"Söylesene Taehyung,"
Yüzümü gökyüzünde parlayan aydan çekip sana bakıyorum.
İnan bana daha parlaksın.
"Neden her gece buraya geliyorsun?"
Burnumdan soluyarak gülmeye benzer bir ses çıkartıyorum.
"Annemle," diyorum muzlu sütü bankta yanıma bırakırken. "Burada ayrılmıştık."
Gözlerimi yere sabitliyorum.
"Geri geleceğini söylemişti. Evden kaçar burada onu beklerdim. On yaşında falan olmalıyım, pek bir şey bilmiyordum."
Başımı eğerken gülüyorum.
"Bir kaç kez kaybolmuştum, hatırlıyorum. Biri beni bulana kadar oturmuş ve ağlamıştım. Daha sonrasında buraya gelmeden rahat edememeye başladım. Gelmeyeceğini biliyorum ancak..."
Buruk gülüşüm sözlerimin sonuna doğru yüzümde kalıyor, yavaşça sönüyor. Gözlerimi yerden kaldırıp sana bakıyorum.
Sen de muzlu sütünü banka bırakmışsın. Vücudun tamamen bana dönük, gülümsüyorsun. Ben de oturuşumu değiştiriyor, bedenimi tamamen sana çeviriyorum.
Gözlerindeki akmaya hazır damlaları fark ediyorum. Arkamdaki sokak lambasının ışığı ile parlıyorlar.
Bankta kendimi ileri çekiyor, sana yaklaşıyorum.
Elini saçıma koyuyorsun, incecik parmaklarını saçlarımda hissediyorum. Gülümsüyorum, gözlerimi kapatıyorum. İlk defa bana dokunuyorsun.
"Varolmayan ülkedeki kayıp bir çocuksun." diyorsun. Elin saçlarımı okşamaya devam ediyor. "Sana yol gösteren o minik peri olmak istiyorum."
Saçlarımdaki elini tutuyorum. Yavaş hareketlerle başımdan çekip aşağı indiriyorum.
İlk defa elini tutuyorum. İlk defa sana dokunuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost boy➸k.taehyung
FanfictionVarolmayan ülkede kaybolmuş bir çocuksun. Seni bulmama izin ver. *tüm hakları yastığımın içindeki tüylerde saklıdır*