12

11 2 0
                                    

Yeşim'in zekice fikirleri sayesinde doruğu nasıl etkileyecegimizin planını kurmuştuk. Bu evcilik oyunu gitgide eglenceli olmaya başladı. O doruk sümsügünüde dize getirmesizsem banada Arya Karaylı demesinler.

Kızlar yanıma gelip "tabuu ' oynayacaklarını söylediler benimde oynmamı söylediler onlrı onaylayıp doruk ve görker'in yanına gittik. Kızlar doruk ve görker' i ikna etmeye çalışıyorlardı ama beceremiyorlardı. Galiba olaya bir el atmalıydım. "Beyler galiba zekanıza güvenmiyorsunuz" dedim. "O da nerden çıktı" dedi Görker gülerek.  "Ne bilim.zeka seviyenizin ortaya çıkmasında korkuyorsunuz herhalde diye düşündüm. " dedim alayla.  "Sen düşünebiliyor muydun ?" dedi doruk bir kere daha beni gömerek.senden daha iyi düşünebiliyorum desem biraz sacma bir cümle olurdu herhalde o yüzden en usta oldugum yeteneğim kıvırmayı yapmalıyım. "Senden daha zeki olduğumu biliyorsun ve kaybedeceginizi bildigin için konuyu değiştirmeye çalışıyorsun" dedim pis pis sırıtarak. "Peki kabul ediyoruz oynayacağız ama bir şartım var hatta şartta degil sizinle iddaya girelim" dedi. "Ne iddiasıymış bu. " dedim merakla. "Biz kazanırsak sizin takım bizim takımın birgün boyunca istedigi herşeyi yapacak eger siz kazanırsanız biz sizin istediklerinizi yapacağız. " dedi. "Klasik iddalardan oynayacağım diyorsun demek. Senden daha yaratıcı şeyler beklerdim. " dedim. "Yaratıcılıgımı iddiayı kazandıktan sonra size fazlasıyla göstereceğim." dedi alaycı bir tavırla. "Tabi bizim gibi bir takımla karşı karşıya olmasaydın buna inanırdım fakat bize bir bak ondan sonra tekrar düşün derim çünkü biz kazanacağız" dedim.  "Göreceğiz " dedi hırslı gözlerini gözlerimle buluşturarak.  "Başlayalım  o zaman " dedim ve hepimiz masanın etrafına oturduk.

Ben anlatmaya çalışacaktım kızlarsa bilmeye çalışacaktı. Ayaga kalkıp masanın karşısında kızların göreceği sekilde durdum. Doruk yanıma geldi ve elimdeki karta bakıyordu. "Napıyorsun bay Everest" dedim. "Sen simdi hile yaparsın bende yanından karttaki söylemeyeceğim kelimeleri kontrol edecegim. " dedi. Ona göz devirip oyuna başladım. Kartta 'evlilik' yazıyordu. Şansıma heryerde beni buluyordu bu evlilik. Evren ne diyorsun anlamıyorum açık konuş. benim bu devle evlenme mi lazım onun mesajını mı veriyorsun. Sende beni anlamıyorsun evren.okumayacağım kelimelerin içinde'damat.gelin.düğün.davetiye.nikah' vardı. Bu ne ya resmen tüm kelimeleri almış. Nasıl anlatsam ki .buldum.cok zekiyim yeaaa. "İnsanlar Nişanlandıktan sonra ne yapar? " dedim. "Ne yapar ki?  O ne biçim soru arya" dedi yeşim. "Yani nişandan sonraki evre nedir? " dedim. " evlilik" dedi derin. Bu basitti.  Sıra doruk ve görkerdeydi. Dorugun bana yaptığının aynısını yapıp bende onun kağıdına baktım. Ve kağıdında 'aşk' yazıyordu. Acaba bu bay Everest aşkı nasıl tanımlayıp anlatacaktı. "Şansımı sikim" dedi doruk. Ona gülüp " bilmedigin yerden çıktı galiba" dedim muzurca. " kes sesini" dedi. Oooo beyimiz kızdı. Zoruna gitti tabi. Kızları yataga atmak yerine gerçek bir sevgililik yaşasaydı aşkıda rahatlıkla tanıtırdı. "İki insanın birbirinin gözüne bakatıgında bile kalbinin pır pır atmasına midesinde kelebekler hissetmesine  hatta karşısındakinin en çirkin halinin bile bize çekici gelmesini sağlayan o yogun duygunun adı ne? " diyerek güzelce tanımladı ve ben şoke oldum tabi. Bu sırık acaba önceden birine aşık oldu mu?. Hayır yani hiç öyle aşık olacak bi tipte değilki. Neyse ne canım banane.  "AŞK" dedi görker. Bizim gurup onların gurup derken oyunu bitirdik. malesef ufacık bir farkla bizi geçtiler ve kazanan onlar oldu. "Hadi şimdide şişe cevirmece oynayalım" dedi görker. Herkez onaylayınca oyuna başladık.

Şişeyi çevirdim ve yeşimle dorugun arasında durdu. Yeşim soruyor doruk cevaplıyor. "Dogruluk mu? Yoksa cesaret mi?" dedi yeşim. "Dogruluk " dedi doruk. "Abi az önce aşkı çok güzel tanıttın önceden aşık oldun mu? " dedi yeşim doruğa bakarak yüzünde muzur bi ifade vardı. "Bunun cevabını hepiniz biliyorsunuz zaten yeşim. Anılarımımı deşmeye çalışıyorsun. " dedi doruk. Ne yani önceden birine aşık olmuş muydu?  "Biz biliyoruz cevabı ama arya bilmiyor ve sen oyunda askı tanıtırken şoka girdi eminim önceden birine aşık olup olmadıgını merak etmiştir. " dedi yeşim.  "Demek arya benim hakkımda birşeyler ogrenmek istiyor. Cevap veriyorum önceden aşık oldum hatta çok feci aşık oldum " dedi doruk bana bakarak kıskanmamı mı bekliyordu. Seni kıskanacagımı bir gorili kıskanırım daha iyi. "Ne öğrenmek isteyeceğim be banane onun feci aşkından" dedim.  "Neyse çeviriyorum " dedi doruk. Şişe döndü döndü ve dorukla benim aramda durdu. O soruyor ben cevaplıyordum. "Dogruluk mu? cesaret mi? " dedi. Cesareti asla seçmem kim bilir ne yaptırır. En iyisi dogruluk demek.  "Dogruluk" dedim bir çırpıda. "Nasıl bu kadar cirkin olmayı başarıyorsun" dedi doruk. Yeşim öksürüp dirsegini dırugun karnına geçirdi. "Abi ne diyorsun ya saçma saçma sorular sorma" dedi kısık sesle konuştuğunu zannederek ama ben duymuştum. "Şaka yaptım onu sormayacağım. Hiç öpüştün mü? " dedi. Ne dedi o?  Töbest töbest. Ne öpüşmesi be sevgilim bile olmadı benim. "Hayır öpüşmedim tabiki de " dedim. Gülerek "haklısın asıl saçma soru bu oldu. Seni kim öpsün şu tipe bak. Seni birinin öpmesi için kör olması gerek" dedi doruk. Neden her defasında dış görünüşüm yüzünden incitilmek zorundayım. "Benim yüzüm cirkin olabilir ama senin kalbin benim yüzümden daha çirkin. Oynamıyorum ben" dedim ce ayağı kalkıp sırt çantamın oldugu yöne gittim eşyalarımı topladım. Kızlar yanıma gelip "abime bakma sen. Bence cirkin biri değilsin aksine cok tatlısın." dedi derin. Ben çirkinliğimle ne kadar barışık olsamda insanların sürekli beni aşağılamaya çalışması zoruma gitmeye basladı artık. "Derin dediğine sen bile inanmazken benim inanmamı bekleme" dedim. Ve arabama dogru yöneldim. "Nereye gidiysun aryaa" dedi dedem. "Eve gideceğim dedecigim" dedim. "Olmaz gidemezsun mangal birazdan olir. Haçen sen yemezsen bende yemem" dedi. Valla inafı tutar yemezdi. Daha yeni hastalıktan kurtulmuştu. Benim yüzümden aç kalmasını istemiyorum. O yuzden onun için eve gitmeyeceğim ama burda durup şu doruk hayvanın yüzünü gormek istemiyorum. "Peki dedem. Gitmiyorum eve ama biraz ormanda yürüyüşte yapacagım. Mangal olunca ararsın beni" dedim başıyla onaylayınca ormana doğru yürümeye başladım. Biraz ilerleyince ormanın içinde yürümeye başladım. Arkamdan hışırtılar duyuyordum sanki arkamdan birşey geliyordu. Yoksa kurtlar mı geliyor. Tabi ya düştüğümde seslerinide duymuştum. Daha hızlı yürümeye başladım ben hızlandıkca sesler dahada yogun duyuluyordu kurtlarda hızlandı. En iyisi koşmak. Birden koşmaya başladım. Ve ilerdeki patikadan aşağıya inip büyük ağacın gövdesinin arkasına saklandım. Onları atlatmıstım. Yinede kontrol amaçlı agaca tutunup biraz eğilerek etrafı kolaçan ettim. Birden bir ağırlığı kolumda hissedince korkuyla çığlık attım. Kafamı o şeye çevirdiğim anada ağzımı kapatıp beni ağacın gövdesine yasladı. Korkudan aklım çıktı. "Gerizekalı korkudan ölüyorum sandım" dedim. Ve bilin bakalım ağzımı kapatan o gerizekalı varlık kim. Tebrikler bildiniz doruk uyuzu. "Madem bu kadar korkaksın ormanda tek başına niye dolaşıyorsun " dedi. "Senin gibi bir pisliğin suratını daha fazla gormek istemedigim için olabilir mi?" dedim sinirle. "Tamam bak söylediklerim için özür dilerim. Normalde görünüşün hakkında sana takıldığımda cok alınganlık yqpmadıgın için takmadıgını düşündüm amacım seni incitmek degildi birazcık sinir etmek istedim.. Sadece seni sinir etmek hoşuma gidiyor. " dedi. " hoşuna gidiyor?" dedim sorarcasına. "Korkma senden hoşlandığım filan yok. Tipim degilsin zaten. " dedi. Sinirle gözlerimi kapatıp soludum. "Hala aynı şeyi yapıyorsun. Yine konuyu tipime getiriyorsun" dedim. " o anlamda söylemedim ki. Dıs görünüş değişebilir bir estetik ameliyatına bakar ama senin karakterinle benim ki zıt ve tabiki istedigim kızdaki karakter de yok. O yüzden tipim değilsin dedim. Mesela benim istedigim kız olgun ve seksi olmalı sen çocuk gibi deli dolusun ve hiç seksi hareketlerin yok. " dedi. İkide bir seksi dedigi için utançtan kıpkırmızı kesildim. "Seksi dedigimde bile kızarıyorsun senle biz asla olamayız" dedi. Ayyy sanki ben sana ölüp bitiyorum mala bak ya. " duyanda sana ölüp bitiyorum sanır zaten seninle sevgili bilmem ne olmak gibi bir düşüncem yok. Iyyy düşüncesi bile iğrenç. Ve sende benim tipim değilsin. Mesela ben kültürlü kitap okumayı seven zeki ve bir o kadarda centilmen birini istiyorum. Sen kitap okumuyorsun. zeki değilsin ve centilmende degilsin kendinden başkasını düşünmeyen ego yıgının tekisin. Haklısın biz diye birşey olmaz. İyi tarafından bakalım evlenince kimse kimseye aşık olmayacak demek ki" dedim. "Aynen o yönden haklısın. Ama şurda bir yanlışın var kitap okumayı severim o yönden seni etkilemeye yetmeyecektir, senin fiziğinin cok güzel olupta beni bastan çıkarmaya yetmediği gibi " dedi. Oha resmen fizigim beğendiğini söyledi. "Tabikide etkileyemezsin öyle olsa her kitap okuyana aşık olmam gerekirdi" dedim. "Demek hiç kimseyle öpüşmedin" dedi muzurca. " buda nereden çıktı durduk yere. " dedim. "İstersen sana öpüşmeyi öğretebilirim" dedi ve dudaklarıma bakıp iyice yüzüme dogru yaklaştı. Gözlerim sonuna kadar açıldı. Birden çekilip kahkaha atmaya başladı. "Surat ifadeni görmen lazımdı gözlerin resmen yuvasından fırlayacaktı." diyerek daha cok kişnedi. "Ne saçmalıyorsun be" dedim. "Sadece seni öpmeye çalışsam vereceğin tepkiyi merak ettim. Cidden surat ifaden cok komikti" diyerek hala gülüyordu. Saçına yapışıp "demek benimle dalga geçtin "diyerek daha çok saçını çektim. Elimden kurtulmak için debelenirken ikimiz birden yere düştük. O benim üstümdeydi. Ve çok kötü sinirlenmisti. "Demek seni öpmediğim için sinirlendin iyi peki öyle olsun. " diyip dudaklarıma eğildi. Bu seferde şaka yapıyordu. Yemezler canım. Saçını tekrar tutup çektim. İbne seni. Kafa buluyo benimle. Gözleri birden koyulastı. Tırsmadım değil. Çok kötü bakıyor. " öpmeyecekken zorla kendini öptüreceksin. Sana bir sır vereyim bir daha saçımı çekmeye kalkma tahrik ediyorsun" dedi ve gözlerim şok olmuş bir şekilde kocaman açıldı. " Ama ben o niyetle çekmedim ki saçını sinirden çektim. " dedim ne demek işlediğini anlamıştım. Saç çekmenin kötü bir anlam taşıdığını biliyordum ama niyetim o degildi. "Sus arya zaten beynim dönüyor. Bu ilk öpücüğün olacak olmasa seni kesin öperdim ama bunca zaman öpüşmedigine göre özel olsun istiyorsun. " dedi. "Ne diyon sen be bok öpersin. " dedim. "O diş  tellerin varken mi? Asla öpmem zaten korkma" dedi. Dengesiz manyak.

ÇİRKİN ŞANSI  (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin