Yeni Bir Şehir, Yeni Bir Hayat ve Yeni Bir Okul

15 3 0
                                    

     Varlıklı bir ailenin tek çocuğuydum. Annem ve babam hayatlarında maddi bir sıkıntı yaşamamışlardı. Fakat bir dönem babamın işleri kötüye gitmeye başladı. Mafyalarla bir iş kurmuştu ki bu işten tek zararlı çıkacak kişi babamdı. Babam bunu bile bile riske atmıştı kendini. Sırf işi için kendisini tehlikeye atacak kadar manyak bir adamdı kendisi. Bu olanlar beni korkutsa da bir şey diyemedim. Çünkü dediğim hiçbir kelimeyi duymayacaklarından emindim. Birkaç ay sonra babam risk aldığı işten zararlı çıkmıştı. Çok dağılmış bir haldeydi ve annem babama kendisini toplaması gerektiğini söylüyordu. Maddi sıkıntı çekeceğimiz dönemler yaklaşıyordu ve bu sırada bende gittiğim Özel Liseden alındım baksa bir Liseye yerleştirildim. Bu kadar sıkıntı çekeceğimiz aklımın ucundan dahi geçmezdi. Fakat bu olay en çok annem ve babam için zor olacaktı..

Bir zaman sonra evimizi sattık ve İstanbul-Ankara arasında yer değişikliği yaptık. Artık Ankara'da yaşayacaktık. Eski davranışlarımdan vazgeçmem gerekiyordu ve bu zor olsa da vazgeçecektim. Neyse ki babamlar onca işin arasında beni unutmadı ve yeni bir liseye yazılmam için yakın çevredeki liseleri araştırdılar evimize en yakın liseye gidecektim. Şu ana kadar benim açımdan hiçbir sorun yoktu sadece annem ve babam birbirlerine destek olarak çok çalışıyorlardı. Bu iş beni duygusal yönden çok etkiliyordu.

Yeni lisemin içerisine girdim ve girdiğim anda şaşkın şaşkın bakışlarımı eksik etmedim. Bu nasıl bir okuldu böyle eski okuluma baktıkça bu binaya OKUL diyemiyordum. Yıkık dökük bir arsanın içine dikilmiş bina gibiydi. İçine girmek zorundaydım. Girdiğimde dışarıya nazaran daha iyi bir manzara beni karşıladı. Koridorlarda kimse yoktu, herkes derste olmalıydı. Babam benim bu okulu ne kadar garipsediğimin farkına varınca yüzünü üzüntü kapladı. Onun bu haline bende üzülmüştüm ve biraz olsun mutlu etmek için " Burası bir harikaaa " diye bağırdım sesim koridorda yankılandı. Babam gülümseyerek " Biraz sessiz ol bakalım tüm öğrenciler şuan derste " dedi. Babamın gülümsemesi beni hep mutlu etmişti ama bu sefer öyle değildi zoraki bir gülüş attım babama karşı, sırf o mutlu olsun diye.

Kayıt işlemleri sonunda bitti. Müdürle biraz sohbet ettik çok iyi biriydi. Babam beni üst kata yani sınıfların olduğu kata gönderdi. Sınıfım 10-B idi. Sınıfların olduğu kağıttan sınıfımın katını buldum ve sınıfa doğru yürüdüm. İçeriye girdiğimde sıraların hepsini yazılı olduğunu, panoların yırtık, tüm sıraların düzensiz olduğunu gördüm artık şaşırmayacaktım. Çünkü tüm bunlar dışına göre çok normaldi. Boş bir sıra buldum ve oraya oturdum sıra duvar kenarının yanında olan sıraların en arkasının bir önüydü. Derin bir iç çektim 'Ahh be Zeynep' dedim içimden. Sınıfta 2-3 kız vardı ve gözlerini benden alamıyorlardı. 5 öğrenci sınıfa girdi. Hepsi erkekti ve içlerinden bir tanesi çok yakışıklıydı. Hayran kalmıştım ama bunu belli etmedim. Göz göze geldik uzun bir süre beni süzdü ve sırasına oturdu. Duvar kenarı en arka sırada oturuyordu. Ve yanındaki kişilerde onun önünde oturuyorlardı. Çocuğa kapılmış gidiyordum taa ki birisi beni dürtene kadar. Kızın gözleri mavi renkliydi saçlarıda sarı fakat şu erkeklerin iç çekerek 'Sarışın ve mavi gözlü olsun' dediği kızlar kadar güzel bir yüzü yoktu fiziği yüzünün aksine güzeldi. Kız bana kaşlarını çatarak "Kalk yerimden" diye haykırdı. Hayır yani bağırmana ne gerek vardı öyle değil mi? Sanki nazikçe söylesen kalkmayacaktım. Kızın yerinden kalkmaya hiç niyetim yoktu tabiki :dd. "Sende kimsin?" diye bir soru yönelttim. "Sanane, kalk yerimden." dedi. Sinirlenmiştim ve onun dediklerinin aksine daha çok yayıldım. "Kızım beni sinirlendirmeye çalışma gerçekten çok kötü olur" dedi ve bir anda bana vuracaktı ki... Arkadan elini birisi tutmuştu "Başka bir yer bak kendine" dedi tanımadığım ama bir o kadar da beni andıran bir kız. Yanıma geçti ve bana bir soru yöneltti "Kimsin sen? Yeni gelmiş olmalısın." Bu kız diğer kızın aksine çok iyi birine benziyordu umarım yanılmıyorumdur. "Ben Zeynep, İstanbul'dan geldim" diyerek gülümsedim. Karşımda ki kız "Ben de Dolunay, hep buradaydım" dedi ve gülümsedi. Bu kız çok hoşuma gitmişti diğerlerinin aksine bana çok çok iyi davranıyordu. Peki merak ettiğim bir şey vardı ve sordum "O neden bana öyle bir girişimde bulundu?" dedim. "Kim Ece mi? O hep öyledir." dedi. İçime huzur dolmuştu çünkü daha ilk günden düşman edinmek istemiyordum.

Derse geçtik. Ders Edebiyat dersiydi. 'Yaşasın be ilk gün ve en sevdiğim ders başka ne isteyeyim ki' dedim içimden. Ve hoca dersi anlatmaya başladı. Hocayla göz göze geldik ve benim yeni geldiğimi anlamışcasına beni kaldırdı ve "Yeni gelmişsin seni ilk defa görüyorum." dedi. Bende utanarak "Evet yeni geldim hocam." dedim. Hoca "Kendini tanıtır mısın?" dedi ve bende "Tabiki. Zeynep Ertürk buraya İstanbul'dan geldim." diyerek yerime oturdum. Hoca tebessüm ederek derse devam etti. Teneffüs zili çaldı. Dolunay kendini anlattı bende aynı şekilde kendimi anlattım. Tanıştık. Ona sormak istediğim bir şey vardı çekinerek sormaya karar verdim "Şu yan sıradakiler kim?" dedim. "Kuzey ve gereksiz çetesi mi? Onlar okulun sahipleri gibi davranan gerizekalılar." dedi ve sinirlendi. Bu kadar sinirlenmesinden bir şey anlamadım. Onlara doğru bir bakış attım ve Kuzey hangisi diye düşündüm acaba yakışıklı olan mıydı? Daha okulun ilk gününden gözüme kestirdiğim çocuğun yanına sarışın bir kız geldi ve o kız Ece'ydi.

Konuştular bir kaç dakika ve Ece yanlarından gitti. Tenefüs uzun olmalı ki yüzünü Dolunay'a çevirdim "Bana okulu gezdirir misin?" diye sordum. "Tabiki." dedi içtenlikle. Gezmeye başladık. Kantini, bahçeyi, sınıfları her yeri gezdirdi. Dikkat etmeden birine çarpmıştım ve bu kişi sınıfımdaki yakışıklı çocuktu. Benimle ilgilenmeden yoluna devam etti. Bir kaç dakika sonra Dolunay yanımdan gitti. Bir şey anlamadım ve yanıma bir çocuk geldi "Benimle gelmen gerekiyor." dedi endişeli bir sesle ve beni erkekler tuvaletine soktu. Bu gerizekalı ne yapıyordu anlamış değildim. Tam çığlık atacaktım ki arkamdan bir el ağzımı kapattı. Önümdeki aynaya baktığımda arkamda o yakışıklı çocuğu gördüm. Ve korkarak ondan kaçmaya çalıştım. Neden beni buraya getirmişti ufacık bir fikrim yoktu ama bu yaptığı tamamen bir psikopatlık olmalıydı.

DEVAM EDECEK..
KuZey.

KuZeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin