|1.BÖLÜM|Oha Erkek Güzeli

114 16 10
                                    

Multimedya: Hira

Başladığınız tarihi ve saati buraya yazınız.

İyi okumalar.

"Kızım hayırdır? Biraz erken uyanmışsın sanki, saat 13.25. Biraz daha uyusaymışsın!" yemek masasına doğru ilerlerken kafamı anneme çevirdim. "Yok aslında yaz uykusuna yatmayı düşünüyordum da bir adet 'kafana terlik geliyor Hira!' tehdidinden sonra uyumak yemedi annecim." Aslında içimden "Bırak da uyuyayım hatun!" demiştim ama pek bir etkisi olduğunu söyleyemeyeceğim. "Ye yemeğini kız! Ha bu arada biz şimdi dışarı çıkıyoruz babanla, Antalya' yı biraz gezmek için." dediğinde güldüm. kaybolmamak için etrafa göz atacağız demiyor da göbeğini yediğimin kadın!

Çoktan oturduğum masada ki çatalı alıp tabağıma kahvaltılıkları doldurdum. "Tamam o zaman ben de denize giderim." dedim ağzıma attığım domatesi çiğnemeye çalışırken! Annem mutfağa giderken "Bence de. Yalnızlıktan bana kankam demeye başlamadan arkadaş bul." dedi. Vay be Necati, bunları da görecekmişiz. İçimden Ne güzel bir ana, ne güzel yemekler, derken yemeğimi bitirdim.

Annem ve babişim ile vedalaştıktan sonra hızla odama çıktım. Dolabımın önüne geçip siyah mayolarımı aldım. Heyecanlandım oğlum! Mayolarımı giydikten sonra aynaya geçip topuz olan saçlarımı açtım. Yüzümde hiç makyaj olmadan gitmem gayet mantıklı olacaktı çünkü annelerimizin dediği gibi "Düğüne mi gidiyoruz aq?"

Kesinlikle (!)dağınık olmayan eşyalarımın arasından adeta fırlattığım plaj çantasını aldım. İçine güneş kremi,gözlük,havlu,su ve daha sayamayacağım bir sürü gerekli şey aldım. Evet, gerekli yargılama taam mı?!! Üstüme bir uzun tişört giydikten sonra çantamı alıp aşağı indim. Evin anahtarlarını da aldıktan sonra evden çıktım.
12 dakika sonra plaja varmıştım. Ayaklarım koptu be! Deniz'e yakın şezlong bulamayınca Türk olmanın gururu ile her Türk'ün yaptığı şeyi yaptım. Havluyu kuma bir güzel serdim. Kumun içine gömülmemle yüzümü buruşturdum güya havluya yatacaktım (!) Ağzıma giren kumları umursamadan etrafa baktım en azından rezil olmamıştım. Ağzımda ki kumları tükürdükten sonra güneş kremini alıp tenime sürdüm. Güneş kremini bıraktıktan sonra denizi izlemeye başladım. Henüz girmeyi düşünmüyordum.

Denizin ilerisinde birinin çırpındığını gördüm. Kız mı erkek mi anlayamamıştım ama kahraman edasıyla kalkıp, üstümde ki tişörtü çıkarıp kuma fırlattım. Koşarak denize girdim. Of şu denizde koşmaktan daha zor ne var başka? Denizin derinleşmesiyle kendimi suyun içine soktum. Çırpınışların olduğu bölgeye gelince boğulanın bir kız olduğunu anladım. "Sakin ol! Çırpınma seni çıkarıcağım sudan" yani umarım... Kızı tutmam ile kızın daha da çırpınması,çığlık atması ve beni de suyun dibine çekmesi bir olmuştu. Lan! Bende boğuluyorum. Az önce ki kıza eşlik edip birlikte çırpınmaya başladık. Hayır komik değil! Yaklaşık bir kaç saniye sonra kızın çırpınışları yok oldu. Ne yani beni değil de o kızı mı kurtardılar? Vay ibneler!

Artık çırpınışlarımdan ağrıyan kol ve bacaklarımı bıraktım. Sanırım Dünya'ya pek bir katkım olmadığını anlayıp beni bıraktılar. Yavaş yavaş dibe çökerken belimde iki el hissettim. O eller beni yukarı çıkartırken içimden 'Bu gün de ölmedik şükür!' diye geçiriyordum. Yüzüm hava ile buluşunca gözlerimi açmaya çalıştım ama çok yanıyordu. Nalet girsin Canıtın! Belimde ki ellerin büyük olması ya bir erkek olduğunu ya da çok büyük elli bir uzaylı. Evet ilk seçenek daha mantıklıydı. Boşta kalan ellerimi bu sefer dalgalarda boğulmak istemediğim için önümde ki göremediğim çocuğun omzuna koymak istedim ama önümde ki şahsiyetin "Ah! Herkes gözlerimin güzel olduğunu söyler ama gözlerimi çıkaracak kadar güzel olduğunu bilmiyordum!" Demesi ile başparmaklarımı çocuğun gözüne koyduğumu farkettim. "Sus kahrolası! Gözlerimi açamıyorum, yanıyor." Önümde ki şahsiyet küçük bir kahkaha attı. Ne lan komik mi?

Bir elinin belimden ayrılması ile beni bırakıp kaçacak zannettim ama o belimden ayırdığı eli ile açamadığım gözlerimi sildi. "Artık gözlerimi oymayı bırakır mısın?" Gözlerimi açıp çocuğa baktım. "Oha erkek güzeli!!" yanlışlıkla ağızımdan kaçırdığım cümle ile yakışıklı daha gür bir kahkaha attı. "Saol yakışıklı"deyip göz kırptı. Beni suyun gücü ile iterken ayağının dediği yerde beni kucağına aldı. Kıyıya çıktığımızda yanında o kurtaramadığım vatandaşı umursamadan "Hep bir erkek güzeli tarafından kurtarılmak istemişimdir." Dedim. İnsanların hayalleri olabilir tamam mı? "Sen bugün fazla yavşamadın mı ya? "Ayıplayan yüz ifadesine bakıp sırıttım Yoo ne yavşaması canım!? "Yavşamadın mı?"Sorusuna "Sence umursuyor muyum?" Diye cevap verdim. Yüzüme düşünür bir biçimde baktıktan sonra "Bakıyım. Yoo umursamıyorsun"dedi. Bu sefer de ben kahkaha attım. İyi ki denize gelmişim eğlence kaynağı buldum burada yahu!
Ha bir de yanımızda o daha demin boğulan insancık vardı ya o da bizim bu halimize gülüyordu. Beni kıyıya gelmemize rağmen hala bırakmayan güzelliğe baktım -vallaha daşş- "Tabi her insan benim gibi birini taşımak ister de bırak be sende artık, ayaklarım uyuştu!" Dedim onun gibi egoyla. O gülümseyerek beni kumların üzerine bıraktı. Yüzüme sinirli bir hava vermeye çalışarak kıza döndüm:

"Sen niye yüzme bilmeyip de yüzmeye çalışıyorsun? Ölüyordum senin yüzünden!" Bu gün iyice çirkefleşmiştim.
"Kusura bakma." Bu kız çok mu masum? Eh be-ne-na!
Beni kurtaran yakışıklının "Fena mı oldu bir 'Erkek Güzeli' tanıdın işte!" Bir de adını bilsem?! Çocuk sanki aklımı okumuş gibi hemen "Çağatay ben." Dedi. Gülümseyip "Hira" dedim. Yanımızda bizi dinleyen kızda gülerek "Eylül ben de!" Dedi. Sormadık ki!!

Okuduğunuz için teşekkürler, ilerde oldukça komik olacağına eminiz ilk bölümler kısa olabilir fakat 3-4 bölüm sonrasına oldukça uzun olacak.

🚫Absürd komedi yok. Ama azıcık ucundan olabilir.
Sizleri çoooooook seviyoruz.

ERKEK GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin