➰TOPRAK➰
Uyandıgımda Ceren hala uyuyordu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek odadan dışarı çıktım. Çocuklarda hastanenin misafir bölümünde olmalılardı. Direk kafeteryaya indim kahve içmek için ama birde ne göreyim Dedemenlerin en küçügü buradaydı. Yanındakilere hızlı hızlı birşeyler anlatıyordu. Beni göremeyecegi bir şekilde içeri girdim onların hemen arkasındaki masaya geçtim pür dikkat onları dinliyordum o sırada kendime birde kahve söyledim.
Garson kahvemi getirdi ve bir yudum aldım. Sanırım bir hastalık durumu vardı çünkü yaralı falan diye konuşuyorlardı. Dahada dikkatli dinlemeye başladım kesinlikle bir yaralı vardı bu yaralananda büyük abileri Ercan 'dı.
Kahvemi bitirdim ve Poyraz'a mesaj attım
"Hemen Ceren'in odasının gönüne gelin" dedim.
Odası diyemezdim çünkü onun korkmasını istemiyordum.Ona hissettirmeden çıkıp gidecektik buradan.
Yukarı çıktıgımda çocuklar beni odanın önümde bekliyorlardı. Hemen ayak üstü olanları anlattım onlarda tedirgin olmuşlardı ama kimse bu durumu Ceren'e çaktırmayacaktı. Hazırlanmaya başladık ve nihayet yolldaydık artık Ceren'in neden böyle apar topar gittigimizi soruyordu bişey yok desemde inanmadıgı her halinden belliydi.
➰CEREN➰
Uyandıgımda abim yanımda yoktu.Ama kapıdan sesler geliyordu bişeyleri tartışıyorlardı her halde çünkü sesleri aşırı derecede sinirli çıkıyordu. Birden içeri girdiler bişey demedim abim uyandıgımı görünce gülümsedi
"Kahvaltın geldim canım"dedi
"Hayır daha saati gelmedi"dedim
"Saat kaçki"dedi
"Sizi uyku tutmamış herhalde "dedim gülümseyerek ve ekledim
"Hem zaten hastane yemeklerini hiç sevmedim yemesemde olur"dedim
"Aaa niye daha önce söylemedin"dedi Rüzgar
"Olsun "dedim
Biz konuşurken Demir dışarıya çıkmıştı.Abim bugün gidicegimizi söyledi hazırlanmak için çıkmıştı her halde. Osırada içeri doktor girdi fiziki olarak bişeyim yoktu ama hafızamda gelirse daha iyi olacaktım. Doktor taburcu işlemlerini yapabilecegimizi söylemişti ve abimlerde doktorlarla birlikte çıktılar odada tek kalmıştım.
Sıkılmamak için Poyraz'ın bana aldıgı tabletle magazine falan bakmaya başladım. Bu sıradada karnım acıkmıştı.Bugün abimler gibi bende erken uyanmıştım o yüzden erken acıktım herhalde ve kahvaltı saatine 15 dakika vardı.
Kapı açıldı içeri giren Demir di. Elinde paket halinde birşeyler vardı.
"Hastanenin kahvaltısını sevmeyen birisi var mışş burda" dedi gülümseyerek
"Aynen sevmiyorummm yaa "dedim
"Hmmm o zaman "dedi sakin sakin o sırada yataga taşına bilen masayı yataga doğru çekiyordu
"İyide daha var kahvaltıya "dedim
"İyi ozaman acıkmışsındır "dedi
"Evet" dedim
Masanın üzerine vişne ,böğürtlen ,kayısı reçelleri,zeytin ezmesi,peynirin bilmem kaç çeşidi ,salam vb bir sürü şey dizmişti.
Şaşırmış gözlerle bakmaya başladım bu kadar kısa sürede nasıl bunları böyle hazırlamıştı. Demek ki hazırlanmaya degilde benim sevmedigim o şeylerden yememem için gidip bunları almaya gitmişti. Ona şuanda çok minnetterdım.
"Hadi ye bakalım"dedi gülümseyerek
"Demirrr çok saol ya şuanda bunları nasıl yerim biliyomusunn?"dedim
"Bişey degil hadi ye bakalım"dedi
"Amaaaa bişey eksik "dedim
"Ne hemen gidip alıyım "dedi
Sesli bir şekilde gülmüştüm. Demir ise şaşırmış bir şekilde yüzüme bakıyordu ardından oda gülmeye başladı.
"Her şeyi düşünmüşsünde "dedim
"Eksik olan ?"dedi soru dolu gözlerle.
"Ben bunları çaysız nasıl yiyecegim ki "dedim dudak bükerek.
"Tamam orası kolay "dedi ve kapıya dogru yöneldi "Sen yemege başla hadi"dedi ve odadan çıktı.
Biraz sonra odaya geldiginde elinde iki tane bardak vardı biri benimdi biride kendinindi sanırım.
Yatagımın yanına bir sandalye çekti ve oturdu.Sanırım camdan dışarıyı izliyordu.
"Sende yesene "dedim
"Ben kahvaltımı yaptım sana afiyet olsun"dedi
Gülüştük ve ben yemegimi yemege koyuldum.
İçeri abim geldi. Rutin kontroldü anladıgım.
"Ooo afiyet olsun bakalım"dedi
"Gel abicim Demir yemiyo beraber yiyelim"dedim
"Malesef canım bende kahvaltımı yaptım"dedi
"Yemesseniz yemeyin yaa "dedim
Beyfendiler kahkahayı bastılar tabi cümlemi bitirince.