Değişiyorum...

5 2 1
                                    

İçeriye girdiğimde Ece sinirli görünüyordu. Eehh kim olsa sinirlenirdi ama bu siniri benim hoşuma gitmişti galiba bu kızdan gerçekten nefret ediyordum. Ece omzuma çarparak yanımızdan uzaklaştı. Dolunay kahkaha atıyordu bende ona eşlik ettim aslında amacım neden beni bıraktığını sormaktı ne yazık ki olanlardan sonra unutmuştum. Okul çıkışı eve daha çabuk ulaşmak için hızlıca yürüdüm. Yolda Kuzey ve çetesini gördüm, bunlar ne yapıyordu bizim sokakta? Umursamayarak apartmana girdim eve çıktım. Evde son ses 'Kolpa-Nasıl Öğrendin Unutmayı' açtım. Bu şarkıyı sürekli dinliyordum eski olsa bile bana bir huzur veriyordu bunun sebebi eski sevgilim olmalıydı. Batu'yu unutamıyordum ne kadar deli dolu davransamda yüzümden gülücükler eksik olmasada içimde bir kırgınlık vardı hep. Beni kullanıp gitmişti. Bunada şükretmeliydim belkide gitmeyip beni kendine daha fazla bağlayabilirdi. Her neyse aylar geçmişti hâlâ ilk günkü gibi yoğundum ona hiçbir şey değişmemişti sanki. Her baktığım insanda onu görmek acı veriyordu. Hoşlandığımı zannettiğim​ her erkekte sadece zannederek kalmıştım. Batu'dan sonra kimseye güvenemiyordum, her insana rahatlıkla zarar verebiliyordum sonunda pişman olsamda bunlar oluyordu. Belkide güvenecek onca kişi geçti hayatımdan ben şans tanımadım ama ne yapabilirdim ki?

Tüm düşünceleri kafamdan silmeye çalışırken gözümden birkaç damla yaş aktı. Yorgun olduğum için bir şey yemeden yatmıştım yatağa ve uyuyakalmıştım...

Sabah olduğunda okula gitmek istemiyordum nedenini bilmiyordum ama istemiyordum. Annem ve babam yine evde yoktu, okula gitmeliydim. Hazırlandım yola koyuldum. Dün sabah ki gibi aynı çocuk gelmişti yanıma "Selam Zeynep." diyerek tebessüm etmişti. Bu 2. konuşmamız olmasına rağmen bıkkınlık gelmişti. Bir kelime bile etmeden sadece aynı şekilde tebessüm ettim ama sanki 'yeter artık git ya' dercesine tebessümdü benimki. Bu çocuğa bir türlü kanım ısınmıyordu aslında hiç kimseye ısınmıyordu onları kırmamak için direnmem gerekiyordu. "Neden sürekli benimle konuşma gereği duyuyorsun?" diye soru yönelttim. "Farkındaysan iki kere konuştuk." dedi ve yüzü düştü. Haklıydı ama sanki çoğu kez konuşmuşuz gibi samimiydi bana ve ben bundan rahatsız oluyordum. "Kusura bakma. Havamda değilim." dedim. "Önemli değil." dedi kısık bir sesle. Alınmış gibiydi ama fazla takmadım beraber okul bahçesine kadar yürüdük hiç konuşmamıştık bahçeye kadar. İleride Kuzey'i görmüştüm yanımdaki çocuğa el sallamıştı yanımdaki çocuk bana dönerek "Bu 2. konuşmamız adımı bile bilmiyorsun daha doğrusu sormadın ama ben söyleyeyim adım Bora." gülümsedi her zaman yaptığı gibi "İsmin güzelmiş Bora." dedim ve okul kapısına yaklaştım bu sırada Kuzey ve çetesine bakıyordum. Ayağım takıldı ve yere yapıştım 'Ama bu çok utanç verici!!!!' dedim sessizce kalktım usulca tüm bahçe bana bakıyordu koştum hemen kızlar tuvaletine gittim üstümü başımı düzeltmek için ama düzeltemezdim çünkü çamura batmış gibiydim. İçeri Dolunay girdi sanırım o da beni görmüştü bana soyunma odasından birkaç kıyafet getirmişti.

"Al bunlar senin için." dedi biraz soğuk bir sesle ama bu soğuk ses insana kendini suçlu hissettiyordu.

"Teşekkürler." dedim ve gülümsedim. Ben bu kız karşısında neden böyle biri oluyordum onu kıramıyordum herhalde ilk defa birine kanım ısınmıştı. Değişiyordum sanki ama bu değişmeye alışamayacaktım. Dolunay bana sinirle bakıyordu, hâlâ!

"Bir şey mi yaptım Dolunay?" dedim. Kanım ısınmıştı ve o bana kötü muamele mi yapıyordu?

"Okula geldiğin ilk gün senin iyi bir kız olduğunu düşünmüştüm fakat herkes gibi beni yanılttın. Çok sağ ol Zeynep." dedi karmaşık duygular içinde ama gözlerinde bir nefret olduğunu görebiliyordum. Ama ben ne yapmıştım da bana bu kadar ağır sözler ediyordu? Hâlâ anlamış değildim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KuZeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin