...Yine gece gizlediklerini açığa çıkarmaya başlamıştı yavaş yavaş... Eskiden ne de çok sevinirdim kayan bir yıldız gördüğümde, o kayarken tutuşturuverirdim bir kenarına tozpembe çocuksu dileklerimi...Meğer öyle olmuyormuş geç fark ettim hayatın sadece çocuklara masum göründüğünü... Sahi en son ne zaman kayan bir yıldız görmüş ve yine umutlarımı onunla yollamıştım... Hatırlamıyorum... Galiba birkaç yıl önceydi...
Gelmiştim... Ne zaman düşünmeye ihtiyacım olsa, ne zaman yalnız hissetsem, ne zaman insanlardan kaçmak istesem buraya gelirdim... Çünkü kimse gelip neden burdasın demez zaten kimse de buraya pek uğramaz en azından ben pek görmüyorum...Yorulmuştum.En sonunda oturdum bir taşa... Taşın soğukluğu kemiklerime kadar işlemişti... Galiba o da hissetmişti yüreğimde sönmek bilmeyen ateşin sıcaklığını ki soğukluğunu siper etmişti bana karşı...Üşüyordum ve dalga sesleri daha da titretiyordu içimi. Göz kapaklarımı, dünyaya kapattığımda bir kaç damlanın yüzüme burcu ettiğini hissettim... Oysaki farkında bile değildim gözlerimin dolduğunun... Ki aslında hâlâ nasıl olurda dolduklarına aklım almıyor sonuçta kırık bir bardağa su dolmayacağı gibi çöllerde de suyun çok bulunmayacağı gibi gözlerimde bunlardan farksız değildi... Bana göreydi tabi bu ama demekki yanılmışım...Derken gökyüzü çığlıklar atmaya başladı, tebessüm etmiştim komikti artık bundan korkmuyordum ama dün gibi hatırlıyorum ki her bu sesi duyduğumda yüzümü gömerdim yastığa sığınacak yer arardım... Ama artık gök gürlemesinin bile masumane gelmesi bir arayış içinde olmamdan başka ne olabilirdi ki... Ve gök ağlıyordu, hunharcasına boşaltıyordu içini, yine dolmak adına... Hep aynı kısır döngü... Geçti dersin geçmez... Bitti dersin bitmez öyle zaruri öyle baaki... Bulutlar varmış demek geceme, derdime ortak olmaya talip...Benim için yağıyorlardı, biliyordum... Çünkü biliyordu yedi cihan benim ağlamam öyle ulu orta olmazdı, hep perde arkasıydı ağlamalarıma şahit olan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Portakal
Teen FictionHer yıkıldığımda her umutlarımın bileklerine jilet atıldığında yine ayağa kalkacak bendim ki yine yaralarımı kendim sardım...