Çünkü karşımda ki adam diğerlerine göre o kadar yakışıklıydı ki bir an için içimden dualarımın kabul edilmiş olabileceğini ve bir mucize gerçekleşebileceğini hayal ettim. Yaklaşık 1.85 boylarında beyaz tenli ve yeşil gözlere sahipti. Üstelik yüzü fazla kusursuzdu.
Biraz daha baktığımda bana tanıdık gelse de nereden tanıyacağımı düşündüm ve bu fikrimden uzaklaştım. Üstelik kusursuz yüzü gibi fiziği de fazlasıyla iyiydi. Çünkü kasları giydiği lacivert tişörtten bile belli oluyordu. Ve tekrar gözlerimi gözlerine çıkardım ve tam o anda göz göze geldik. Bana 5 saniye ya baktı ya bakmadı ama birden sesi tüm depoda yankılandı.
Resmen depoyu inletmişti ve az önceki şerefsizler süt dökmüş dönüşmüşlerdi. Üstelik karşımda ki kusursuz adam
-"Kılıc'ın mekanında ne zamandır onun dediklerine karşı geliniyor?"
dediğinde resmen gözle görülür bir şekilde titrediklerini fark ettim ve sırtımı dayadığım duvardan destek alarak yavaş yavaş ayağa kalktım. Ve karşımda ki adamın tam önünde durup
-"Yalvarırım çıkarın beni buradan ,yalvarırım sizinde ablanız,anneniz vardır. Ne olur bırakmayın beni burada."
deyip koluna yapıştım. Adam kolunu benden kurtarıp beni sıkıştıran ve tecavüz etmeye çalışan ilk şerefsize öyle bir tokat attı ki adam resmen yeri öpmüştü ve tekrar insanin içine işleyen o sesiyle
-" Ya olmayan aklınızı başınıza alırsınız ya da bir daha düşünmek için bir beyniniz olmaz. Bilirsiniz Kılıç benim kadar merhametli değildir. Siktirin gidin buradan ve sakın bir daha buraya adım atmak gibi bir hata yapmayın. Buda size son iyiliğim olsun.Dua edin iyi günümdeyim."
adam lafını bitirir bitirmez üçü de ayaklarına kapanıp teşekkürlerini sundular ve kılıç denen şahıs her kimse adını duyduklarında bile kendilerine gelmişlerdi.Sanki az önceki ayyaşlar onlar değilmiş gibi depodan resmen koşarak kaçtılar. Yanımda ki adam da bana üstten bir bakış atıp beni kolumdan tutup çekiştirdi ve depodan çıkarıp bir motor'un önüne getirdi.Adamın zengin olduğu motorundan bile belli oluyordu, çünkü resmen bu bir ateş parçasıydı. Sanırım hayatımda ilk defa böyle bir araç görmüştüm. Direk motoruna binip bana döndü
-"Hadisene kızım seni mi bekleyeceğim atla"
hava aydınlanmaya başlamıştı benim bir an önce yola koyulmam lazımdı.
-" Şeyyy ben beni kurtardığın için teşekkür ederim.Ama bundan sonrasını kendim hallederim."
dedim. Tam arkamı dönmüştüm ki bileğimde ki eliyle durmak zorunda kalmıştım. Sanki az önce beni kurtaran kendisi değilmiş gibi bir yüzle bakıyordu ki konuşamadığımı fark ettim. Yüz ifademi komik bulmuş olacak ki pişkince sırıtıp bana cevap verdi
-"Seni kurtardığımı da nereden çıkardın? Ben sadece Kılıc'ın sinirlenmesini istemiyorum."
Bu manyak adam fazla oluyordu. Ne diyordu Allah aşkına ? Ve kılıç kimdi? Tamam beni kurtarmıştı ama benim buralardan bir an önce gitmem gerekiyordu. Sinirlenmiştim karşımda ki adama yalvaran gözlerle bakıyordum resmen. Sesimin titrememesi için çabalayarak konuştum.
-" Sen ve kılıç dediğin kişi ya da şahıs artık her neyse umurum da bile değilsiniz. Tamam beni kurtardın sağol ama ben yoluma sen yoluna."
dedim.Cidden Kılıç diye isim mi olurmuş?
-"Kızım bak bir daha söylemem bu kadar sakin olduğuma bakma güzel bir gece geçirdim ve güne de güzel başlamak istiyorum. Ya güzellikle gelirsin ya zorla seçim senin.Bu arada eklemek istiyorum emin ol ben seni götürürsem canın biraz fazla yanabilir."
Şuan ağzım açık bir şekilde karşımda ki adama bakıyordum. Sanırım ilk defa bu kadar uzun konuşmuştu. Ben de karşımda beni öldürecekmiş gibi bakan adamı daha fazla sinirlendirmek istemediğimden arkasına bindim. Ben biner binmez gaza bastığı için kafamı sırtına vurmuştum ne yalan söyleyeyim kafam ağrımıştı üstelik hayatımda ilk defa motora biniyordum. Sanırım korktuğumdan sırtını o kadar sıkı tutmuştum ki neredeyse parmaklarımı bir daha açamıyacaktım. Neyse ki 15 dk içinde beni bir barın önüne getirdi ister istemez tedirginliğim daha da artı.
Motordan inip geldiğimiz barın dışını inceledim. Dışı siyaha boyanmış ve tabelasında kılıç yazıyordu kılıç yazan yerin her iki tarafında da ateş resmi vardı.Biraz daha çevreme bakındığımda bir çok benzer mekan olduğunu gördüm. Ben düşüncelerime dalmışken yanımda ki adam birden kolumu tutarak beni içeriye götürmeye başladı.Kapıda ki görevliler -ki bunlar resmen ayı gibiydiler- hiç bir şey demeden aksine saygılı bir şekilde yanımda ki adama selam verip geçmemizi beklediler.
Büyük ihtimalle yanımda ki adamı tanıyorlardı. Zaten geldiğimiz barın tabelasında da Kılıç yazıyordu. Depoda da kılıç demişti. Sanırım buda ona çalıştığını -ki kılıç diye birinin olacağını pek sanmıyorum. Yani buranın sahibini tanıyordu ya da fazla sık geliyordu. Beni tekrar çekiştirmeye başladı içeri girdiğimde şok olmuştum. Çünkü alan fazlasıyla büyük ve genişti ama asıl şaşırdığım durum ise sabah olmasına rağmen buranın tıklım tıklım dolu olmasıydı buda burada ki alkol,sigara ve ter kokularının daha da çekinilmez bir hale gelmesine sebep olmuştu.
Bu kötü kokuda nasıl bayılmadıklarına hayret ettim. Sanırım kokuya alışmışlardı. Çünkü bu durum insanların pekte umurundaymış gibi görünmüyordu. Bunu da birbirini sömüren insanlar, delice kahkaha atıp dans eden insanlardan hatta bir köşede sızan insanlardan anlamak pek zor değildi.
Bizim burada ne yaptığımızı merak ederken yanımdaki şahsın beni barmenin olduğu tarafa çekiştirip orada kalmamı ve hareket etmememi söylemesi merakımı daha da arttırdı. Barmenin kulağına bir şeyler fısıldayıp yanımdan ayrıldı. Bende oradaki boş bir tabureye oturdum. Manyak herif beni orada bırakıp aşağı doğru merdivenlerden indi ve gözden kayboldu.
Etrafıma göz attığımda bir kaç adamın bana doğru baktıklarını -ki bunlar hiç iyi bakışlar değildi- gördüm.Daha fazla kötü ve iğrenç bakışlara maruz kalmamak için kafamı eğip beklemeye karar verdim. Yoksa başıma iyi şeyler gelmeyeceği aşikardı. Aslında beni buraya getiren adamada pek güvenmiyordum. Ama bana bir şey yapacağını da sanmıyordum yoksa beni kurtarmazdı, yani kurtarmazdı değil mi?
ARKADAŞLAR YAZIM HATALARI OLABİLİR KUSURA BAKMAYIN!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK UMUTLAR
Teen FictionKaranlık çöküyor yine, gecenin belirtisi olan karanlık, ve ben yine bu karanlık gecede yılmadan tekrardan kuruyorum hayallerimi, umut ederek ve duayla destekleyerek kuruyorum hayallerimi, bir gün gerçekleşmesi dileğiyle. Zaten yaşadığımız her yer um...