Yavaş yavaş bit kokuyla uyandığımda cennette olduğumu umdum ama başımda ağrı vardı. O zaman cehennemde olduğumu düşündüm ve baş ağrısı da günahlarımın bedeli olmalıydı.
Kalkmaya davrandığımda çıplak olduğumu gördüm ve birisi karnımdan bastırarak beni yatırdı. Panikle ona dönünce sarayın önünde hediyelik eşya satan eski dönem kıyafeti giymiş insanlar gibi giyinmiş bir kadın gördü. Ufak tefek ve orta yaşlı kafasına kukelata gibi bir başlık vardı. Etrafa bakınca odanın geniş ve etrafta çarşafların aslını olduğunu gördü.
Birden gülmek geldi ve deli gibi gülmeye başladı. Ona bakan kadının kahverengi gözleri büyüyüp şaşkın şaşkın bakmaya başladı. Muhakkak onun deli olduğunu düşünmüştür. Gülme krizi bitince gözlerindeki yaşı silip doğrulup çarşafı düşürmeden oturdu ve " Annem nasıl oldu diğerlerini kurtarabildiniz mi acaba? Üzerimdeki kıyafetleri verirseniz bende onlara yardım edebilirim." Dedi.
Kadın ona şüpheyle bakarak duvara dayanmış bir dolaptan bir elbise yığını çıkartıp yatağın yanına koydu ve bir bardak su ile ona dönüp " Ne dediğini anlamıyorum seni harem koridorunda çıplak bir şekilde bulduk ve yanında kimse yoktu. Ayrıca hareme gizlice nasıl girdiğini de bilmiyoruz. Yoksa casus musun?" dedi.
Duydukları karşısında şok olan önce ne diyeceğini bilemedi ama sonra " Tamam anlıyorum bu tiyatroyu uzatmak istiyorsunuz ama burada ciddi bir durum var. Lütfen annem nerede onu söyleyin ama önce kıyafetlerimi verin ." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.yüzyıldan Harem' e
خيال (فانتازيا)Hep ailecek Topkapı Sarayını gezmek istemişlerdi ama nereden bilebilirlerdi ki tam gezmeye karar verdikleri günde büyük Marmara depreminin meydana geleceğini ve kendisini birden 17.yüzyılda bulacağını......