0.0

31 8 1
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yeni bir kitapla karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Severek yazmağa başladım. Destek olmayı unutmayın lütfen. 

Başlama saati?

***

Küçük odanın en köşesinde kıvrılıp oturmuşken içerden gelen ürkütücü homurtuları dinlememek için büyük bir çaba gerekiyordu. Babasının söylediği gibi onun gelmesini bekliyor ve bu daracık odadan çıkmıyordu. Her ne kadar korksada gözlerini kapatıp küçük tüylü pandaları düşünüyor, babasının hemen gelmesini için dualar fısıldıyordu. Kulaklarının dolduran kalp atışları habersizce dahada hızlanmış, göğüs kafesini parçalanma raddesine getirmişti. Gözleri durduk yere dolurken bunun çok saçma olduğunu düşünerek sertçe gözlerini sildi

İçeriden bir şeyin devrilme sesi duyulduğuna küçük kız irkilerek duvara daha da sindi. Küçük ellerini yumruk yapmış gözlerini sıkıca kapatmıştı. Uzun kirpikleri bir birine girerken küçük burnu soluklanmak için genişlemişti. Babasının inleme sesi kulaklarına takıldığında kendinden habersiz ayaklandı küçük kız. Mor renk olan gözleri irileşmiş, irislerine öfke tohumları serpilmişti. Bu kadar korkak olmamalıyım, diye düşündü. Babası acı çekerken burada korkak gibi saklanmaması gerektiğini düşünerek kapıya yaklaştı küçük ve sessiz adımlarla. Küçük elleri kapının kolunu sarmalarken yarı açık olan kapını biraz daha açtı. Babası yerde uzanırken bir adam karşısında ona yukardan aşağı gülerek bakıyordu. Diğer iki adam kenarda durarak onları izlemeyi tercih etmişti. 

Hala düzenlenmemiş çalışma odasının ortasındaki dolaplar kapını görünmez kılıyordu. Adam aniden "Nerede!" diye bağırdığında yerinden sıçradı küçük kız. Babası başını iki yana sallarken nefretle soludu. "Vermeyeceğim...". Kararlıydı sesi. Ne yapacağını bilmiyordu küçük kız. Öylece duramazdı ki. 

Adamın tekme atacağı sırada beti benzi atmış küçük kız düşüncesizce yerinde haraketlendi. "Ona dokunma seni pislik!". Küçük bir kızdan bunları duymak oldukça garipti. Bunu bir filmde duymuştu galiba. Orada etkili olduğu gibi buradada etkili olmuştu. Rahat bir nefes alırken üzerine çevrilen bakışlarla küçük bedeni tekrar gerildi. Ama dışardan ne kadar kararlı göründüğünden habersizdi. Mor gözleri ve beyaz teniyle ne kadar meleğe benzesede içindeki şeytanı kimse görmüyordu. O şeytana pabucunu ters giydirecek kadar zekiydi gerçi. 

Adam keyifle gülümserken babasının nefesi kesilmişti. Babası dehşetle açılmış gözlerini adam çevirdi. "Ona dokunmayacaksın!" Babasının boğuk ve acı sesi odanın her köşesine bir sıvı gibi yayılırken kaşları çatıldı küçük kızın. Olayın ciddiyetini anlamamıştı ama yaşıtlarına göre daha olgun davranarak ağlayıp zırlamıyordu. 

Araba sesleri açık pencereden içeri sızarken soğuk hava küçük vücudunu yalayıp geçti. Yardım gelecek, diye düşündü. Her zaman çocukalara sinirlenerek bağıran yaşlı Hatice teyzenin sesi duyulurken, kimsenin burda bir şeyler olduğunu bilmediği için canı sıkılıdı. Çekik gözlerini kısarken mor gözlerinin belirgenleşmesini sağladı. Adam iğrenç bir şekilde gülümserken yüzündeki yara izi hareketlendi. "Bana güzel bir kızın olduğundan bahs etmemiştin Semih". Babası ayaklanmış şimdi o adamın karşısında dikiliyordu. 

Bütün kötülükler adamın siyah gözüne toplanırken, babasına vurmağa kalkıştığı için hatta vurduğu için adamdan nefret ediyordu. İğrenerek ona bakan dizi kadar kızı görünce adam daha da kefilenmiş sırıtışı genişlemişti. Babası kızını arkasına sakladı. Küçük elleriyle babasının bacağına sarılırken yana geçti ve inatla adama baktı. Bakışlarını alttan yukarı adama dikerken küçük bir kıza göre sert çıkan sesiyle konuştu. Harfler bir zehir olup adamın kalbine sızdı. 

ÖLÜM ZAMANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin