İsmini öğrenmemin üzerinden iki gün geçti.
Senin hakkında bildiğim şeyler hala kısıtlıyken beynimi meşgul etmeye devam ediyorsun.
Beynimin derinliklerinde sesinin dolaşması önceden hoşuma giderken artık beni yormaya başlıyor Ne Hwa.
Neden sana alışmama izin verdin? Neden tüm geceni benimle harcıyorsun? Ne diye bana muzlu süt getiriyorsun ve neden benimle konuşuyorsun?
Sana sormak istediğim o kadar çok şey var ki, nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum.
Saat ilerlerken bugün hiç soru sormadığını fark ediyorum.
"Muzlu süt. Sevdiğimi nereden bildin?"
Bir anda sorduğum soruyla bana bakıyorsun.
Gözlerindeki şaşkınlığı bariz bir şekilde seçebiliyorum. Bu içimde bir kahkaha atma isteği uyandırıyor.
"Bilmiyordum."
Muzlu süt kutusuna bakarak gülümsüyorsun.
"Sadece bir kez..." İşaret parmağını kaldırıp yüzünü aniden bana dönerek yaklaştırıyorsun. "Seni küçük bir muzlu süt kutusunu çöpe atarken görmüştüm."
Şaşırdığımı sana göstermek istemiyorum. Ama içimden bir ses tepki vermem gerektiğini söylüyor.
"Vay,"
Aklıma gelen ani fikir ile serçe parmağımı kaldırıp sana dönüyorum.
"Bana muzlu süt getirmeyi bırakmayacağına dair," Elimi biraz daha sana yaklaştırıyorum. "Söz verir misin?"
Hızlıca kafanı sallıyorsun.
Serçe parmağını kaldırıp elimle aynı hizada tutuyorsun.
Ellerin, küçükler.
Parmağın parmağıma değdiğinde teninin ne kadar sıcak olduğunu düşünmeden edemiyorum.
"Söz veriyorum!"
Gülüyorum.
Beni güldürebilmen hoşuma gitmeye başlıyor.
Sanırım buna alışmaktan korkmuyorum.
Alışmak istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost boy➸k.taehyung
ФанфикVarolmayan ülkede kaybolmuş bir çocuksun. Seni bulmama izin ver. *tüm hakları yastığımın içindeki tüylerde saklıdır*