı girmişti. Hızla masaya ilerledim. İçerisi o kadar tozlu değildi. Hatta hiç. Acaba en son ne zaman gelmişti.

Karnımdaki gurultularla kendime geldim. Sayi ben açtım dimi.

Masanın üzerine koltukta duran örtüyü yaydım. Daha sonra tabakları, bardakları, kaşıkları, çatalları masaya dizdim. Masa çok boştu.

Kenarda duran semaver gözüme ilişti. Acaba bunda çay demleyebilirmiydim?

Hemen yanımdaki telefona uzandım ve Berk 'e mesaj attım.

KİME : YARATIK' A

HEY YARATIK ÇAY DEMLEDİN Mİ?

Biraz bekledikten sonra mesaj geldi.

KİMDEN : YARATIKTAN

YARATIK HA? DEMLEMEDİM AMA İSTERSEN MEYVE SUYU VAR POKEMON.

Ney pokemon mu?

KİME : YARATIK

GEREK YOK BEN DEMLERİM. YARATIKÇIM.

Semaveri ayarlayıp aşağıya indim.
Tepsiye peynir, zeytin, bal, reçel, pekmez, yağ ve salçayı koyup yukarı çıkardım. Onlarıda masaya yerleştirip aşağıdan doğranmış domates, salatalık ve yumurtaları alıp yukarıya çıktım ve yerleştirdim. Aşağıda pek bişey kalmamıştı.

Az biraz geçmiştiki Berk göründü kızarmış ekmekleri, omleti, sucuklu yumurtayı, tostları ve milföyleri masaya koydu. Bende çayları koydum.

-Tuğra 'ya ne cevap vericen?

-Hayır.

-Neden?

-Çünkü bi sürtük, bi kaltak, bi orospu olmak istemiyorum.

-Vay akşamdan sonra bu kadar değişmen. Bilmem. Acayip.

-Zaten birazdan gidicem ve düğünde bunu ona söyliycem.

-Ne düğünü kim evleniyo?

-Dayım. İstersen sen de gel?

-Offf. Hiç işim yok düğünde yaşlı teyzeler gibi kıçımı bi oyana bi buyana sallayıp twörk yapçam.

-Zaten senin gibi bi öküzden başka şey beklemem. Aaaa. Nasıl unuturum bizim köydeki Nazım amcanın Sarıkız sana selam söylediydi. Ah nasıl unuturum.

-Seni uyarıyorum gerçekten t-rexten tavşana dönüverirsin mazallah. Bana hiç yapmıycam şeyler yaptırma Ceren ye şu yemeğini.

Hızla yemeğimizi yedik. Çünkü yaklaşık Bİ buçuk saat sonra düğün hazırlığı yapmam gerekiyordu.

Yemeğimizi yedikten sonra orayı öylece hiç toplamadan bırakıp gittik.

HER ALDIĞIM NEFES SEN OLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin