The Secret Circle
''Tamam anne varınca seni ararım''.Diye bağırdım babamın yanına gidiyordum.Yanımdaki üvey annemdi fakat bana kendi çocuğu gibi davranırdı daima.Babamla ayrılmışlardı fakat yakılarak öldürülen annemin intikamını almaya gidiyordum.Bu gizemi büyüyünce çözceğime yemin etmiştim.Babam evlenmişti hiç görmemiştim kiminle evlendiğini beni kabul etmezlerse diye korkuyorum sadece üvey anneme el sallayarak uçağıma ilerledim.Ah kendimi tanıtmadım ben genellikle herkes tarafından bilinen kız,Miley dedikoduların arkamda gezdiği bir sokaktan ayrılıyorum sonunda annesi öldürülmüş diye arkamdan konuşmalar beni dışlamalar...Fakat son yıllarda bunları diyip gelenler şimdi ayağımda geziyorlar.Herneyse hayatım benimle ilgili konuşmaları dinlemekle geçti.Annemi özlüyorum evet,anneme çektirdiklerini fitil fitil burunlarından getireceğim.Uçakta uyuyup kalmıştım.
''Yavrum geldik hadi in'' Diyen yaşlı teyzeye teşekkür edip Canada’nın havasını içime çektim.Eğlencenin bittiğini sananlar,eğlence yeni başlıyor! diye geçirdim içimden fakat sonra bunun çok saçma olduğunu düşünüp susmaya karar verdim.Babamı gördüğümde ona koşarak sarıldım.
''Baba seni çok özledim''
''Bende seni bitanem''
''Hiç değişmemişin aynısın''
''Öylemi, hadi acele edelim eşim seninle tanışmak için sabırsızlanıyor''
''Pekala baba'' arabanın kapısını açıp girdim.Bakalım nasıl biriydi? beni gerçekten görmekmi istiyodu? babamın sesiyle kendime geldim
''Ee? oralarda neler yaptın bakalım?''
''Sıradan çocukların benim hakkımda konuşmalarını dinledim sadece'' Diyerek soğuk bir cevap verdim
''Kızım yapma ama''
''Ne yapıyorum?''
''Ne yaptığını iyi biliyosun onlara kulak asma yeter artık''
''Öff tamam baba senin öğütlerini dinleyim diye gelmedim kapat konuyu.''Diye geçiştirdim.
''Pekala kızım'' Diyip iç çekti.Onun üzülmesini istemem tabiki,onunda hayatı var hayatınıda yaşaması gerek ama başkalarıyla evlenmesi bana koyuyo.
''Gelmedikmi hala?''
''Geldik bitanem'' Diyerek dışarı çıktı.Bende kapıyı açtım ve eve baktım.
''Aman tanrım!''Diye cırladım bir anda ağzım açık mal gibi bakıyodum öyle.
''Nasıl?''
''Bu evi nasıl aldın sen?''
''Şirket kurdum ve milyoner oldum''
''Vee beni arama zahmetinde bulunmadın?''
''Hoşgeldiniz'' Diye geldi yeni cici annem.
''Meraba efendim''
''Bana Pattie de canım lütfen''
''Pekala Pattie''
''Bu benim oğlum Justin''
''Selam Justin''
''Hıı selam''Deyip içeri geçti ben sana çok meraklıydım öküz beyinli.
''Justin buraya gel!''
''Önemi yok zaten ben uyuycam acaba odam nerde?''
''Gel sana göstereyim''
''Teşekkürler Pattie''Diyerek eve girdik asansöre binip 3. kata çıktık ve 2 tane karşılıklı odalardan birini bana göstererek
''Sen dinlen canım'' Diyerek aşağı indi.Bende odama girip yatağa uzandım ki valizleri unuttuğum aklıma geldi o sırada kapı çaldı
''Gel''
''Efendim valizlerinizi getirdim iyi dinlenmeler rahatsız ettim.''
''Teşekkürler.''
''Ah bu arada arkadaşlarınız geldi.''
''Yok artık taşınmadılarmı hala!'' Deyip hemen odadan fırladım merdivenin demir kısmına oturarak kaymaya başladım.Aşağı indiğimde ordalardı.Hemen koşup sarıldım en yakın arkadaşım olan Sindy'e.Kulağına fısıldıyarak
''annemin intikamını alcam yardım eeet!''Dedim.
''Memnuniyetle şekerim.''Deyip göz kırptı
''Heey bize sarılma yokmuu?'' diye bağırdı Chaz.
''Tabiki vaar böcüük.''Diyerke sarıldım.Ardındanda Ryan'a tabiki.
''Heey çocuklar selam hadi dışarı çıkalım''Dedi Justin.
''Dostum biz Mill için geldik''
''Ha? satıyosunuz yani beni?''
''Asıl seninle gezersek Mill'i ekmiş oluruz o bizim çocukluk arkaşımız Juss.''Diye çıkıştı Chaz.
''İyi pekala.''Deyip yukarı çıktı
''Bizim kafe kapandımı açıkmı hala?'' dedim
''Eveet''Diye Atıldı Sindy
''Hadi çocuklar götürelim ''
''Benim kızımın arabası var o sizi götürsün.'' Dedi babam.
''Yokki baba''
''Şu Cooper i göremiycek kadar kör olamazsın'' diyerek anahtarı salladı ve elime bıraktı.
''Baba aman tanrım! bir tanesin'' Deyip yanağına öpücük kondurdum.Ve arabaya bindik yakındı yollarıda hatırlıyodum geldiğimizde çok değiştiğini fark ettim.
''Mill Gel hadi güzelleşti burası hadiii'' Diyerek çekiştirdi beni Sindy.İçeri girdiğimizde 2 kız bana bakıyodu.Ne olduğunu anlamadım.
''Sindy bekle aradaba telefonumu unuttum.''
''Pekala tatlım.''
Sindy'den Devam.
Miley'e bakıp bakıp sırıtan Renee'nin yanına gittim.
''Sakın Miley'e birşey yapma sakın''
''Imm tatlım bu kızın annesi yakılarak ölüdülmüştü dimi?''
''Evet.Sakın hatırlatma.''
''O zaman oda bizden.Haha''
''Amacın ne kızım senin''
''Güçlerimi fazlalaştırmak.''Deyip cama döndü.Miley’in arabasına bakıp birşeyler söyledi ve bir anda araba yanmaya başladı.''
''Ne yapıyorsun Renee! lanet olsun!''
''Eğer bir cadıysa ordan kurtulur,bunu unutma.''
''Seni salak,onun güçlerinden haberi yok''
''Ne? ciddimisin?''
''Evet seni lanet olası''Deyip yanan arabasını södürmeye çaıştım ama olmuyordu.
''Boşuna uğraşma odaklansa kendi söndürürdü.Onun gücüne karşı koyamazsın.''
''Neden o?''
''Çünkü o çemberin efendisi! Hem cadı hemde kötülükler efendisi onun amcası.Amcası yıllar önce bütün güçlerini ona devretti.''Dedi
''Ne?'' deyip kaldım öyle Miley ateşlerin içindeyken...
