Gece çoktan uyanmıştı. Gözüne bir gram uyku girmemişti zaten...Kız kardeşinin sessiz gözyaşlarını elini sımsıkı tutarak dindirmiş, daha sonra yıldızlara bakarak uykuya dalmaya çalışmıştı.Gözlerini aralayınca Dolunay'ın ona baktığını gördü.Gözlerini kızarıklığından anladığı üzere oda uyuyamamış olmalıydı.
-"Günaydın" dedi gözlerini ovalarken.
Nedense birden eline bakma isteği duymuştu. Eski şahşahalı hayatı aklına geldi...Makyajsız dışarı çıkmadığı vakitler~~ Bu düşünceleri kovalamaya çalışırken Gece'nin ona burukça gülümseyip;
-"Günaydın" dediğini de işitmişti.
Gece belinin tutulmasına sebep olan ağaca küfürler ederek aşağı inmeye hazırlanırken Dolunay'a "Hadi" dermişcesine bakış atmıştı. Dolunay bir an donup kalsa da çok geçmeden oda aşağı inmeye başladı.Kızlar ağaç kovuğuna sakladıkları yayları ve çantaları sırtlarına takıp yola koyulmalıydılar.Hazırlanırken;
- "Hadi yola koyulalım" dedi Dolunay.Gece başıyla onayladı ve uçsuz bucaksız ormanda yürümeye başladılar.
"Burada gözünü dört aç Dolunay.!" dedi Gece okunu hazırda tutarak. Dolunay Geceye kısa bir bakış attığında onun okçuluk dersine gitme fikrinin çok doğru bir karar olduğunu düşündü. İyi ki de gitmişlerdi...
Gece güçlüydü , ama belli etmeyenlerdendi. Dolunayla hep nedenle çok iyi anlaşırlardı. O Dolunay'dı kendini asla ezdirmezdi. Bir anda düşüncelere boğulmuşken Dolunay'ın karnı guruldamıştı tabii Gece de geri kalmadı. İkisi de sessiz olmaya özen gösterircesine kıkırdadılar.
-"Acıktın değil mi?" dedi Gece kahkaha atarak.
Dolunay isyan edercesine havaya baktı "Kurt gibi!"
Hala balta girmemiş bu ormanda ne aradıkları hakkında fikirleri dahi yoktu. Onların deyişiyle "STAY ALIVE" Gün adeta kum saati kadar çabuk akmıştı güneş yerini aya bırakmış derin sessizlik hakimiyet kurmaya başlamıştı. Dolunay elini şaklattı;
-"Bravo Bravoo. Aç kaldık!!" Dedi bıkkınlıkla susuzluğun verdiği halsizlikle olduğu yere çakıldı. Gecenin suratı ciddileşmişti. Bir anda okuna sarıldı ve ayaklandı.
-"Duydun mu?" Dedi endişeyle..
-"Neyi?!"
--- (hışırtı)---
-"Orada bişey var" (Parmağıyla çalıları gösterdi.)
İkisi de korkuyla heyecanlı bir yaşıyorlardı.Gece oradaki her neyse yemeye hazırdı . Kurt gibi acıkmıştı.. Hala okları çalıya doğrultmuş bekliyorlardı. Çalının içindeki her neyse bu sefer daha güçlü kıpırdanınca Gece'nin oku bir anda yayından fırlayıverdi ve bir inilti duyuldu;
-"İşte bu!" "Çak bir beşlik!" Demeye kalmadan çalıda ki iniltinin asıl nedeni olan ve... ve omzu parçalanmış bir kişinin yanında donmuşcasına kızlara bakan 2 erek çıkmıştı...
-"Si-siktir" Dolunay kekeleyerek bir adım geriledi. Gece donup kalmıştı hatta bayılabilirdi bile. Şimdi koskoca ormanın ortasında 1 yaralı 3 şaşkın yüzle işte şimdi...
Ölümün kıyısındaydılar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Kıyısındaki Gerçek
Science FictionBu soğuk mezarı andıran şehirde kalakalmışlardı. Uçurumun kıyısından ayaklarını sarkıtıp aşağılarında yok olacak kasabaya bakıyorlardı...