Okullar açılmıştı . Ne kadar güzel her zaman ki sevdiğim okula gidecekken annemle babamın iyi eğitim için gönderdiği su aptal koleje gitmek zorunlluğum vardı. Her yerde lanet zengin havalilar olucakti. Ne gerek vardı ki şimdi buna . Sanki düz devlet okuluna giden iyi bir meslek sahibi olamıyor. Sabah erkenden kalkıp söylene söylene ustumu giyinip kahvaltimi yaptım. Annem is yerine giderken beni de şu yeni okuluma yani Akın kolejine bıraktı. Arabadan inerken buruk bir hüzünle anneme bakıp "Beni burada bırakma burası bana gore değil anne ya " diye cemkirdim. " Ama bu senin geleceğin için kızım katlanmak zorundasın "diyip sevecen bir şekilde bana gulumsedi. " Geleceğim varsa artik gelmeyecek " diyip suratımi iyice astım. " Hadi aksam görüşürüz canım kızım benim diyip beni bir basıma bırakıp gitti. Ohhhh çok güzel ya.. Özel okulu bulanan Allah belasını versin . Etrafıma baktığımda herkes cool bir şekilde giyinmişti . EE tabi sonuçta burası farklı bir yer. Bende pek kotu giyinmiş sayılmazdim doğrusu. Mavi gözlerim yeterdi zaten . Okula şöyle bi göz gezdirdim iyice. Baya büyük bir okul ve içinde benim gittigim okulun çeyreği kadar öğrenci var. Artık içeriye girip sınıfımi bulmak zorundaydım. Macera başlasın o zaman . İste ben ve karsimda koskoca AKİN KOLEJİ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bas belası
Teen Fiction"Neden bu kadar odun olabiliyosun ? "Odunum ama sadece sana yanaak kadar odunum ben Gece " . bu sözleri duymak öyle rahatlatıcı ki . Ondan bu sözleri duymak hayatıma renk katıyor. " Bana neden acı çektiriyosun Ege? Neden beni sevdiğin halde yanımda...