2.bölüm

59 3 0
                                    

Alisa bana dik dik bakıyordu. " Tamam devam et"dedim.Alisa bizim okulda ki 10.sınıflardan bi çocuktan hoşlanıyordu ve bugün o çocuk Alisa'ya saati sormuş.Içimden - aman çok romantik - diye geçirmeden edemedim.Nerdeyse son derse girecektik ve Alisa sabahtan beri aynı olayı anlatıyordu.Onun en yakın arkadaşları olarak ben ve Christine her seferinde aynı şeyi söylemek zorundaydık. " Aman tanrım ne harika " yada " Kesin o da senden hoşlanıyor " gibisinden şeyler.Işin tuhaf tarafı Alisa daha çocuğun adını bile bilmiyordu.Ben bunu düşünürken Christine aklımı okumuş gibi " Tatlım alınma ama daha çocuğun adını bile bilmiyoruz.Birimizin öğrenmesi gerek " dediği anda ikiside bakışlarını bana çevirdi.Ne demek istediklerini anladım ve " Hayatta olmaz! " dedim. Alisa artık yavru köpek bakışının benim üzerimde yaramadığını bildiğinden başka bir yol denedi. " Hadi amaaa! Biz dost değilmiyiz benim içinnn? !" dedi.Alisa benim dost kavramımı iyi biliyordu.Hatta aramızdaki sloganımız ( IYI GUNDE KOTU GUNDE DOSTUNLA KAL ). Istemeyerek de olsa kabul ettim.Alisa"Aslan kankam benim! !" diyerek boynuma atladı.O sırada zil çaldı. Son derse giriyorduk.Bay Wodsen'nın girdiği matematik dersini niye cuma günü son derse koyarlar ki diye düşündüm.Yukarı çıktık.Ben cam kenarında öğretmenler masasının önünde, Christine orta sıranın önden 3.sünde ve Alisa'da duvar dibinin en arka sırasında oturuyodu.Sınıfa bir ter kokusu hakimdi. Sırama otururur oturmaz solumdaki camı açtım.Bay Wodsen herzamanki gibi " öğrenci"zilinde sınıftaydı.Sınıf tam olunca derse başladı.Ilk 20 dakika derse odaklanmaya çalışsamda dün gece sabah erken kalkıcağımı bile bile Alacakaranlığı 3.defa seyrettim.Bu yüzden çok uykum vardı ve gözlerimin kapanmasına engel olamadım.

Irregular LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin