hadi bakalım :) (4)

309 20 9
                                    

bana soruğu soruyla ne cevap vermem gerektiğini düşünmek zorunda kaldım "bu evlilik konusunda ne düşünüyorsunuz " " aslında bişi düşündüğümü söyleyemem inan bana herşey çok çabuk oldu 2 gün önce öğrendim ayrıca bu anlaşmalı ve zorunlu bir evlilik olacak." bunca şeyi söylemek beni baya bir rahatlatmıştı en azından evlilikle ilgili düşüncelerimi onunla paylaşmıştım benim söylediğim sözlerden sonra uzun süre sesiz kaldık bu sessizlik sinirlerimi bozmaya başladığı için aynı soruyu bende ona yönelttim:"peki sen ne düşünüyorsun" "aslında senden farklı şeyler düşünmüyorum bu iş çok çabuk gerçekleşti ve sanırım 1 aya evlenmiş olucaz bunun seni ürküttüğünün farkındayım fakat biliyorsun ki bu konuda ikimizinde yapabileceği bişi yok lakin sana elimden geldiğince yardım edicem seni bırakabildiğim kadar özgür bırakmaya çalışıcam." bunlara sevinsem mi üzülsem mi bilemedim ben daha çok beni evliliğe adapte edecek sözler beklerken bu sözlerle karşılaşacağımı hiç tahmin etmemiştim.Anlaşılan gerçek bir evliliğimiz olmayacaktı peki ya daha sonrası kraliyet ailelerinde boşanma yok ben bütün ömrüm boyunca napıcam  beni sevmeyen bir adamla zoraki bir evlilik ne güzel bir tablo(!) milletinde bizi mutlu zannetmesi için o kadar oynayacağımız rol de cabası  . bense neler düşünmüştüm ne kadar da aptalım o  bir prens etrafında onca kiş var ben sadece onun kağıt üstünde eşi olmaktan öteye gidemeyeceğim 

--------------------İLAHİ BAKIŞ AÇISI------------------------------------------

bayza aldığı cevabın üzerine iyice sessizleşti . iyice üşümeyede başlamıştı kim bum bunu farketmiş olacak ki " sanırım üşüdün içeri geçsek iyi olur prenses hasta olmanızı istemem" dedi beyza ise anlamaya çalışıyordu  hangi sözlerine daha yakın hissetmeliydi kalbi bu sözleri duymaktan yanaydı ve kalbinin sesini dinledi " evet sanırım içeri geçsek iyi olacak prensim :) " kim bum un yüzü hem şaşkınlık  hemde mutluluk ifadeleribne sahne oluyordu o da benim hissettiklerimi hissediyor diye düşündü . gerçekten ileride  neler olacağını ikiside çok merak ediyordu köşkten içeri girdikleri zaman beyza:"mutfağa gitsek olur mu?ben çok acıktımda" kim bum buna şaşırmış olacak ki "daha iki saat önce yemek yemedik mi prenses " dedi " evet 2 saat önce yemek yediniz yemeklerin hepsi kore mutfağından olduğu için pek bişi yiyemedim "  "bizim yemeklerimize  alışsanız iyi olur prenses sarayda aç kalmanızı istemem " "neden sarayda kore yemeklerinden başka hiç yemek yapımıyor mu " " genellikle ama arada bir kuralları çiğneriz " "iyi maadem bol bol çiğnerim ben o kuralları neyse hadi mutfağa gidelim" dedi ve kolundan tuttuğu gibi mutfağa götürdü . aşçıların şaşkınbakışları arasında anlara çıkmalarını işaret etti . aşçıların çıkmasının ardındankim bum " ee ne yapıcaz " dedi  " menemen " "o da nedir " " benim çok sevdiğim bişi " hadi bakalım ben ne yapayım peki " "domates ve biberleri getirimisin dolaptan " kim bum biberleri ve domatesleri beyza nın isteği üzerine yıkamaya başladı kim bum biberleri doğrarken  beyza da domatesleri doğruyordu. beyza yetenekli bir aşçıydı ki kim bum unda gözünden kaçmıyordu  tam beyza ya dalmışken elinde bir sızı hissetti ve eline baktı elini kestiğini farketti beyza:"aa elini kesmişssin dur hemen yara bandı getireyim" daha  sonra beyza yarabandını dolaptan aldı kim bumun yanına geldi "baya  derin kesmişsin nerelere  daldında bu kadar derin kesebildin elini " " çok güzel birşeye " bu sırada beyza kim bumun elindeki kesiği üflemeye başladı  ve yarabandını yapıştırdım . kafasını kaldırdığında kim bum un onu seyrettiğini farketti ve " hadi işe koyulalım yada neyse ben yapsam daha iyi olacak mazallah  daha kötü bişi olursa yani ben hapse girmek istemiyorum " dedi kim bum sa duvar köşesindeki  sandalyeye oturdu beyza menemeni pişirdikten sonra tabaklara servis edip küçük kare masayı hazırladı  su ve ekmek koymayıda ihmal etmedi tabiki kim bum içinse  yemek çubuklarını masaya koydu aslında daha çok yiyememesini görmek için tabi sıra yemeğe geldiği zaman beyza ekmekle yemeğe başladı menemeni fakat kim bum için ekmek çok yabancı birşey di çünkü kore mutfağında ekmek yoktu ve kim bum da bir türlü menemeni yiyemiyordu beyza ise yemekten çok kim bum un yemeği yiyememesini izliyordu masanın her yerini menemen yapmasıda cabasıydı . daha sonra kim bum un durumuna üzülerek yardım etmeye çalıştı " bak ekmeği bu şekilde kullanırsan yiyebilirsin " diyerek ekmeği nasıl tutacağını gösterdi kim bum : " iyide ben bu pişmiş hamurla nasıl yiyicem ki " " ona ekmek derler bikere neyse dur ben yedireyim sana " dedi ve kim bumun ağzına koca bir lokma attı kim bum un yüzünde onaylar bir ifade vardı beğendiğini beyza da anlamış olacak ki bir lokma daha verdi ve sonunda ikiside tıka basa doymuş bir şekilde kalktılar ama ne yazık ki ikisininde iyice uykusu kaçmış tı ve sonunda film izlemeye karar verdiler beyza bu durumdan memnun gibi görünen kim bum un asıl düşüncelerinin hangi yönde olduğunu merak etmekten kendini alamıyordu hoş kendisininde ne düşündüğünü tam olarak bilmiyordu ya ... kendini bile çözememişken bir başkasını çözmek kulağa saçma geliyordu sinema odasının önüne geldiklerinde tam kapıyı açacak ken beyza durdu ve " yüzlerce film görmeye hazırlıklı ol" kapıyı açınca kim bum ne kadar haklı olduğunu da anlamış oldu ve " gerçekten baya fazlaymış bunların hepsini izledin mi " " hepsini değil ama çoğunu izledim hadi bakalım misafir olan sensin sen seç filmi " dedi ve tercih hakkını kim bum a verdi kim bumsa önce elini bilim kurgu rafına attı fakat hemen altındaki romantik komedi rafına geçmesi çabuk oldu romantik komedi rafındaki filmlere bakarken durdu ve şaşkın bir şekilde beyza ya baktı ve eline DVD yi alıp beyzanın yanına geldi " bu filmi izledin mi " hangi filmi sorduğunu anlamak için elindeki DVD ye bakan beyza ve kore yapımı olan hatırlanacak bir anı filmini tuttuğunu gördü " evet hatta konu koreden istettim " dedi " vay be bu filmi ben çok severim eğer sende istersen bu filmi izleyelim mi " dedi beyza ise memnuniyetle kabul etti kim bum DVD yi yerleştiriken sinema odasındaki dolaba gitti ve yiyecek bişiler aldı daha sonra ikiside çift kişilik yatak kadar büyük olan konforlu kanepenin üzerine kuruldular bir ellerinde içecekleri diğer ellerinde cipsler vardı beyza ise bunu garipseyerek " sanırım biraz sonra bu yiyecekler yerine elimde peçete olacak malum benim musluklar açılınca " " desene bu akşam bana çok iş düşüyor prenses" dedi beyza bu prenses lafını her duyduğunda aynı şeyleri hissediyordu midesindeki kramp daha fazla utanmamak için DVD yi çalıştırdı beyza , önceleri aralarında 2 insan mesafesi olan beyza ile kim bum un arasındaki mesafe gittikçe küçülüyordu filmin ortalarına doğru beyzanın gözleri dolmaya başlamıştı ama yanında kim bum varken ağlamak istemiyordu kim bum bunu anladı ve eliyle çenesini tutup kendisine bakmasını sağladı gözleri birbirine kenetlemişken kim bum bu sessizliği bozdu ve " sakın benim yanımda ağlamaktan çekinme ben senin bu hayattaki en yakınlarından biri olucak ikimizi up uzun bir hayat bekliyor daha birçok şey yaşayacağız lütfen benden hiçbirşeyini saklama buna şuan saklamak istediğin gözyaşlarında dahil " dedi beyza gerçekten çok etkilenmişti kim bum un bu yönünü daha önce de görmüştü ama bu en etkileyicisiydi birşey diyemedi ve artık tutmaktan gözlerini acıtan gözyaşlarını bırakmak zorunda kaldı kimbum buna tebessümle karşılık verdi ve parmaklarıyla gözyaşlarını sildi ikiside filmi unutmuşlardı beyza kim bum un da sözlerinden cesaret alarak kafasını kim bum un omzuna koydu ve omzunda uyuya kaldı kim bum sa az önce yaşadıkları düşündü beyza nın yüzüne bakarken onu gerçekten yakından tanımak istiyordu ve bu düşüncelerine uykusuda eşlik edince daha fazla dayanamadan oda uyuya kaldı .  .  . ikiside kapının hiddetle açılmasıyla uyandı pencereden vuran güneş sayesinde sabah olduğunu ve karşılarında ki kişiye hesap vermek zorunda olduklarını anladılar . . .

CANLARIM NASILSINIZ SİZLERİ ÇOK ÖZLEDİM ASLINDA DAHA ERKEN YAZMAYI DÜŞÜNÜYORDUM AMA BAYA YOĞUNUM BU ARALAR BU BÖLÜMÜ SADECE İKİ KARAKTERİMİZ ÜZERİNDE KURDUM NASIL BAKALIM BEĞENDİNİZ Mİ SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM VETO LAMAYI UNUTMAYIN HEPİNİZ ÖPÜLDÜNÜZ :*

Düşlerimin(!) prensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin