bi kısmı hikayenin akışını değiştirecek biçim yanlış yazmışım *gözlerin doluyor kısmı gözlerim diye yazmışım şeolmuş* ehe orayı düzelttim.
Dün buluşmayı kararlaştırıp eve döndüğümüzde tüm bir gece uyuyamadım.
Seni ilk defa o dökük bank dışında da göreceğim. Evet, heyecanlıyım.
Sabah banka fazlasıyka erken gelmiş olmalıyım ki saatlerdir gelmeni bekliyorum.
Arkamdaki yoldan bir kaç korna sesi yükseliyor. Arkama bakıyorum. Yolun ortasında durmuş otobüsten sen iniyorsun. Üzerinde beyaz bir elbise var. Sana o kadar yakışmış ki... Üzerine mavi bir gömlek giymiş vücudunu örtmüşsün. Ama biliyor musun, bu güzelliğini saklamaya yetmiyor.
Alelacele indiğin otobüs hareket etmeye başlarken sen bir elilne sırtına takamadığın çantayı tutmaya çalışıyor bir elini ise bana doğru sallıyorsun.
"Yah! Taehyung!"
Bu haline gülüyorum ve banktan kalkıyorum.
Bankın önünde ellerim cebimde dikiliyorum. Sen ise bankın arkasında duruyorsun. Aramızda duran bu tahta parçası sinirimi bozuyor.
Hızla çantanı sırtına geçiriyorsun ve kulplarını tutarak ileriye doğru çekiyorsun.
"Çok beklemedin, değil mi?" Parmağınla yolu gösteriyorsun. "Normalde buradaki durakta duran otobüsü kaçırdım ve başkasına binme-"
"Sorun değil, çok beklemedim." diyor ve gülümsüyorum.
Şu an fazlasıyla neşeli görünüyorsun, saatlerdir burada olduğumu söyleyip seni endişelendirmek istemiyorum.
Sonunda bankın arkasından çekiliyor ve yanıma geliyorsun.
O an aklıma geliyor. Bugün ne yapacağımız hakkında en ufak bir fikrim yok.
Kafamı hızla sana çeviriyorum.
"Acaba... Bugün hakkında bir plan yaptın mı?" diye soruyorum. Başını kaldırıp bana bakıyorsun. "Neden? Sen yapmadın mı?"
Gülerek başımı diğer tarafa çeviriyorum. Az önce yüzlerimizin ne kadar yakın olduğunun farkında mıydın, Ne Hwa?
"Evet bir kaç plan yaptım." diyorsun. Elbisenin eteğine kadar uzanan gömleğinin cebinden telefonunu çıkarıyor ve oradan bir şeyler okuyorsun.
"Öncelikle..." Boştaki elinin işaret parmağını kaldırarak devam ediyorsun. "Dondurma almalıyız!" Kaldırdığın kolunu uzatarak ileriyi gösteriyorsun. Telefonunu tekrar cebine atarken zıplıyor ve bağırıyorsun. "Gidelim!"
Sokaktaki dondurmacılardan birinin önünde duruyoruz.
"Önce sen söyle." diyorum. Ne seçeceğini merak ediyorum.
Düşündüğünü gösteren bir kaç ses çıkarıyorsun. Ancak en sonunda muzlu ve çikolatalı dondurma almaya karar veriyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost boy➸k.taehyung
FanfictionVarolmayan ülkede kaybolmuş bir çocuksun. Seni bulmama izin ver. *tüm hakları yastığımın içindeki tüylerde saklıdır*